Kategori Dışı

Enflasyon gıda krizine dönüşür mü?

Catering Guide dergisi 100’üncü sayıya ulaştı. Bu vesileyle başta derginin kurucusu Dursun Arık olmak üzere derginin bugünlere gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ederim. Biz Süt Dünyası dergisine 78’inci sayıda ara verdik. Catering Guide’ın 100’üncü sayıya ulaşması gıda, yemek ve catering sektörleri için oldukça önemli…

Malumunuz gündem enflasyon, mutfaklarda yangın var. Enflasyon sadece ev mutfaklarını değil, yemek üreten işletmelerin mutfaklarını da yakıp geçiyor. Gelirlerimiz hızla erirken giderlerimiz büyüyor. Gelirimiz enflasyonla aynı oranda artmadığı için alım gücümüz düşüyor ve fakirleşiyoruz. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon ile ENAG’ın yorumladığı sivil enflasyon rakamları var.

Merkez Bankası’nın son Enflasyon Raporunda 2022 yılının ilk çeyreğinde tüketici enflasyonu % 61 olarak gerçekleştiği açıklandı. Yılın ilk çeyreğinde büyük oranda kamu tarafından yönetilen elektrik, doğalgaz, alkol, tütün ve çiğ süt gibi kalemler fiyat artışlarında yüksek artışlar görüldü. Raporda ayrıca, 2021 yılının ikinci yarısından itibaren hızlanan gıda fiyatlarındaki artış sonucunda yıllık enflasyonun 26,5 puan yükselişle yüzde 70,3’e ulaştığı kaydedildi (Grafik 2.4.8).

Enflasyonu en iyi düzenli olarak satın aldığımız ekmek ve süt gibi temel ürünlerin fiyatları arttığında anlıyoruz. En temel iki tüketim maddesi ekmek ve süttür. Bu nedenle doğal afet ve kriz beklentisi olduğunda insanlar önce marketlerin süt ve ekmek reyonlarına hücum ediyorlar. İnternetten afet ve krizler ile ilgili fotoğrafları incelerseniz ilk önce ekmek ve süt reyonlarının boşalmış olduğunu görebilirsiniz.

Ekmek ve süt gibi her gün alınan şeylerin fiyatı ile saç kesimi gibi ayda bir alınan hizmetin fiyatının tüketiciye etkisi çok farklıdır. Bu iki temel gıdaya erişimde zorluk yaşanan ülkeler ekonomik ve siyasi çalkantılara sahne olabilmektedir. Bunun farkında olan siyasi iktidarlar, bu ürünlere kolay ve ucuz bir şekilde erişim için gerekli önlemleri almaya öncelik vermektedir.

Gıda Fiyatları En Çok Yoksulları Etkiliyor

Gıda fiyatlarındaki olağanüstü artışla birlikte enflasyon en çok dar gelirli kesimi etkiliyor. Gıda fiyatlarındaki artış yoksulları doğrudan etkiliyor. 2018 yılı verilerine göre yoksul kesimin harcamalarında gıda ürünleri %39,5’lik bir paya sahipti. Dört yılda enflasyon muazzam bir şekilde artarken gıda harcamlarının hane bütçesindeki payı da aynı ornda arttı. Artık dar gelirli aillelerin gelirleri gıdaya  ve kiraya bile yetmiyor.

Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için 2014 yılında Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kurulmuştu.2018 yılının Ocak ayında Ulusal Süt Konseyi Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, çiğ süt referans fiyatını belirleme yetkisi de Ulusal Süt Konseyi’nden alınarak Gıda Komitesi’ne verilmişti.

Çiğ süt fiyatını belirleme yetkisi verilen Gıda Komitesi’nde ilgili kurumlar Bakan düzeyinde temsil ediliyor ve sekreteryasını Merkez Bankası yürütüyor. Konsey çiğ süt fiyatını artık, Gıda Komitesi’nin onayı doğrultusunda açıklayabiliyor. Gıda Komitesinin sekreteryasını yürüten Merkez Bankası yayınladığı raporlarda gıda enflasyonuna çare olarak tarımsal ürünlerde gümrük vergilerini sıfırlamayı ve devlet kurumları (TMO, ESK, TİGEM vb.) aracılığıyla sıfır gümrükle canlı hayvan, tarımsal ürünler ve gıda ithalatını çözüm olarak gösteriyor.

Dünyada çiğ süt fiyatını belirleme yetkisine sahip tek Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasıdır. Başta ekmek ve süt olmak üzere gıda ürünlerinin fiyatlarını Gıda Komitesi üzerinden Merkez Bankası kontrol etmeye çalışıyor. Ceyhun Atıf Kansu’nun “Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya” diye seslendiği şiirindeki gibi, sekreteryasını Merkez Bankası’nın yaptığı Gıda Komitesi de “Dünyanın bütün gıda ürünlerini getirin Türkiye’ye” diyor adeta. Gıda fiyatlarında ayarlama yapılması için Merkez Bankasının sekreteryasında faaliyet gösteren Gıda Komitesi çiğ süt-süt ürünleri bazında üreticiye, tahıl ekmek bazında ise fırıncıya fiyat baskısı yapıyor. Oysa, bu baskılar ile Komite, gıda enflasyonunun daha da kontrolden çıkmasına yol açıyor.

Fiyat Baskısı Gıda Krizine Yol Açabilir

Görünen o ki, tarım arazilari rantiyeye, tarımsal girdiler ithalata, hayvancılık “ithal et rantı”na kurban edildiği sürece daha çok gıda enflasyonları yaşarız. Yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının sonucunda ortaya çıkan gıda enflasyonun ağır yükünü tek başına başta sütçüler ve fırıncılar olmak üzere gıda üreticilerine taşıtmaya çalışmak ekonomik krizin gıda krizine dönüşmesine yol açabilir.

Halkın enflasyou daha az hissetmesi için sütü, ekmeği ve gıdayı daha ucuza tüketmesi için yapılan fiyat baskısı serbest piyasa ekonomisindeki dengeleri bozuyor. Bu popülist uygulamalardan bir an önce vazgeçilmeli. Yetkililer ekonomik krizi gıda krizine dönüştürebilecek böylesi bir tehlikeye karşı daha dikkatli, duyarlı ve sorumlu davranmalıdır.

ibrahim Gümüş

Loading

Paylaş :

Comment here