Kategori Dışı

“ ÇAMAŞIR SUYU”

“ ÇAMAŞIR SUYU”
en çok kullanılan  yerli  temizlik ve dezenfektan ürünü 

Ülkemizde Gıda ve Sağlık sektöründe ve ev hanımlarının en çok kullandığı kimyasal ürün açık ara çamaşır suyudur. Korona virüs nedeniyle çamaşır suyu ve kolonya ve Alkol bazlı ürün kullanımı çok arttı. Ekonomik ve her yerde bulunabilmesi sebebiyle de diğer kimyasallara göre en çok kullanılan ürün.

Virüse karşı koruyucu olduğu öne sürülen çamaşır suyu, görsel ve yazılı basının birazda abartmasıyla, yalan yanlış haberleriyle ayrıca kolonya ve dezenfektan malzemeleri için de marketlerde vatandaş uzun kuyruklara neden oldu. Hatta o kadar ileri giden oldu ki vücuduna çamaşır suyu enjekte eden çamaşır suyu içen ve hatta çamaşır suyuyla yıkanan insanların hazin sonuçlarını haberlerde hayretle izledik. Çamaşır suyu kokusu bağımlısı olan, çamaşır suyu olmadan temizlik yapamayan birçok insan var. Kokusundan rahatsız olanlar içinde güzel parfüm kokusuyla daha da cezbediyor. Piyasada ruhsatlı, ruhsatsız birçok ürün var. Kimilerini raf ömrü 6 ay, 1 yıl iken kimilerinde 2 yıl. Oysaki hammaddeyi üreten firmalar maximum 3 ay süre tanıyorlar  (Bakanlığımız piyasadaki çamaşır sularını da tıpkı gıda taklit ve tağşişlerinde olduğu gibi kontrol ederek kamuoyuna yayınlamalıdır). Piyasada market kapı önlerinde güneşin altında bekletilerek sunulan çamaşır suyu ürünlerin sadece kokudan başka bir özelliği yoktur.

Doğru kullanıldığında bir sorun yok ama bilinçsizce, yanlış kullanımlardan dolayı insan ve hayvan sağlığına, çevreye çok ciddi zararları var. Ayrıca endüstride sebze-meyve dezenfektanı olarak kullanılması Bakanlığımız tarafından yasak olmasına rağmen “Hijyenik sebze-meyve son durulama maddesi olarak birçok yerli ve yabancı firma tarafından satılmakta (T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI Çamaşır Suyu kullanımı hakkında 09.04.2015 tarihli Basın Açıklaması).

Uzmanlar, ülkemizde çamaşır suları ile ilgili çıkan olumsuz haberlerin çoğunun yanlış ve bilinçsiz kullanım sonucu oluşan olumsuzlukların yol açtığı olaylardan kaynaklandığını ve tüketicilerin bilinçli bir kullanım alışkanlığı edinmesi sonucunda, bu tarz olumsuz haberlerin de önüne geçileceğini düşünüyorlar. Bazıları ise tam tersini düşünüyor. Yani farklı görüşler var.

Merak etmeyin sadece bizde değil Amerika Birleşik Devletleri’nde bile Florida Bölge Mahkemesi’nin onaylanmamış, kanıtlanmamış ve potansiyel olarak tehlikeli bir korona virüs (COVID-19) tedavi ürününün satışını durduran geçici bir ihtiyati tedbir kararı verdi. Mahkeme Sanıklara Korona virüs Tedavisi İçin Yasadışı Çamaşır Suyu Ürünü Satışını Durdurmayı Emretti (17 Nisan 2020 Cuma Adalet Bakanlığı Halkla İlişkiler Ofisi Sivil Daire USAO- Florida, Güney Basın Bülteni Numarası:  20-387 ) .

Çamaşır suyu, genellikle etken madde olarak Sodyum Hipoklorit (NaOCl) içeren ağartma, temizlik ve hijyen, dezenfeksiyon amacıyla kullanılan kimyasal maddedir. Çamaşır suyu, oksidasyon yoluyla bu etkileri yapan bir kimyasaldır. Sodyum hypoklorit daha çok kullanım olarak Çamaşır suyu yapımında, Tekstilde (ağartma işlemlerinde), Dezenfektan olarak, Su ve atık su arıtımında, Suların klorlanmasında, Kağıt Endüstrisinde kullanılmaktadır.

