Manşet

Tuncay Baycan kimdir?

 

Toplu yemek ve catering sektörü büyüme potansiyeli taşıyor

Toplu yemek ve catering sektörüne gönül vermiş, sektörde geçirdiği 21 yıllık süre içinde
her kademe de görev almış birini sizlere tanıtacağız. Tuncay Baycan görev yaptığı firmada Genel Müdür Yardımcısı ve Projeler Koordinatörü olarak görev yapıyor.

Tuncay Baycan, Toplu yemek ve catering sektörünün büyüme potansiyeli taşıdığını belirtti.
Kendisi ile Yayın Yönetmenimiz Dursun Arık’ın yaptığı söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.

Tuncay Baycan kimdir?

1978 Kastamonu doğumlu, evli ve 3 dünya güzeli evlat sahibiyim.  Kocaeli Üniversitesi İşletmecilik ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Halen Anadolu Üniversitesinde Aşçılık eğitimi almaktayım. Proje Yönetimi Uzmanlık, Satış Pazarlama Uzmanlık, İnsan Kaynakları Uzmanlık ve Kafe Restoran İşletmeciliği başta olmak üzere, sektörel ve mesleki 15 farklı eğitime katıldım.

Toplu yemek sektöründe çalışmaya 21 yıl önce depo sorumlusu olarak başladım. Çok sevdiğim ve benimsediğim sektörde; Proje Müdürlüğü, İşletme Müdürlüğü (satın alma, muhasebe, iç denetim, üretim sürecini kapsayan ), Satış Pazarlama Müdürlüğü, Projeler Koordinatörlüğü ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Halen sektörde Genel Müdür Yardımcılığı ve Koordinatörlük görevimi sürdürmekteyim.

Toplu yemek sektörü ve catering denince ne anlamalıyız? Sizin için ne ifade ediyor?

Toplu yemek ve catering denilince, aklıma sadece yeme içme değil, devasa bir sektör geliyor. Catering, firmaların yemek ve ikram problemlerini çözer, hizmet alan noktaların bu konu ile ilgili iş yükünü ortadan kaldırır. Catering ve Toplu yemek firmaları, bu hizmeti gıda mühendisleri ve kalifiye personeller kontrolünde, denetime açık ve şeffaf ortamlarda kaliteli ve uygun fiyatlı hizmet politikası ile belirli standartlar dâhilinde hazırlar ve sunarlar.

Catering ve Toplu yemek, benim açımdan, binlerce firmada, yüz binlerce çalışan ile milyonlarca kişiye sağlıklı yemeğin kaliteli hizmet ve uygun fiyat politikası ile sunulması ve bu süreçte yüz binlerce kişiye istihdam sağlanarak evlerine ekmek getirebilmelerine imkân sağlanmasını ifade ediyor.
Toplu yemek sektörünün büyüklüğü hakkında ne söylersiniz? Sektörü büyütmek için nasıl bir yol izlenmeli?

Ülkemiz de toplu yemek ve catering sektöründe belirsizlik hâkimdir. Catering Guide Dergisinin yaptığı araştırmalardan gördüğümüz kadarı ile Türkiye’de 4000 – 4500 kayıtlı yemek firması hizmet vermektedir. Bu firmalar günde yaklaşık 7 milyon porsiyon yemek üretmektedir. Aynı araştırmalardan sektörün yaklaşık 250 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını görüyoruz.
Sektör çalışan nüfusun ve toplu yaşam alanlarının sürekli artmasına paralel olarak daha fazla büyüme eğilimindedir. Toplu yemek ve catering sektöründe belirleyici unsurlar;  hizmet kalitesi, kalifiye personel çalıştırılması ve hizmet alan noktalara maddi ve iş yükü avantajları sağlayabilmesidir.
Sektörü büyütmek için; hizmet sunan firmaların güvenilir olması, müşterilerin kaliteli hizmeti uygun imkânlarla alabileceklerine dair ikna edilmesi, eğitim, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine daha fazla zaman ve bütçe ayrılması gerekmektedir.  Bunun yanı sıra alternatif menü ve sunum türlerinin de sağlanması firmaları toplu yemek ve catering şeklinde hizmet almaya ve sektörün gelişmesine katkı sağlayacaktır.

Sektörün sorunlarını sıralar mısınız?

Yaşamış olduğumuz pandemi sürecinde de gözlemlediğimiz üzere, hizmet ettiğimiz noktalardaki belirsizlikler, eksilmeler ve daralmalar sektörümüzü direkt olarak olumsuz etkilemektedir. Bunu bizim dışımızdaki etkileşimler olarak adlandırabiliriz. Catering Guide Dergisi ve YEMEKDER ’in ortaklaşa yaptıkları araştırma, sektörde faaliyet gösteren firmaların yüzde 10’luk bölümünün birinci normalleşme sürecinde kapılarını tekrar açamadıklarını ortaya koydu. Açanların ise yüzde 40 civarında kayıpla işlerini sürdürmeye çalıştıklarını görüyoruz.

Diğer bir sorun, satış fiyatlarının sözleşmelerle en az bir yıl ile sınırlı olması, ancak bu süreç içerisinde satın alma süreçlerinde ki ani ve sürekli fiyat değişimleri ve bunların satış fiyatına yansıtılamıyor olunmasıdır.

Sektördeki bazı firmaların daha fazla ticari kazanç için fiyatı, hizmet kavramının önünde tutmasına bağlı olarak güvenilirliği zedelemesi ve buna bağlı olarak hizmet alan noktalarda ön yargı ve genellemelerin oluşması.

Sektörel eğitimli ve kalifiye personellerin yöneticilerin azlığı, buna bağlı olarak da değişim ve gelişimlere ayak uydurulamaması ve takip edilememesine bağlı olumsuzluklar.

Çözüm önerileriniz nedir?

Alternatif sunum ve hizmet tekniklerine açık olunmalı. Örneğin paketlenmiş yemeğin sunulması gibi. Bu şekilde işçilik maliyetlerinden tasarruf sağlanacaktır.

Yemek fiyatı ile işçilik bedellerinin ayrı faturalandırılmasına yönelik teklifler sunulmalı ve sözleşmelerin bu doğrultuda hazırlanmalı.

Satın alma da toplu alım anlaşmaları, ön anlaşmaların yapılması, ödeme vadelerine bağlı fiyat avantajlarından faydalanılması, müşterilerle yapılan sözleşmelerde hammadde alış fiyatlarına dair artışları göz önünde bulundurarak, hizmet kalitesinde aksama yaşanmaması için enflasyon rakamları dikkate alınarak altı aylık ya da yıllık fiyat artışları hususunda ikna edilmeli.
İşini doğru yapmayan firmalardan ayrılmak, ayırt edilmek ve doğru bilgilendirilmek adına tanıtım ve reklam bütçelerine ve eğitimlerine öncelik verilmeli.
Şirket içi denetim ve eğitimin önemsenmesi. Personel ve yöneticilere eğitimler verilmesi.  İç denetim mekanizmasının doğru işletilmeli.
Daima kaliteli hizmet ve uygun fiyat politikasının benimsenmesi ve müşterilerin bu doğrultuda ikna edilmeli.

Loading

Paylaş :

Comment here