Metro Türkiye, Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nün Hikayesini İstanbul’a Taşıdı

“Türk mutfağını yerel değerleriyle birlikte koruma ve gelecek nesillere aktarma” misyonuyla oluşturduğu “Yerelin İzinde” projesinin yedinci durağında, Coğrafi İşaret tescilli Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nü keşfetmeye Manisa’ya giden Metro Türkiye, bu değerli ürünün izini sürmeye İstanbul’da devam etti. Yerel değerlerimizin profesyonel mutfaklarda daha fazla yer alması ve yerli üreticinin desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında Alaf Kuruçeşme’de düzenlenen tadım yemeğinde, Türk mutfağının önemli şefleri Murat Deniz Temel ve Mustafa Otar’ın yaratıcı dokunuşları ile hazırlanan deneyimsel menü davetlilere sunuldu. Menüde Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’ne sezonun taze balıkları da eşlik etti.

“Yerli ürün sürdürülebilir olmazsa Türk mutfağı sürdürülebilir olamaz” anlayışla yerel ve Coğrafi İşaret tescilli ürünleri destekleyen önemli adımlar atan Metro Türkiye, “Yerelin İzinde” projesinin yedinci durağında antik çağlardan bu yana önemli bir bağcılık merkezi olan Manisa’yı ziyaret etmişti. Metro Türkiye, 2019 yılından bu yana Coğrafi İşaret tescili bulunan “Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü”nün etkileyici hikayesini İstanbul’a taşımak, bu değerli ürünün profesyonel mutfaklarda daha fazla yer almasını desteklemek amacıyla Alaf Kuruçeşme’de gastronomik bir deneyime imza attı.

Alaf İstanbul’un Kurucu Şefi Murat Deniz Temel’in mutfağında Şef Mustafa Otar’ı ağırladığı ve birlikte geleneksel lezzetleri modern tekniklerle buluşturarak hazırladıkları menünün odağında kurusu, tazesi ve asma yaprağıyla Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü ve Metro Türkiye’nin taze mevsim balıkları yer aldı.

Duran: “Ürünlerin sürdürülebilirliği için farkındalık yaratmayı kendimize görev addediyoruz”

En önemli amaçlarından birinin kadim Türk mutfak kültürünü korumak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu hatırlatan Metro Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Aslı Duran, “Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünlerimiz tarladan tabağa taşınmazsa, mutfaklarımızda kullanılmazsa, yeteri kadar talep olmazsa o ürün ekilmeye uzun süre devam edemez. Üreticilerimize destek olmak, üretim sürdürülebilirliğine katkı sağlamak için bu konuda farkındalık yaratmayı kendimize görev addediyoruz. Bunun için de Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünlerin hasadına gidiyor, ürünün yetiştiği toprağa dokunuyor, havasını soluyor, bölgenin yemek kültürünü yakından tanıyor ve gelenekselle modern teknikleri birleştirerek sofralara taşıyoruz. En önemli amacımız ülkemizin dört bir yanında yetişen eşsiz malzemeleri geleceğe taşımak” dedi.

Öngel: “Ülkemizin kıymetli ürünlerini yarın da tadabilmek için çalışmaya devam edeceğiz”

Metro Türkiye Gıda Kategorisi Grup Müdürü Tülay Öngel ise “Türk mutfağının sürdürülebilirliği için bu verimli toprakların bize sunduğu ürüne, tarladaki çiftçimizin alın terine, verdiği emeğe sahip çıkmamız çok önemli. Bugün raflarımızda yer alan Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürün sayısı ise 200’den fazla. 2019 yılında Coğrafi İşaret tescili alan Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nü de yaş ve kuru olarak kurulduğumuz günden beri raflarımızda gururla sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşturuyoruz. Yaş olarak toplam 300 ton olan üzüm satışımızın yarısını Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm oluşturuyor. Kuru olarak yıllık ortalama 100 tonluk bir satış yapıyoruz. Ayrıca sultani üzüm yaprağı olan ve pestisit içermeyen Alaşehir Asma Yaprağı’nı da salamura olarak müşterilerimize sunuyoruz. Bugün projemizin ilk durağı olan Boğaziçi Lüferi de tam mevsiminde soframızdaydı. Sürdürülebilir balıkçılık bizim her daim ana gündemlerimizden biri. Boğazımızın lüferini koruyabilmek için hiçbir zaman raflarımızda sarıkanat ve çinekop satmıyoruz. Yasal limit 18 cm olmasına rağmen 24 cm altında lüferleri reyonlarımıza getirmiyoruz. Bugün olduğu gibi yarın da ülkemizin bu kıymetli ürünlerini tadabilmek için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Temel: “Yerelin İzinde ile her durakta yeni bir kapı aralıyoruz”

