Doğru-YanlışHaberlerSağlık

Sosyalleşemem, alerjim var…

Sosyalleşemem, alerjim var…

Bazı kişilerin yaptığı hareketlerden rahatsızlık duyar, tahammül etmek için kendi sınırlarımızı zorlayabiliriz. Özellikle de sosyal alanlarda ve iş ortamında bazı kişiler tarafından çıkarılan sesler, yapılan mimikler, istenmeyen temaslar çoğu zaman tıpkı fiziksel alerjenler gibi bizi psikolojik olarak etkiler. Bu durumun sosyal alerji olarak tanımlandığına dikkat çeken Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili önemli bilgiler veriyor.

Sosyal alerjiniz olabilir

Sosyal bir varlık olan insan toplum içinde olmayı ve insanlarla birlikte sosyalleşmeyi büyük bir ihtiyaç olarak görür. Toplum içindeyken bazı davranışlar sergiler. Çoğu zaman bu davranışlar toplum tarafından kabul edilirken bazı davranışlar rahatsızlık hissi yaratabilir. Özellikle de toplumun çoğu tarafından istenmeyen davranışlar sosyal bir alarjene dönüşebilir. Bu noktada rahatsız edici davranışları terk etmek doğru kabul edilirken bazı insanlar bu davranışları yapmayı sürdürebilir. Ancak bu durum kişinin toplum tarafından olumsuz olarak algılanmasına neden olur. Örneğin; toplum içinde sakız çiğnemek, ağzını şapırdatmak, parmaklarını çıtlatmak, yüksek sesle şarkı mırıldanmak gibi hareketler kişiler için alerjen olarak düşünülebilir. Yaşanan bu duruma sosyal alerji demek mümkündür.

Kişi rahatsızlık verdiğini farkında olmayabilir

Birçok araştırmaya konu olan sosyal alerji, çeşitli kategorilere ayrılabilir. Bu davranışlar direkt kişileri hedef aldığı gibi, hedef almayan davranışlarda olabilir. Özellikle de görgüsüzlük kategorisi altında toplayabileceğimiz bu davranışlar, kimi zaman toplum içinde yüksek sesle telefonda konuşmak, konuşurken sürekli kişiye temasta bulunmak  olabilir. Amaç doğrudan kişiyi rahatsız etmek değildir. Hatta çoğu zaman kişi, çevresine rahatsızlık verdiğini bile farkında olmayabilir. Ancak uyarıldığında davranışının rahatsız edici tarafını anlayabilir.

Sosyal alerjilerde lider benmerkezci kişiler

Toplum içinde sergilediği davranışı farkında olan, bu davranışlardan başkalarının rahatsız olduğunu bile devam ettiren kişileri benmerkezci grupta ele alabiliriz. Belli bir hedefi olmasa da davranışları karşısındaki kişiyi hedef alır. Örneğin telefondan bir arkadaşınızla konuşuyorsunuz ve zamanınız olmadığını bile bile arkadaşınız telefonu bir türlü kapatmıyor. Bu durumu sosyal alerji kapsamında ele almak mümkün. Bir diğer grupta yer alan kişiler ise norm ihlali kapsamında değerlendilir. Şahsi olmayan kasıtlı saldırgan davranışları kapsar. Örneğin sinemada telefonuyla ilgilenmek, tiyatroda telefonda konuşmak gibi… 

Hedef alan davranışlar sergileyebilirler

Diğer grupta ise kasti olarak hedef alan davranışlar yer alıyor.  Bu davranış biçimleri direkt sizi üzmek için yapılmasa da hedefte siz yer alıyorsunuz. Rica etmek yerine emretmek, belirsiz şikâyetler veya eleştirilerle kendini belli ederler. Örneğin bana su getirir misin demek yerine su getir gibi emir kipi kullanmak bu grupta ele alınabilir.

Sosyal alerjenler, sevgiliniz veya sevdiğiniz biri olabilir

Bazen aşkın gözü kördür ve çok sevdiğimiz birinin davranışlarını görmeyebilir ya da görsek bile tahammül etmeyi seçebiliriz. Bu durumda ilişkiler karşı tarafın sürekli taviz vermesi ve fedakarlık göstermesiyle sürebilir. Ancak bu sürecin sağlıklı bir şekilde devam etmesi çok zordur. Çünkü bu durum zamanla ilişkiyi yıpratır ve temelden sarsarak hem kişiyi zor duruma düşürür hem de ilişkinin bitmesine neden olur.

Sosyal alerjenlerle karşılaşma olasılığınız iş yerlerinde daha fazladır. Çünkü buradaki kişilerle gönül bağımız olmadığı için tahammül seviyemiz daha azdır. İş ilişkilerine kıyasla arkadaşlarımızla bunu daha az yaşarız. Çünkü aramızda daha az koruma tamponu söz konusudur,  arkadaşları affetmekse daha kolaydır.
Peki, ne yapılmalıdır?
Bazı insanlar,rahatsız edici huyları olduğundan habersizdir. Diğer bir taraftan kişiye bir davranışının rahatsız edici olduğunu söylemek de çoğu zaman zor gelebilir. Ancak bunu karşı tarafı incitmeden ve dolaylı yollardan anlatmak mümkündür.Eğer rahatsız olunan davranış ilk kez oluyorsa bu durumla başa çıkmak daha kolay olur ama davranış süreklilik gösterirse  sosyal alerjimiz de artar. Bu konuda farkındalık becerilerimiz oldukça önemlidir. Kendi içsel rahatsızlığımıza odaklanarak, tam olarak neden ve nasıl rahatsız olduğumuzu belirlemeli ve bu rahatsızlığımızı ben dilini kullanarak karşımızdaki kişiye anlatmalıyız. Bunun yanı sıra ortam ve kişilere alerjimiz varsa o ortam veya kişilerle aramıza sınır koymalı ve uzaklaşmalıyız.

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz

Loading

Paylaş :

Comment here