FOLSOM, Kaliforniya, 27 Ekim 2020 – Journal of the American College of Cardiology dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, yağlı balıklar gibi deniz ürünlerinde bulunan omega-3 eikozapentaenoik asit (EPA) ve ceviz gibi bitkisel gıdalarda bulunan alfa linolenik asit (ALA) açısından zengin gıdaların düzenli tüketilmesi sonucunda, kalp krizi geçiren bireylerde azalmış ölüm riski dahil olmak üzere sağlık sonuçlarının iyileştiği tespit edildi. Ayrıca, ALA ve EPA tüketimi en büyük faydayı sağladı. Bu durum her iki omega-3 türü tüketildiğinde sinerjistik etkisi ve koruyucu özellikleri ortaya çıktığını gösteriyor.
California Walnut Commission tarafından desteklenen ve “A Revolution in Omega-3 Fatty Acid Research,” başlıklı aynı yayının editörü tarafından takviye yapılan gözlemsel çalışmaya, kalbin büyük arterlerinden birinin bloke olduğu çok ciddi bir kalp krizi geçiren 944 katılımcı dahil edildi. Klinisyenler bu durumu ST-segment elevasyonlu miyokart enfarktüsü (STEMI) olarak adlandırıyor, ancak tüketiciler ’’dul bırakan’’ kalp krizi terimine daha aşina olabilir.
Amerika’da kalp hastalığı önde gelen ölüm nedeni ve her 40 saniyede biri kalp krizi geçiriyor. 45 yaş üzeri olanlar arasında, daha önce kalp krizi geçirmiş olan erkeklerin %36’sı ve kadınların %47’sinin, ilk krizden sonra beş yıl içerisinde ikinci kalp krizi geçirirlerse hayatlarını kaybedecekleri öngörülüyor. Çalışmanın baş araştırmacılarından, IMIM (Hospital del Mar Tıbbi Araştırma Enstitüsü) ve Barcelonaβeta Beyin Araştırma Merkezi Araştırma Görevlisi Dr. Aleix Sala-Vila, “Kalp krizleri hala çok yaygın ve hastaların hayatta kalması için uygulanan tedavilerin yanı sıra, araştırmacılar kalp krizi sorası hastaların yaşam kalitesini sağlamaya yönelik yaklaşımları da araştırıyor. Bu araştırmanın getirdiği yenilik ise, ALA ve EPA’nın kalp krizi geçirenlerin uzun vadeli sonuçlarını iyileştirmede ortaklaşa etkili olduğunu göstermesidir. Somon, ceviz ve keten tohumu gibi hem deniz kaynaklı hem de bitkisel omega-3’leri tüketmek, en büyük korumayı sağlıyormuş gibi görünüyor.” dedi.
Çalışmaya katılan kişilerin ortalama yaşı 61 ve %78’i erkek olup hastaneye başvurduklarında kanları alındı. Ardından, araştırmacılar kandaki omega 3’lerin seviyesini belirledi çünkü bu yöntem kalp krizi yaşamadan önceki haftalarda omega-3 alımını belirlemenin güvenilir bir yoludur. Araştırmacılar daha sonra kalp krizi geçirdiğinde kandaki omega-3 seviyesi daha yüksek olanlar katılımcıların üç yıllık takip döneminde komplikasyon riskinin azalıp azalmadığını inceledi.
Araştırmacılar özellikle kandaki ALA seviyesinin daha yüksek olduğu katılımcıların tüm nedenlere bağlı ölüm riskinin üç yıllık azaldığını tespit etti. Ayrıca, EPA seviyeleri de yüksel olan katılımcıların da ölüm riski azaldı veya kardiyovasküler nedenlerden dolayı hastaneye yeniden başvurma ihtiyacında azalma yaşandı.
Türkiye’de Kalp Hastalıkları Risk Faktörleri
Türkiye’de her sene yaklaşık 200 bin kişinin kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiriyor. T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de tüm yaş grupları için değerlendirildiğinde her iki ölümden biri kalp damar hastalıkları kaynaklı ve bu erken ölümlerin %80’i önlenebilir nitelikte. Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Davranışsal risk faktörleri yani; sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanımı ve alkol kullanımı koroner kalp hastalığının %80’inden sorumlu. Risk faktörlerinin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceği bildiriliyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Baha Aydoğ, kalp krizine bağlı ölüm oranlarının Avrupa ortalamasının üzerinde olduğu ülkemizde bu olumsuz durumun çocukluktan itibaren başlayan sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve kalp dostu beslenme ile aşılabileceğinin altını çizdi ve “Akdeniz tipi beslenme ve ALA bakımından zengin gıdaların vücudumuzun ve hayatımızın hemen her yönü için iyileştirici etkileri olduğunu biliyoruz. Bundan sonra, strese gireceğinizi hissettiğinizde fast-food, şekerleme ve geçici olarak kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan diğer her şeylerden uzak durmaya çalışın. Bunlar yerine, bir avuç ceviz tüketin” dedi.
Ceviz usun süredir kalp için sağlıklı bir gıda olarak kabul görüyor1, bu durumu destekleyen 30 yılı aşkın süredir yapılan araştırmalar, kolesterol, kan basıncı, enflamasyon, endotel fonksiyonu ve plak oluşumu gibi kardiyovasküler sağlıkla ilişkili olumlu sonuçları olduğunu gösteriyor. Ceviz aynı zamanda omega-3 ALA’nın mükemmel bir kaynağı olan tek kabuklu kuruyemiştir ve 28 gramında (1 ons) 2.5 gram ALA içerir.
1 Destekleyici nitelikte olan ancak kesin sonuca varmayan araştırma, düşük doymuş yağ ve düşük kolesterol içeren ve kalori alımını artırmaya bir besleme şeklinin parçası olarak günde 1.5 ons ceviz tüketiminin koroner arter hastalığı riskini azaltabileceğini gösteriyor. (FDA) Bir ons cevizde toplam 18g yağ bulunuyor, bunun 2.5 gramı tekli doymamış yağ, 13 gramı ise 2.5 gramı bitkisel omega-3 olan alfa linolenik asit olmak üzere çoklu doymamış yağdır.
Kaynak:
Lázaro I, Rueda F, Cediel G, et al. Circulating Omega-3 Fatty Acids and Incident Adverse Events in Patients With Acute Myocardial Infarction. [ Baskı öncesi yayımlanmıştır 26 Ekim 2020]. J Am Coll Cardiol. 2020; 76 (18) 2089-2097. doi:10.1016/j.jacc.2020.08.073
Comment here