Yazarlar

Karantinaya (QUARANTA) Hazır mısınız?

 

Karantinaya (QUARANTA) Hazır mısınız?

 

Gün geçmiyor ki dünyada yeni bir salgın olayının haberini almayalım (gerçi toplumsal infial yaratmamak için bu tür haberler ya kısıtlanıyor ya da çok az bilgi veriliyor). Ancak günümüzün haberleşme teknolojileri ile meraklı olanlar, dünyadaki bu tür haberlere ulaşabiliyor. Peki, yarın bir salgın (pandemi) olduğunda siz buna hazır mısınız?

Her ne kadar komplo teorilerine pek inanmasam da yaşadığımız bazı olaylar karşısında gerçek payı da varmış demekten kendimi alamıyorum.

Son yaşadığımız salgında, evlerimizden çıkmamız yasaklandığında karantina, izole, pandemi gibi çok kullanmadığımız kelimeleri duyduk ve öğrendik.

Dünyamız birçok salgınla karşılaştı. Binlerce insan ve hayvan hayatlarını kaybetti. İklim değişiklikleri oldu, buzullar eridi, müsilajla da tanıştık. Seller, depremler, yanardağ patlamaları, orman yangınları, savaşlar, kıyımlar… Daha neler neler! Gerçi salgınlara pek gerek kalmadan, biz insanoğlu tarafından zaten bir şekilde zehirleniyor, hastalanıyoruz. Son günlerde ülkemizdeki taklit-tağşiş gıda ürünleri, pestisitli tarım ürünleri, suların, havanın kirlenmesi, bebek ölümleri, geçim sıkıntıları yetiyor da artıyor bile.

Tarih tekrar etmez, bir tür olarak insanların, toplulukların ve toplumların davranış kalıpları, hataları tekrar edebilir. Son zamanlarda her öksürenden, biraz ateşi çıkandan korkar olduk. Tek yapabildiğimiz, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak.

Her ne kadar uzmanların tartışmaları kafamızı karıştırsa da dünyanın birçok ülkesinde salgın karşısında karantina uygulanmaktadır.

Umarım dünya ve ülkemiz yeni salgınlarla karşı karşıya kalmaz ama tedbirli olmakta da fayda var. Dünyamız veba salgınları, kolera salgınları, çiçek, İspanyol gribi, influenza salgınları gibi pandemilerle karşılaştı. 21. yüzyılda ise Covid-19 pandemisiyle tanıştık.

Konu sadece insanlarla ilgili olmayıp, insanoğlunun hataları yüzünden avian influenza (kuş gribi), şap, kuduz vb. hayvan salgın hastalıkları nedeniyle de karantinalar uygulanmaktadır. İnsanda görülen enfeksiyonların %60-65’inin zoonotik kaynaklı, %22’sinin ise vektör (eklem bacaklılar ve kemiriciler) aracılı olduğu bilinmektedir.

“Karantina, bulaşıcı bir hastalığa maruz kalan şüpheli durumdaki insan ve hayvanları, hastalığın en uzun kuluçka devresine eşit bir süre kimseyle temas ettirmemek suretiyle alınan tedbirsel faaliyetlerin tümü, sağlık yalıtımı olarak biliniyor. Kelimenin kökeni İtalyancadır. Ekonomisi ticarete dayanan Venedik Cumhuriyeti’nde, başkent Venedik’e salgın hastalık bulaşmasın diye kente gelen gemiler 40 gün boyunca şehir açıklarında denizde bekletilirmiş. Karantina kelimesi, 40 sayısının İtalyancası olan ‘quaranta’ kelimesinden gelir.” (1)

Uygulamaya önceleri otuz günlük periyot anlamına gelen “trentine” denmiş, daha sonra bekleme süresi 40 güne uzatılınca uygulama “quaranta giorni – quarantine”, yani karantina adını almıştır.

Türk Gıda Mevzuatı ve Gıda Denetimi’ne göre de “Karantina: Hastalık veya zararlı organizmaların ülkeye girişini veya ülke içinde yayılmasını önlemek amacıyla hayvan, hayvansal ürün, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddeler ile bulaşma ihtimali bulunan madde ve malzemelerin kontrol altına alınması” olarak açıklanmıştır.