Sodyum Hipokloritli (%5) yani çamaşır suyu; seyreltilmiş çözeltileri bile birçok bakteri için oldukça etkin olan bu malzeme olup karakteristik bir kokuya sahiptir.  Etkinliği 1 dakikada bile oldukça yüksektir. Bu malzeme çok kararlı değildir yani başka bileşiklerle rahatlıkla reaksiyona girebilir. Sanayide ise %15 lik aktif klor içeren ürün kullanılır.

Çamaşır suyu ve başka kimyasallarla karıştığında klor gazı çözünür hale gelir ve insan sağlığı için oldukça zararlı bir gaz açığa çıkar (en çok tuvalet ve banyo temizliğinde piyasada Tuz ruhu veya Kezzap olarak bilinen hidroklorik asitle karıştırılması sonucu birçok zehirlenme vakalarını basından izlemişsinizdir).

Tarihçe olarak 1785 de Evde kullanılan çamaşır suyundaki etken madde olan sodyum hipoklorit, Fransız kimyacı Claude Louis Berthollet tarafından bulundu. Berthollet’nin beyazlatıcısı kostik klorlu potas çözeltisi ile oluşturulmuştu ve ilk olarak 1789’da “Javel Suyu” olarak satıldı.

1799 da İskoçyalı kimyacı Charles Tennant, Berthollet’nin klor fikrini aldı, potas yerine kireçtaşı koydu ve etken beyazlatıcı olarak kalsiyum hipoklorit (CaOCl2) içeren ilk çamaşır tozunu yaptı. On yıl içinde, sadece çamaşırları değil, diğer ürünleri, özellikle yazı kâğıdını da beyazlatan çamaşır tozu bütün Avrupa’da yayıldı. Ancak toz çok fazla klor içerdiği için halâ çok pahalıydı.

1880 de Louis Pasteur, sodyum hipokloritin mikrop öldürücü özelliği olduğunu belirledi.

1897 de Sears Roebuck & Co. firması ürün kataloğuna beş ayrı çamaşır suyunu koydu.

Ev tipi çamaşır suyu yapımında kullanılan hammaddeler klor, kostik soda ve sudur. Klor ve kostik soda, elektroliz adı verilen bir işlemde bir sodyum klorür tuzu çözeltisinden doğrudan akım elektriği koyarak üretilir. Sodyum klorür, yaygın sofra tuzu, madenlerden veya yeraltı kuyularından gelir. Tuz, bir tuz çözeltisi oluşturmak üzere sıcak su içinde çözündürülür; bu daha sonra elektrolitik hücrede reaksiyona sokulmadan önce safsızlıklar için işlenir.

Bilim insanları tarafından yapılan 30 yıllık araştırmanın sonucunda, her hafta düzenli olarak çamaşır suyu ve benzeri dezenfektanlar kullananları büyük bir tehlike beklediği ortaya çıktı. Harvard Üniversitesi ve Fransa Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü tarafından 55 binden fazla hemşireyle yapılan çalışma, çamaşır suyunun Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH’a yakalanma riskini yüzde 32’ye kadar artırdığını ortaya koydu.  663 HEMŞİRE KOAH HASTASI OLDU.

Araştırma 1989 yılında başlatıldı. Kadın hemşirelerle başlatılan araştırmada 2009’da hâlâ hemşire olarak çalışan ve KOAH geçmişi olmayan sağlık görevlilerine odaklanıldı. Bu yılın mayıs ayına kadar hemşirelerin sağlık verileri incelendi. Bu süre içinde 663 hemşirede KOAH tespit edildi. Araştırmada, yaş, kilo ve etnik köken gibi faktörler de dikkate alındı.

Bunun sonucunda düzenli olarak haftada en az bir kez dezenfektan kullanan hemşirelerin KOAH’a yakalanma riskinin yüzde 22-32 arttığı görüldü.

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Çağatay Güler, sokak ve caddelerin, doğanın dezenfekte edilmesi diye bir şey olmadığını bildirerek, buralarda kimyasalların kullanılmasının doğada birikim yapacağını, sulara karışabileceğini ve zararlı olabileceğini ifade etti. Prof. Güler, “Ama öyle bir baskı var ki, bunlar yapılmayınca görev yapmamış gibi oluyorsunuz. Mahalle baskısının sonucu bunlar yapılıyor” dedi. Sağlık ve çevre için tehlikeli olduğunu belirtti.

Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülen Güllü, dezenfektan ve çamaşır suyunun hem sağlık hem de çevre açısından tehlikeli olduğunu, bu nedenle mümkün olduğunca az kullanılması gerektiğini söyledi. Çamaşır suyunun kullanımında çıkan bazı gibi tehlikeli maddelerin solunmasının çok büyük etkilere neden olduğunu belirten Prof. Güllü, “Bunların kapalı ortamda kullanımını önermiyoruz. Ama kullanılması durumunda havalandırılmalı. Çok sık kullanıldığında ve havalandırma olmazsa kansere neden olabilir. Tuz ruhu ile çamaşır suyunun karıştırılması da ölüme neden olabilir. Bunlara dikkat edilmeli” dedi.

Bizi bekleyen tehliken haberdar mıyız?

Son yapılan araştırmalar, çamaşır suyunun küf bakterilerini yok etmek yerine onların yayılmaları için zemin hazırladığını gösteriyor. Çamaşır suyunun tehlikeleri listesindeki bir başka şaşırtıcı öğe, temizlemeye yardımcı olmaktan ziyade toksik küfün büyümesini teşvik edebilmesidir. Çamaşır suyu ve küf, doğuştan gelen özellikleri nedeniyle iyi karışmaz. Fırsatçı küfün hayatta kalmak için kökleri (misel) gözenekli bir yüzeye yayması gerekir. Öte yandan, klorlu ağartıcı sadece gözeneksiz yüzeylerde çalışır ve çok hızlı bir şekilde parçalanır. Küf ile enfekte olmuş bir yüzeyde çamaşır suyu kullanmak, sadece suyun umutsuzca kuru kalması gereken bir bölgeye nem eklemesine izin vermektir.

Bazı kaynaklar, gözenekli yüzeylerde çamaşır suyu kullanımının daha önce bulunmayan alanlarda küf oluşumuna neden olabileceğini düşündürmektedir.

Buradaki sonuç: küfe asla çamaşır suyu uygulamayın.

Farklı görüş olarak Korona Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlü Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’nde düzenlenen “Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi 2020″de yaptığı konuşmada Çamaşır suyu her zaman bulunmaz bir dezenfektan olduğunu, temizlik konusunda da piyasada bazı dezenfektanlar olduğunu, bunların kullanılmasını gerektirecek hiçbir durum olamadığını, yüzeylerin temizliği standart kullandığımız deterjanlarla yapılabilir, hiçbir farkı yok” dedi.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, DHA’ya açıklamalarda bulundu. Çok fazla çamaşır suyu kullananlara uyarılarda bulunan Prof. Dr. Görgüner, “Özellikle dezenfektanlar, kolonya, alkol çok kullanılıyor. Çamaşır suyu ile ilgili yıllar önce de yaptığım çalışmalar var. Ev temizliğinde kadınlar özellikle yoğun çamaşır suyuna bağlı bir çeşit mesleki astım olabiliyorlar. Çok çamaşır suyu kullanan kişilerin hava yollarında astım benzeri tablo ortaya çıkar. Bu dönemde çamaşır suyu çok fazla kullanıldığı için biz son günlerde polikliniklerimizde dezenfektanların, çamaşır suyunun fazla kullanılmasına bağlı astım yakınmalarıyla, öksürük, nefes darlığıyla gelen hastalar görüyoruz.” diye konuştu.

Prof. Dr. Görgüner, “Çok çamaşır suyu kullanan kişilerin hava yollarında astım benzeri tablo ortaya çıkar. Bu dönemde çamaşır suyu çok fazla kullanıldığı için biz son günlerde polikliniklerimizde dezenfektanların, çamaşır suyunun fazla kullanılmasına bağlı astım yakınmalarıyla, öksürük, nefes darlığıyla gelen hastalar görüyoruz” ifadelerini kullandı.

HER ALERJİ BELİRTİSİ GÖSTEREN DOKTORA BAŞVURMAMALI”.

