Gülsen Teyze, Gülsen Teyze mi acaba?
Sabah 07:22’de e-posta geldi. Konu kısmında “Salı günü ekmek günü, Sipariş vermeyi unutmayın” diyordu.
E-postayı açtım. Sadece ekmek mi? Çeşitli kombinasyonlarda kış paketleri… Domates ve biber salçaları, domates püresi, bulgur, tarhana, erişte, pul biber, reçel, marmelat çeşitleri…
Linklere tıklayıp bu paket kombinasyonlarının fiyatlarına baktım. 714 TL.’den, 843 TL.’ye kadar fiyatları var. Bu paketleri aldığınızda 181 TL.- 204 TL. arasında kazancınız olacağı bildirilmiş. Bu kazanç neye göre, kime göre? Zira bazı ürünler için gramajı verilmişken, bazıları yazılmamış.
Peki, bunları nasıl sipariş edeceğiz? Sadece WhatsApp sipariş hattı, telefon numarası… Görsellerin üzerinde ne bir etiket, ne de üreticisinin kim olduğuna dair bir bilgi var.
Bir gıda işletmecisi olarak, böyle bir iletişim ağını kullanın kim ve ne olduğunu anlamak için sayfanın en altında bulunan ve fark edilmemesi için zemine yakın bir renkle yazılmış olan “Unsubscribe” yazan linke tıklıyorum. Karşıma gulsenteyze.com.tr web sayfası çıkıyor.
Hikâyesine baktığımda; hamur açan ve oldukça neşeli görülen köylü bir abla resminin yanında,
62 yaşında olduğu, 7 yaşından beri çiftçilikle uğraştığı, doğal yöntemlerle yetiştirdiği ürünleri yerel pazarda sattığı, oğlu aracılığı ile internetle tanışıp, ülkenin her yerine ürün yollayabildiği yazıyor.
Bu sayfanın altına da 7 ayrı sözleşme ve koşul bildirimi ile çeşitli bankalar ve kredi kartlarına ait ödeme seçenekleri yer alıyor. Ödeme Satış Sözleşmesi tuhaf bir şekilde 3. Maddeden başlıyor. Sözleşmelerde mutlaka taraf maddesi olması, satıcı tarafın (Şirket veya gerçek kişinin) adı veya ticari ünvanı olması gerekir. Ama sözleşmelerde satıcı taraf için;
www.gulsenteyze.com
– Satıcı
– Gülsen Teyze
– Gülsen Teyze sunucuları
– Gülsen Teyze iş ve proje ortakları
-Gülsen Teyzen
gibi gerçek kişi ya da tüzel kişiliği belli olmayan isim-sıfat-isim tamlamaları kullanılmış.
Satıcı taraf için iletişim bilgisi olarak cep telefonu numarası ve Bilecik, Osmaneli’ndeki bir köye ait adres verilmiş, ödeme satış sözleşmesinden doğacak ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerini yetkilendirmiştir.
Bu sözleşmelerde atıfta bulunduğu iki kanunun, bir tanesi 2011, diğeri de 2013’te olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.
Şimdi sorularıma geçiyorum.
Gülsen Teyze, bu ürünleri köylü pazarında satarsa sorun yok ama Türkiye’nin her tarafına satıyorsa, gıda kayıt belgesi alması ve hazır ambalajlı olarak sattığı için etiketlemesi gerekmez mi?
Bilecik Osmanneli’nin köyünde kendi ekip biçtiği ürünlerden elde ettiğini söylenen Gülsen Teyze, Türkiye’nin her tarafına profesyonel bir internet sitesiyle göndereceği bu kadar bol ve çeşitli malzemeyi; bırakın tek başına üretmeyi, bırakın Osmaneli ’yi, bırakın Bilecik’i, hepsini Marmara Bölgesi’nden temin edebilir mi, bu kadar gıda ürününü anam-babam usulüyle üretebilir mi?
Osmaneli’ndeki köylü Gülsen Teyzemiz, hukuki ihtilaflar için neden İstanbul’daki mahkeme ve icra dairelerini yetkilendirir?
İndirimli fiyatla sattığını iddia ettiği ürünlerin fiyatları, neden muadillerinin birkaç katıdır?
Daha onlarca soru sorabilirim. İnternetten ürün, özellikle gıda alırken çok dikkatli olmanız gerekir. Hangi eller, hangi hammaddeleri, hangi şartlar altında muhafaza edip, işleyip, paketliyor ve sizlere gönderiyor. Bunu hiçbirimiz bilemeyiz.
Her ne kadar denetim ve kontrollerin yeteri kadar yapılmadığından şikâyetçi olsak da, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Gıda Onay veya Gıda Kayıt Belgesi almış ve bunu gıda etiketlerine işlemiş üreticilerin ürünlerini tercih etmek, riski en aza indirir.
Bizler Anadolu’nun hastasıyız. Ayşe Teyze, Fatma Bacı, Hatice Nine hep bizim özlemimiz, hassas noktamızdır. O yüzden dikkat edelim. Böyle teyze, bacı, nine zannettiklerimizin büyük kısmı, sağdan soldan ürün toplayıp, bunları paketleyip, internet üzerinden pazarlayan profesyonel dağıtıcı.
Kaynak ; www.tuketicipostası.com
https://www.tuketicipostasi.com/yazarlar/engin-guner/gulsen-teyze-gulsen-teyze-mi-acaba/209/
Comment here