Merhaba,
Sektörel Sohbetler serimizde, bu ay Bosfor Endüstriyel Mutfak Makineleri San. ve Tic. Ltd. Şti. patronu
Ulaş AKSAKAL ’la birlikteyiz. Her zaman olduğu gibi YEMEKDER Başkanı Engin GÜNER ve YEMEKDER Yönetim Kurulu Üyesi Rouzben GERGERİ ile birlikte, İstanbul-Hadımköy-Kıraç’taki Bosfor Makine Fabrikası’nda Ulaş AKSAKAL ’a konuk olduk.
Ulaş Bey, sizinle on yılı aşkın bir süredir tanışıyoruz. Sektörde çokca tanınan, fiziksel aktivitesi yüksek ve çok sevilen bir insansınız. Hatta öyle ki, ürettiğiniz makinelerle ilgili bir ürün sözkonusu olduğunda, adınız markanızın önüne geçiyor ve “Ulaş’tan alalım” deniyor. Bunun sebebini ve sektördeki geçmişinizden biraz bahseder misiniz?
Samsun’da endüstri meslek lisesinden mezun olduktan sonra, İstanbul’da üniversiteye başladım. Ancak babamı erken yaşta kaybettiğim ve çalışmak zorunda olduğum için 2. sınıfta üniversiteyi bırakmaktım. Sektöre 1993 yılında Topaloğlu Makine’de işe girerek adım attım. Makine işini de burada öğrendim. Askerlik sonrası 2003 yılında kurduğum firmayı, 2013 yılında ortaklarıma devredip, aynı yıl Bosfor Makine’yi kurdum.
İsmimin, markanın önüne geçmesi konusuna gelince… Makinecilikte, sizin de bildiğiniz gibi çok yakın dostluklar vardır. Asl’olan güvendir. Bizim sektörde pek batan üretici yoktur. Sektörde saygı vardır. Sıkıntıya düşen meslektaşlarımıza sektör içinde kredi açılması, mal verilmesi ismi konulmamış bir gelenektir. O yüzden, markalar değişse bile isimler hep ön planda olur.
Bulunduğum yere gelebilmek için çok çalıştım. Herkesin ayağına gittim. Eskiden ticaret çok farklıydı. Samimiyet vardı. Dostluk vardı. Anadolu’da bir tüccarın yanına gittiğinizde onun ayırdığı otelde ya da evinde kalır, eşinin yaptığı yemekleri yer, yöresel hamamlara giderdiniz. Her şehirde ayrı bir hikâyem vardır.
Şanlıurfa’da Mahmut Sade vardı. Kendisi aslen eczacıydı. Ancak mutfak cihazları ticareti de yapıyormuş. Urfa’da, makinelerimizianlatıyorum. “Yahu bi döküm bi motor, niye bu kadar pahalı” dedi. Makinenin üzerine çıkıp “Baba bi de ben varım” dedim. Bunun üzerine gülümseyen Mahmut Amca,beni öptü-kucakladı. Ondan sonra, uzun yıllar çalıştık. Allah rahmet eylesin, çok ekmeğini yedim. Şimdi de oğluyla çalışıyoruz. Piyasadaki “Ulaş” ismi, böyle-böyle oluştu.
Bosfor Makine denildiğinde, son kullanıcıların aklına genelde kıyma makinası geliyor. Ama siz çok farklı çeşit ve kapasitede cihazlar üretiyorsunuz. Hangi kategorilerde, kaç çeşit makina üretiyorsunuz?
Ürettiğimiz makinaları;
- Et İşleme(Kıyma, Kemik Testere, Tavuk Kesme) Makineleri
- Hamur İşleme (Hamur Yoğurma, Spiral Hamur Yoğurma, Planet Mikser, Hamur Açma, Lokma Dökme, Ekmek Dilimleme) Makineleri
- Sebze İşleme(Sebze Doğrama, El Blenderi, Soğan Doğrama, Patates Soyma) Makinaları
- Parçalama(Et-Sebze Parçalama ve Humus) Makineleri
şeklinde gruplandırabiliriz. Bugün itibariyle çeşitli grup, fonksiyon ve kapasitelerde 100’ün üzerindemakine üretiyoruz.
Bu çeşitleri üretmeye nasıl karar verdiniz?
Benim tek işim makine üretmek. Hedefim en iyi makineyi yapmak. Başka bir iş yapmayı düşünmüyorum. Bir makine tasarlarken hedefim arıza yapmayan en iyi ürünü üretmektir. Yeni çeşit ve tasarımlara girdiğimizde, piyasadan gelen geri bildirimlere çok hızlı çözüm üreterek reaksiyon gösterdik. Ürünlerin daha verimli çalışması için gerekli modifiyeleri yaptık ve müşterilerimize sunduk. Ürünlerimiz piyasada çok tuttu. Doğrudan çalıştığımız perakende marketler zincirleri ya da büyük gıda ve yemek üreticilerinin yanında, bizim asıl müşterilerimiz son kullanıcılardan çok son kullanıcılara proje hazırlayan endüstriyel mutfak taahhüt firmalarıdır. Tabii ki, bunun dışında 40’ın üzerindeki ülkeye yaptığımız ihracat da, cirolarımız içinde önemli bir yer tutuyor.
Doğrudan son kullanıcı ile çalışmamanıza rağmen, sizi sık-sık gıda ve makine fuarlarında katılımcı olarak görüyoruz.
Biraz önce de söylediğimiz gibi amacımız en iyi makineyı üretmek… Fuarlara katılmaktaki amacımız doğrudan bağlantı yapmak ya da satışlarımız arttırmaktan ziyade, gerek piyasadan gelen talepler, gerek bizim uygun gördüğümüz ürün iyileştirme ve versiyon değişiklikleri ile yeni ürünlerimizi müşterilerimize göstermektir.
Yaptığınız üretimde kullandığınız kapasiteler ile üretimde karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
Şu anda bulunduğumuz Kıraç’taki fabrikamızda, 60 kişilik bir ekibe sahibiz ve 5.250 m2 kapalı alanda üretim yapıyoruz. Ancak bulunduğumuz yer yeterli gelmiyor. Diğer taraftan kalifiye ara eleman en büyük sorunlarımızdan… Bu konuda fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. İhtiyacımızı karşılaşacak büyüklükte bir üretim yeri arayışı içindeyiz. Ara eleman sorununu en aza indirmek ve ürünlerimizin kalitesini yükseltmek için Ar-Ge çalışmaları yapmak ve daha çok teknoloji kullanmak bir zorunluluk. 2024 yılında buna biraz daha ağırlık vereceğiz.
Bizleri misafir ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Hayallerinizi gerçekleştirmek için bol enerji ve işlerinizde kolaylıklar dilerim.
Comment here