“Modern anlamda karantina uygulamasının yaygınlaşmasında ve karantina teşkilatlarının kurulmasında büyük salgınlar etkili olmuştur. Özellikle XIX. yüzyılın karakteristik hastalığı olan kolera, sağlık teşkilatlarının kurulmasını hızlandırmış, sağlık alanında milletlerarası iş birliği ve antlaşmalar yapılmasına yol açmıştır. Yüzyıllar boyu insanlığı dehşete düşüren büyük veba salgınlarının yerini XIX. yüzyılda kolera pandemileri almıştır. Asya kolerası olarak adlandırılan ve Hindistan’dan çıkarak bütün dünyaya yayılan kolera, Osmanlı ülkesinde ve başkentinde de etkili olmuş; 1817, 1829, 1852, 1863, 1881 ve 1899 salgınları kitlesel ölümlere yol açmıştır.” (2)

Yeni salgınlara zemin hazırlayan durumlar nelerdir?

  1. Ekonomik nedenler (Ticaret, endüstriyel tarım ve hayvancılık faaliyetleri, sağlık altyapısı, yaşam koşulları, yoksulluk vb.).
  2. Çevresel faktörler (Küresel ısınma, iklim değişikliği, ormansızlaşma, ekolojik bozulma, afetler vb.).
  3. İnsan hareketleri (Nüfus artışı, mega kentlerin artması, seyahat, ticaret, mülteci hareketleri vb.).
  4. Bölgesel savaşlar (Mülteci hareketi, altyapı ve sağlığa kaynak ayırılmaması vb.).
  5. Ticari faaliyetler, ticari metalarla birlikte farklı mikroorganizmaların gemiler, trenler ve zamanla uçaklarla ülkeden ülkeye taşınmasına neden oldu.
  6. Küreselleşme kendi ikilemini oluşturdu (Ticari kaygı / Küresel salgınlar).
  7. Gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı, aşırı kalabalık yerleşim birimleri ve hayvanlarla daha yakın temas, zoonotik enfeksiyon yayılımını artırmaktadır (Domuz gribi örneğinde olduğu gibi).
  8. Hayvansal gıda sektöründe kontrolsüz antibiyotik kullanımı ve yapay gıdalar.

Ateş, öksürük, nefes darlığı, solunum sıkıntısı gibi belirti ve bulgularınız varsa mutlaka sağlık kuruluşunu arayın ve doktor desteği alın. Yurt dışında bulunduysanız 14 gün kuralı bir gereklilik olmaktadır.

Bütün her şeye rağmen hayat devam edecek, insanlar yaşayabilmek için üretmek zorundalar. Bazı meslek grupları için ise çalışmak zorunlu olacak (sağlık sektörü, gıda sektörü, ulaşım vb.).

Peki, gerek bireysel olarak ailemizde, evimizde gerekse de toplu iş yerlerinde nelere dikkat etmeliyiz? Aynı deprem hazırlığı gibi, şimdiden panik yapmadan stoklarımızda hijyen malzemeleri (maske, dezenfektan vb.) ve temel gıda ihtiyaçlarımızı (çay, şeker, un, makarna, konserve vb.) bulundurmalıyız.

Basit kurallar olarak:                                                                                                                                                                                         *   Sosyal mesafe: İnsanlar arasındaki teması en aza indirgemek için sosyal mesafe kurallarına uyulması gerekir. Bu, genellikle 1-2 metre aralıklı olmayı gerektirir.

  • Evde kalma: Hastalık bulaşma riski olan kişiler, genellikle evlerinde izole edilir ve mümkünse evden çıkmamaları sağlanır. Karantina süresi boyunca eve ziyaretçi kabul edilmemelidir. “Uzakta duruyorum, bulaşmaz.” gibi bir mantık ne yazık ki koronavirüs için geçerli değildir. Grip gibi “uzakta durunca bulaşma yapmıyor” düşüncesi yanlıştır. Sosyal mesafenin, yani 1 metre kuralının uygulanmadığı her an bir risk oluşabilir.
  • Mümkünse ayrı bir tuvalet kullanın ve odanızı sık sık havalandırın. Bir tek siz kalıyor olsanız dahi her sabah pencerenizi açın ve içeri temiz hava girmesini sağlayın. Tuvalet ve oda kapılarını, yani ellerin en çok temas ettiği yerleri düzenli olarak dezenfekte edin.