“Yerelin İzinde” projesinde yer almaktan mutluluk duyduğunu belirten Şef Murat Deniz Temel, “Metro Türkiye, Yerelin İzinde projesi ile biz şeflere Anadolu’nun eşsiz lezzetlerle dolu bahçesini keşfetmek için her durakta yeni bir kapı aralıyor. Bu proje Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünleri odağına alarak kaybolmaya yüz tutmuş tarifleri bizlere tekrar hatırlatıyor. Şefler olarak biz de bu ürünleri geleneksel ve modern yollarla tabaklara taşıyıp, onlarla bambaşka reçeteler oluşturuyoruz. Böylece mutfağımızı hep birlikte geleceğe aktarmanın en lezzetli yollarını da keşfetmiş oluyoruz. Buluşmaya özel hazırladığımız menüde, Metro Türkiye’nin Yerelin İzinde projesinin yedinci durağında keşfettiğimiz Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü başroldeydi. Ona meslektaşım Mustafa Otar’ın özel dokunuşlarıyla tam mevsiminde Metro’nun taptaze balıkları ve deniz ürünleri ile hazırlanmış lezzetler eşlik etti. Farklı tatları bir araya getirerek yorumladığımız menümüzün hepimize ilham olmasını dilerim” dedi.

Otar: “Biz şeflere düşen, bu ürünlere mutfaklarımızda ve reçetelerimizde yer vermek”

Yerelin İzinde projesi kapsamında Şef Murat Deniz Temel ile birlikte mutfakta yer almaktan memnun olduğunu dile getiren Şef Mustafa Otar ise şunları söyledi: “Metro Türkiye’nin mutfağımızı geleceğe taşımak için ülkemizin dört bir yanında Coğrafi İşaret tescilli ürünleri keşfettiği, desteklediği ve mutfaklarımıza taşıdığı Yerelin İzinde projesi çok kıymetli. Biz şeflere düşen ise Metro Türkiye’nin sürdürülebilir ve ulaşılabilir kıldığı bu ürünlere mutfaklarımızda ve reçetelerimizde yer vermek. Bugünkü menümüzde yağ-asit-tatlılık dengesini Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü ile sağladık. Alaşehir Asma Yaprağı’nın asiditesi ile balığın direkt ısıya maruz kalmadan pişmesini sağladık. Metro’nun taptaze mevsim balıkları ile yerel ürünlerimizi bir araya getirmek ve değerli meslektaşım Murat Deniz Temel ile birlikte çalışmak benim için çok heyecan verici oldu.”

Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü lezzetlerine taze balıklar eşlik etti

Şef Murat Deniz Temel ve Şef Mustafa Otar’ın geleneksel yöntemlere yaratıcı dokunuşlarını kattıkları deneyim menüsünde; Manisa Sultani Çekirdeksiz Kuru Üzümlü Chimichurri, Alaşehir Asma Yapraklı Tarator ile sunulan İstavrit Tempura, Çıtır Alaşehir Asma Yapraklı Boğaziçi Lüferi ve Pil Pil Sos ile servis edilen Izgara Kalkan ön plana çıkan lezzetlerden bazıları oldu.

###

Metro Türkiye Hakkında

1964 yılında Almanya’da kurulan ve bugün 30’dan fazla ülkede hizmet veren uluslararası perakende şirketi Metro, 1990 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Türk mutfak kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve Türk mutfağının şefleriyle birlikte dünyada hak ettiği yere gelmesi amacıyla çalışan Metro Türkiye, bugün Türkiye’nin 20 şehrinde 35 mağazasıyla 4.500’den fazla çalışana istihdam sağlamaktadır. Mağaza operasyonlarının yanı sıra Gıda Sevkiyat Operasyonu (FSD) ile 70’e yakın şehirde profesyonel müşterilerine gıda sevkiyat hizmeti gerçekleştirmekte; son tüketicilere ve HORECA (otel, restoran, kafe) işletmelerine yaklaşık 20 bin çeşitte gıda ve gıda dışı ürünü, fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek sunmaktadır. Sürdürülebilir İş Ödülleri’nin de sahibi olan Metro Türkiye, et, balık, bal ve meyve sebze izlenebilirliğinden sürdürülebilir hayvancılık, balıkçılık ve kafessiz tavuk yumurtasına, gıda atığı projelerinden Coğrafi İşaretli Ürünler projesine kadar tüm çalışmalarıyla yerel değerlerin kayıt altına alınıp gelecek nesillere miras bırakılmasına katkı sunmayı hedeflemektedir. Metro Chef, Metro Professional, Metro Premium, Aro, Rioba ve Sigma isimli kendi markalarını bünyesinde bulunduran Metro Türkiye, Türkiye’de “Tarladan Sofraya” gıda güvenliği yönetim sisteminin kurulmasını esas alan uluslararası geçerlilikteki IFS Cash & Carry / Wholesale + IFS Lojistik kombine sertifikasına sahip ilk ve tek şirkettir. Sürdürülebilir balıkçılık standardı olan ASC-MSC CoC Grup sertifikasyonuna sahip Türkiye’deki ilk ve tek perakendeci olan Metro Türkiye, ürünün hammaddeden başlayarak müşteriye sunulmasına kadar olan süreçte çevresel faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin gerekli önlemler ile kontrol altına alınarak çevreye verilen zararın en aza indirilmesi için kılavuzluk yapan ISO 14001 belgesine de sahiptir.