Biyosidal  ruhsatlı çamaşır sularında bulunan sodyum hipoklorit yani halk arasında bilinen adıyla klor, temas ettiği mikropların protein yapılarını bozar. Bu sayede bakteri ve virüsleri yok ederken sizi de tuvaletlerden yayılan hastalıklardan korumaya yardımcı olur (Ruhsatsız ürünlerden uzak durun, kullanmayın).

Çıkan klor gazının toksikolojisi neredeyse tamamen solunum sistemi etkileriyle ilgilidir. Bu etki akciğerlerimizde tahrişe, astım, bronşiyollere ve alveollerden pulmoner hastalığın gelişimine kadar uzanabilir. Elinizde tahrişe sebep olabilir. Mutlaka eldiven ile kullanılmalıdır. Göze kaçırılmamasına özen göstermeliyiz. Yutulması halinde mide ve bağırsak sistemine zarar verebilmektedir. Özellikle bulaşıkların temizliğinde elde ve makinada kullanılması önerilemez zira yıkanan yüzeyden çok iyi temizlenmez ise vücudumuza girecektir.

Yapılan bir çalışmada temizlik işinde çalışan bayanların her gün çamaşır suyuna maruz kalmasından dolayı solunum sorunları artmış, astım ve hırıltılı nefes alma ile ilgili semptomlar gelişmiştir. Çevre açısından değerlendirirsek çamaşır suyu su ekosistemine oldukça zararlı kategorisinde değerlendirilmektedir.

Öksürme, Mide bulantısı, nefes darlığı,  gözlerde yanma ve sulanma, göğüs ağrısı, boğaz, burun ve göz tahrişi , hırıltı akciğerlerde pnömoni / sıvı birikmesi , kulak, burun ve boğaz tahrişi , öksürük / solunum sorunları ,yanan, sulu gözler ,burun akması, uzun süre maruz kaldıktan sonra, bu belirtiler şunlara geçebilir: Göğüs ağrısı , şiddetli solunum problemleri, Kusma, Zatürre,  Akciğerlerde sıvı birikimi, ölüm

Klor gazının deri yoluyla (cilt yoluyla) emilmesi ve ağrı, iltihaplanma, kabarcıklanma ve şişmeye neden olması mümkündür. Asit cildi, gözleri, kulakları, burnu, boğazı ve mideyi yakabilir. Klor gazı ayrıca kimyasal pnömonite, öksürük, solunum zorluğu, yeterli hava alamama hissi, hışırtılı göğüs sesleri ve göğüste yanma hissine neden olabilir. Tekrarlanan maruz kalmalarda iltihaplanma ve akciğer sertliğine yol açarak solunum yetmezliğine ve muhtemelen ölüme neden olabilir.

Banyonuzu çamaşır suyu ile temizliyorsanız, duşta düşük kloroform seviyelerine maruz kalmanız muhtemeldir. Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC) bile bunu kabul ediyor.  Evcil hayvanlar da rutin olarak ağartıcı ürünlerle temas ederler, ancak bu konuda istatistikler mevcut değildir.

Tıbbi Hipotezler dergisinde 1984’te duşta kloroform maruziyetinin “ciddi bir halk sağlığı sorunu” olabileceğini öne süren bir makale vardı. Dünyadaki çeşitli takip çalışmalarına rağmen bu konuda ilerleme sağlanamadı. Dünya Sağlık Örgütü çamaşır suyunu dünyada çocuklar için enzehirli toksinlerinden biri olarak listelemektedir.

Başka farklı görüş olarak Üretici firmalar ise ; “Kamuoyunda son zamanlarda oluşturulan bu yanlış algının aksine ülkemizde üretilen veya satışta olan markalı çamaşır sularının toksisite oranı oldukça düşük olduğundan, talimatlara göre kullanım yapılırsa herhangi bir ağır hastalık veya kanser yapması mümkün değildir ve son derece güvenlidir. Zaten ülkemizde satışa sunulan tüm deterjanlar, çamaşır suları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının “Deterjanlar ve Deterjanlarda Kullanılan Yüzey Aktif Maddeler Hakkında Tebliğ”i doğrultusunda piyasaya sürülmektedir. Ayrıca Avrupa Komisyonu Sağlık ve Çevresel Riskler Bilimsel Komitesi tarafından hazırlanan “Sodyum Hipoklorit Hakkında Risk Değerlendirmesi Raporu” gibi bilimsel araştırmalar ve Uluslararası Kanser Araştırmaları gibi yetkin bilimsel otoriteler de çamaşır suyunun kanser yapmadığını teyit etmektedir” diyorlar.