Evin ortak kullanım alanlarında mutlaka maske takın. Tıbbi maske sadece sokağa çıkarken değil, karantina sürecinde evde de takılmalıdır. Bütçeniz uygunsa evinize hava dezenfeksiyon ve temizleme cihazı alın ve kullanın.                                                                                                                                                      Eğer tuvalet ortak kullanımda ise, her kullanım sonrası mutlaka dezenfekte edin. İş yerlerinizde de aynı kuralları uygulayın.                                                                                                                                                                                                                                                                       Maske Kullanımı                                                                                                                                                                                            Virüslerin yayılmasını engellemek amacıyla maske takılması çok önemlidir, özellikle kapalı alanlarda bulunan ve çalışanlar için. Maske tercihinizi mümkünse 3 katlı, virüs geçirmeyen tip maskelerden yana kullanın. Kullandığınız maskeleri yıkamayın ve tekrar tekrar kullanmayın.

Hijyen ve Temizlik                                                                                                                                                                                                             * Eller sık sık yıkanmalı ve dezenfektanlar kullanılmalıdır.                                                                                                                                * Ortak kullanım alanlarında temizlik ve dezenfeksiyon ön planda tutulmalıdır.                                                                                         *    Gerekirse alışveriş malzemelerinizi, kolileri, torbaları, paletleri, hatta üstünüzü ve başınızı uygun bir dezenfektan ile temizleyin.                           *    El hijyenine dikkat edin. Evde olsanız bile sık sık sabun ile ellerinizi yıkayın.                                                                                                              *    El yıkarken 20 saniye kuralına uyun ve uzmanların gösterdiği şekilde ellerinizi sabun ile en az 20 saniye boyunca yıkayın.                            *   Sabun ile yıkadıktan sonra antiseptik ile ellerinizi ovalayabilirsiniz (eğer bir cilt hassasiyetiniz yoksa). Fazla antibakteriyel kullanımının ellerinizde tahriş yaratabileceğini unutmayın.                                                                                                                                                                  Tabak, bardak, havlu, çatal, bıçak, kaşık gibi kişisel eşyalarınızı ayrı kullanın. Bu süreçte kendi malzemelerinizi kullanın ve evdeki diğer bireylerle ortak kullanmayın.

Sağlık Takibi ve İzolasyon

  • Şüpheli bir hastalık durumunda, kişilerin sağlık durumu düzenli olarak izlenmeli ve test yapılmalıdır.
  • Hastalık belirtisi gösteren kişilerin izolasyonu sağlanmalıdır.
  • İş yeri hekiminiz ve aile doktorunuzla her türlü durumu paylaşın.

Ulaşım Kısıtlamaları

  • İnsan hareketliliğini sınırlamak amacıyla yerel veya ulusal ulaşımda kısıtlamalar getirilebilir. Bu, virüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
  • İhtiyaç duymadıkça dışarı çıkmayın. Zaten özel izinle çıkılacağından tedbirlerinizi önceden alın.

Giriş-Çıkış Denetimleri

  • Belirli bir bölge karantina altına alınmışsa, o bölgeye giriş ve çıkışlar sıkı şekilde kontrol edilir.
  • Bu, hastalığın yayılmasını sınırlamak için önemlidir.
  • Kurallara uyun, ısrar etmeyin.

Toplu Etkinlik Yasakları

  • Toplu etkinliklerin yasaklanması, virüsün hızla yayılmasını engellemeye yönelik bir tedbirdir.

Bu önlemler, özellikle salgın durumlarında ciddi anlamda hastalıkların yayılmasını engellemeye yönelik hayati adımlardır. Uygulanan karantina koşullarına bağlı olarak ülkeler farklı ek önlemler de alabilir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre 2030-2050 yılları arasında iklim krizi nedeniyle her yıl ölümlere 250.000 kişi eklenecektir. İklim değişikliği bazı bölgeleri yaşanmaz hale getireceğinden göçleri tetikleyecektir.

İklim değişikliği sadece ekosistemi ve biyoçeşitliliği bozmakla kalmayıp, toprak verimliliğini ve temiz su kaynaklarını da azaltacaktır. Yağış düzensizlikleri (aşırı yağış veya kuraklık) suyla bulaşan salgınları da beraberinde getirebilir.

Tıpkı deprem gerçeğinde olduğu gibi, hem depreme hem de salgına (karantinaya) hazırlıklı olmak için tedbirlerinizi şimdiden alın. Her şeyi devletten beklemeyin.

KAYNAKLAR :

Birliği.COVID-19 Pandemisi raporu.2020: 43-59                                                                                                                               5-Geçmişten Günümüze Pandemiler  Dr Onur Ural  Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi  Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji  13.05.2021

M.Baki Asutay
Latest posts by M.Baki Asutay (see all)
Paylaş :

Comment here