Kategori Dışı

Covid ve dünya ticaretinde değişim

 

Tüm dünya ülkelerinde insanların yaşam tarzı, alışveriş kültürü, dünyaya bakış acısı değişime uğrayacağı gibi ticarette de ciddi değişimler olacağının haberlerini her gün okuyor ve görüyoruz.

Özellikle ticarette kar etmeyen verimli olmayan her şeyin yok olacağı bir dönemden geçiyoruz.

Her ülkede ciddi iflasların olacağı küçük orta verimsiz olan şirketlerin yok olduğunu her gün görüyoruz.

Dijitalleşme online çalışma ve iş yapma için olmazsa olmaz olacak. Dijital dünyada yer almayanları zor günler bekliyor. Dijitalleşme tüm ticaret işleyişini de ciddi şekilde etkileyeceği gibi bir çok avantajları de beraberinde getirecek. Üreticilerin, markaların dünyaya kendilerini tanıtmaları ve ürünlerini satmaları kolaylaşacak.

Ülkeler arası internet satışları daha kolay ve hızlı olacağa benziyor. Avrupa ülkeleri için bu kolaylık ve satışlar başladı. İtalyan üreticiler markalar internet satış siteleri üzerinden direk tüketiciye Almanya ağırlık olmak üzere diğer ülkelere satış yapmaya başladılar bile. İnternet satış sitelerindeki satış rakamları ve çeşitleri devamlı büyüyor. Dünya pazarında özellikle sağlıklı ürünler, doğal ve organik ürünler çok daha fazla ilgi görecek.

Türkiye ve Avrupa arasında artık daha profesyonel ve kurumsal çalışmalar yapma zamanı.

Türkiye’yi ticari olarak Avrupa ülkelerine entegre etmenin tam zamanı. Avrupa’da yaşayan 515 milyon insan için çalışma yapan tüm kesimlerle çok daha iyi iş yapabiliriz. Gıda sektörüne hizmet eden tüm paydaşlar için büyük fırsatlar olabilir. Avrupa içinde olan 50 yıllık Türk gıda sektörü ile yapılacak iş birliktelikler Türkiye şirketlerinin önünü açacağı gibi ihracatın armasına ve sağlıklı gelişmesine vesile olacaktır. Zaten Avrupa da olan Türk gıda şirketlerinin tüm Avrupa ülkeleri ile ilişkileri ve ticaret bağları var. Doğru yaklaşımlar doğru kapıların açılmasını sağlayacaktır.

Dünya ticaretinde olan yeniliklerden en iyi şekilde yararlanmak iş birlikteliklerinden geçiyor. Stratejik ortaklıklar, ortak akıl çalışmaları hiç olmadığı kadar önemli hale geldi.

Avrupa ülkelerindeki gıda alanındaki gelişmelerden büyümeden maalesef Türkiye yeterince yararlanamıyor. Varolan pastadan aslında çok daha fazlasını almak için imkanlar var. Maalesef uzun vadeli düşünmediğimizden dolayı bu büyük pastadan yeterince pay alamıyoruz.
Avrupa ülkelerini daha çok İtalya, Yunanistan, Belçika ve Hollanda besliyor. Türkiye şirketlerinin uzun vadeli doğru yatırımlarla kısa zaman içinde ciddi satış rakamlarına ulaşmaları mümkün.

Avrupa’ da her alan bir dönüşüm içresinde kendini yeniliyor bu değişimden biz Türk gıda sektörü ve paydaşları olarak daha çok pay almalıyız. Avrupa’ da ki değişimi ve gıda sektöründeki dinamikleri ne kadar iyi anlarsak o kadar çok pay alabiliriz.

Özellikle Cin ile yaşanan sorunlar ve uzaklığı düşündüğümüz zaman Türkiye’nin Avrupa ülkelerine yakın olması üreticiler için çok büyük fırsatlar oluşturuyor. Üreticiler hızlı şekilde Avrupa pazarlarında daha çok yer almanın ve farklı satış kanallarında satış yapmanın yollarını aramalı. Maalesef bugüne baktığımızda Türk üreticilerinin markalar Avrupa içersin de olan pastadan yeterince pay alamadığını biliyoruz. Covid değişimini fırsat bilerek yeni bir başlangıç yapmanın tam zamanı.  Türkiye’nin üretimdeki gücünü coğrafi konumunu, lojistik ağlarını Avrupa’ da olan Türk gıdacıları nın dağıtım ve satış gücü ile birleştirmenin her iki taraf içinde verimli hale getirmenin zamanı.

Türkiye özellikle Bakliyat, Kuru yemiş, Zeytin, zeytinyağı, doğal ürünler, Coğrafi işaretli ürünleri, bal, organik gıda, İncir, kuru üzüm, kayısı, fındık, Yaş ve kuru meyve Sebze, donmuş meyve, Market ekipmanları, Gastronomi ve Endüstriyel Mutfak Ekipmanları, Kasap Ekipmanları, zücaciye ürünleri konusunda uzmanlaşmalı uzun vadeli düşünerek tüm Avrupa ülkelerinin tedarikini yapacak durumda olmalı.

Fırsatlar önümüzde duruyor değerlendirmek veya görmemezlikten gelmek bizim elimizde.

 

 

Loading

Volkan AYDIN
Paylaş :

Comment here