HaberlerMekanlar-Şefler

 Giresun’un tescilli bitkisi; sırgan

Bilinen adıyla ısırgan bitkisine yörede halk arasında sırgan denildiği için biz de yazımızda sırgan demeyi daha uygun buluyoruz.
“Irgan kavaklar ırgan,Dibinde bitsin sırgan” ve“Çıkma fındık dalına,Düşersin sırganlığa” manilerinde de söylendiği gibi yöresel adı olan sırgan demeyi daha doğru buluyoruz. Bu bitkinin bir de Latince adı var; Urtica dioica L, yeri gelmişken onu da yazmakta fayda var.

Giresun’un tescilli bitkisi derken; 1 Nisan 2022 de Giresun sırganı Coğrafi İşaret Tescil Belgesi aldı. Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün çalışmaları sonunda Giresun’la özdeşleşen sırgan Türk Patent ve Marka Kurumun tarafından resmen tescil edilmiş oldu. Kaldı ki sırgan özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde hatta İstanbul’un ormanlarında yetişen bir bitkidir. Yemek olarak pişirilip sofralara getirilen coğrafya, Doğu Karadeniz illeri ve özellikle Giresun’dur. Ülkemizin değişik bölgelerinde, Doğu Karadeniz’in hemen her ilinde yetişse de Giresun’la özdeşleşmiş bir bitkidir.

Elinizin altında bir Internet erişim aracı varsa ve bunun üzerinden sırganın faydalarını sorgularsanız insan sağlığı açısından inanamayacağınız kadar çok sayıda hastalığa iyi geldiği bilgisiyle karşılaşırsınız. Ayrıca şifalı bitkiler kitaplarına baktığınızda da onlarca sağlık sorununa iyi geldiğini görürsünüz. Diyabetten egzamaya, nefes darlığından iktidarsızlığa, kanserden bağırsak enfeksiyonlarına iyi geldiği yazılıdır bu kaynaklarda.  Kuvvetli bir antioksidan olduğu belirtiliyor. Halk tababetinde onlarca tarifle karşılaşırsınız. Bazıları kaynatılıp suyunun içilmesini söylerken bazıları ezerek eklemlere sarılmasını tavsiye eder. Tohumlarının kansere iyi geldiği söylenirken kurtulmuş yapraklarının çay gibi demlenerek içilmesini tavsiye edenler de vardır. Taze ve yeşil yapraklarının kaynatılarak daha sonra suyunun içilmesini yazanlar da var.

Bütün bunlar bir yana Giresun ve Doğu Karadeniz bölgesi insanı sırganı yemek olarak bilir ve sofrasından eksik etmez. Bölgede bolca yetişir. Fındık bahçelerinin içinde, yol kenarlarında, tarla kıyılılarında, sulak yerlerde kendiliğinden yetişir. Baharın gelmesiyle birlikte yemyeşil yapraklarıyla kendini gösteren sırgan kurak yaz aylarında sertleşerek yemek yapılacak yumuşaklığını kaybeder. Bu dönemde yaylada yetişen sırganlar devreye girer. Yaylalardan toplanarak sahil bölgelerine getirilir. Yaylada misafirlere ikram edilecek en gözde yemektir. Yaylaya gidenlerin dönüşte getirecekleri çok kıymetli bir hediyedir.

Bölgede sırganın pişirilme şekli tektir. Tereyağı ve soğanla kavrulan sırgan yaprakları börek içi malzemesi olarak kullanılsa da yörede en bilinen sırgan pişirme yöntemi şöyledir: Eldiven takılarak üstten en taze yaprakları toplanan sırganlar iyice seçilir, yıkanır ve suyunun süzülmesi beklenir. Asıl pişirme kabında kaynatılan suya katılır. Küçük parçalar halinde pezik yaprağı, taze nane ve bazı yöresel otlar da katılabilir… Bir süre kaynadıktan sonra ağaç kepçeyle ezilirken bir yandan da mısır unu ilave edilir. İstenilen kıvama gelinceye kadar mısır unu eklenerek karıştırılır. Karıştırma işi günümüzde mutfak mikserleriyle yapılsa da ağaç kepçeyle, el becerisiyle ezilen ve karıştırılan sırganın lezzeti tercih edilmektedir.

Ocaktan indirmeye yakın ezilmiş sarımsak katılır. Bazı yörelerde tabaklarla sofraya getirilen sırgana eritilmiş tereyağı da dökülüyor. Yeşil ya da kuru soğanla ve taze mısır ekmeğiyle banılarak yenilmesi yöre insanının vazgeçilmez keyfidir. Ertesi güne kalan sırgana kaynatılmış süt dökülerek yenilmesi de oldukça yaygındır.

Baharda mısır tarlalarının ekimine başlamadan önce sırgan pişirildiği, içine boncuk atıldığı ve boncuk kimin ağzına gelirse ilk tohumu onun atması gibi bir kültür uygulaması geçmişte olsa da bugün unutulmuştur. Son yıllarda sırgan bitkisinin dış kabuğundan iplik elde edilerek bunun da tekstilde kullanılması gibi projeler üretiliyor. Bütün bunlara rağmen sırgan sofraların vazgeçilmez bir yemeğidir.

 

 

Loading

Paylaş :

Comment here