Peki ne yapmalıyız ?;

-En iyisi kullanmadan önce bir kez daha düşünmek, daha yeşil seçenekleri değerlendirmek. Bana kalırsa kullanmamak (zira organik alternatifleri var).

-Mutlaka kullanılacaksa; bu ürünü başka ürünlerle karıştırmamalıyız.

-Çamaşırları ya da tuvaleti temizleme amacıyla gece ya da gün boyunca bekletme yapılmamalı.

-Bu ürün kullanıldıktan sonra ortam havalandırılmalı ve biz o ortamı çok solumamalıyız.

-Yerlerin temizliğinde kullanılacaksa mutlaka durulama yapılmalı hatta yer temizliğinde kullanılmasa daha iyi olur.

-Temizlenen yüzeylerin bol su ile mutlaka durulanması sağlanmalı.

-Bu ürünün ağzımıza yiyeceklerimizle girme ve ellerimizin tahriş olma olasılığına karşı muhakkak eldiven ile kullanılmalıdır.

-Çocuğunuzu veya evcil hayvanınızı asla kusmaya teşvik etmeyin, bu da ek hasara neden olabilir, bunun yerine ek kimyasal yanıkları önlemek ve derhal tıbbi yardım almak için onlara su içmelerini sağlayın ve hemen doktora başvurun.

-Aldığınız ürünün etiketini inceleyin ve kullanma talimatlarını mutlaka okuyun!

-Ürünleri, sadece etiketinde belirtilen kullanım amacına uygun kullanın!

-Üretici tarafından önerilmişse mutlaka koruyucu eldiven ve gözlük kullanın!

-Ürünleri yiyeceklerden uzakta, çocukların ve hayvanların erişemeyeceği yerlerde muhafaza edin!

-Ürünleri orijinal kaplarında, kapakları iyice kapalı şekilde, mümkünse kilitli dolaplarda muhafaza edin!

Temizlik ürünleri gibi tehlikeli buhar oluşturabilecek kimyasalları kullanırken evin kapı ve pencerelerini mümkün olduğunca açın ve maksimum havalandırma sağlayın!

“ÇAMAŞIR SUYUNU KULLANDIKTAN SONRA ORTAMDAN UZAKLAŞIN” temiz hava alın.

Merdiven altı üretilmiş ürünleri almayın kullanmayın.

Kısacası, çamaşır suyu ve benzeri kimyasal maddeleri nasıl kullanacağınızı bilirseniz, karşılaşabileceğiniz olumsuzlukları da en başından önlemiş olursunuz.

Çamaşır suyunun bazı tehlikeleri iyi bilinmemektedir ve insanlar ürünleri karıştırmaya ve kendilerini ve ailelerini temizlik adına tehlikeli kimyasallara maruz bırakmaya devam etmektedir.

Evinizde zorunlu değilse seniz  çamaşır suyu kullanmamalısınız. Sizi ve ailenizi tehlikeye atmadan kullanabileceğiniz doğal temizlik ürünlerini tercih etmelisiniz.

Unutmayın! kullanacağınız kimyasal ürünün en büyük tehlikeleri, etiketindeki en küçük yazılarda bulunur!

Her zararlı madde yutulduğunda hastayı kusturmaya kalkmayın. Özellikle çamaşır suyu, kezzap, gaz yağı içmiş birini kusturmayın. Çünkü bu tip kimyasallar gırtlak, yutak ve yemek borusunu yakarak geçer ve kusma esnasında spreyleme etkisinden dolayı solunum yolu tehlikesi yaratır. Yutulduğunda yakarak mideye iner kusturulursa ikinci kez zarar verir. Evlerimizde karbonat bulunursa bu türlü durumlarda karbonatlı su içirerek ondan sonra hastaneye gitmek gerekir.

Gıda ve Sağlık sektöründe de kullanımları azaltılmalı yerine daha doğal ürünler seçilmeli ve üretici firmanın kullanım kurallarına muhakkak uyulmalıdır. Unutmayın Temizlerken kirletmeyin /Kirlenmeyin.

Loading

M.Baki Asutay
Latest posts by M.Baki Asutay (see all)
Paylaş :

Comment here