Gümüşhane’nin Süleymaniye Mahallesi halk arasında Eski Gümüşhane olarak biliniyor. Bugünkü Gümüşhane’nin güneybatısında ve şehre 4 Km. uzaklıkta olan tarihi yerleşim yeri Kanuni Sultan Süleyman döneminde imar edildiği için bu adla tanınmaktadır. Tarihi geçmişi oldukça eski olan yerleşim yerinde bugün de kullanıma açık olan caminin girişinde Sultan Süleyman Han Ulu Cami (1520-1566) yazmaktadır. Gümüşhane Valiliğinin Internet sitesinde Süleymaniye Mahallesi ile ilgili verilen bilgide geçmişten günümüze; Asurlar, Urartular, Medler, Pers Krallığı, Makedonlar, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Emeviler, Selçuklular ve son olarak da Osmanlı İmparatorluğunun bölgede hüküm sürdüğü bilgisine yer verilmektedir. İlk kuruluş yıllarının M.Ö. 3000 lere kadar gittiği ifade ediliyor.
Aynı kaynakta Süleymaniye Mahallesi için; ”Tarihi İpek Yolu üzerinde gümüş renkli yamaçlara yaslanan Süleymaniye Mahallesi Gümüşhane’nin en eski yerleşim yeridir. Bu antik kent Türklerin, Ermenilerin ve Rumların uzunca bir süre birlikte yaşadıkları bir sevgi, hoşgörü ve barış yerleşimidir” denilmektedir. 1915 yılında Ermeni tehciri ve 1924 yılında gerçekleşen mübadele sonucu Ermeni ve Rumlar tarihi eserlerini bırakarak bu bölgeden ayrılmışlar. 1900 lü yıllarda madenciliğin sona ermesi de bölgenin terk edilmesinde önemli bir faktör olarak belirtiliyor. 13. yüzyılda bölgede 600 bin nüfusun yaşadığı bilgisi var kayıtlarda. Osmanlı döneminde adı Canca olan Süleymaniye Mahallesi 2002 yılında kentsel ve doğal sit alanı ilan edilmiş.
Üç milletin bir arada barış içinde yaşadığı Eski Gümüşhane’de inançları temsil eden dini yapıların bugün bile yerlerinde duruyor olması ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Çoğu dini ve tarihi eser yıkılmış veya yıkılma tehlikesi yaşarken bazıları da restore edilerek korunmaya çalışılıyor. Birisi Çarşı Cami olmak üzere yıkılıp kaybolan üç caminin minareleri yeniden yapılmış. Tarihi hamam ve Zeki Kadirbeyoğlu konağı restore edilmiş, Yine tarihi bir konak restore edilerek uygulama oteline dönüştürüşmüş. Tarihi Rum Okulu, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı DOKAP ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı DOKA’nın desteği ile Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından 2020 yılında onarıma alınmış.
Bölgede çok sayıda kilise ve manastır kalıntısı bulunuyor. Alana girdiğinizde; Hegois Lonies Kilisesi ve Hegois Georgios Kilisesi sağınızda kalıyor. Oldukça eski olan yapılar ayakta kalma mücadelesi veriyor. Ceviz, elma, kiraz, vişne ve dut ağaçları arasında tarihi alanı gezmeye devam ettiğimizde özel bir mimarisi olan Gümüşhane evleri, kemer köprüler, camisi olmayan minareler ve sadece yan duvarları ayakta kalmış kiliseler dikkatimizi çekiyor. Çoğu tarihi yapının üzerindeki levhalarda isimleri yazıyor. İptidai Mektep, Ayios Yeorgios Manastırı, Metropolitan Kilisesi, Metropolitiklik, Tarihi Rum Okulu Eski Gümüşhane’nin en dikkat çekici yapıları olarak kendilerini gösteriyorlar.
Bugün de ibadete açık olan tarihi caminin etrafında yer alan mezarlıkta iki mezar taşı ziyaretçilerin gözünden kaçmıyor. Bunlardan birisi TBMM ilk milletvekillerinden, 1862- 1934 yılları arasında yaşamış olan Ruşen Oktar’a ait. Bir başka mezar taşında ise Mısır El. Ezher Üniversitesinde Din Âlimi Hacı Tahir Efendi (1755- 1834) yazıyor.
Bölgenin turizme kazandırılması için bazı çalışmalar yapılmış. Yolu asfalt ve iç yollar taş parke döşenmiş. Araç park yerleri yapılmış. Uygulama oteli ziyaretçilere yemek ve içecek sağlayabiliyor. Şimdilik tarihi bölgeye girişten ücret alınmıyor. Yorgunluk gidermek için ağaçların gölgesi yeterli olabiliyor. Eski Gümüşhane bölgede ve ülkede yeterince bilinmiyor. Harşit ırmağı kenarına kurulmuş bugünkü Gümüşhane’de bu tarihi alanı tanıtıcı bir çalışmaya rastlanmıyor. İlin tanıtımı için hazırlanan kitap ve diğer dokümanlarda yer verilse de yeterli tanıtımın yapıldığını söyleyemeyiz.
Özellikle farkı milletler ve farklı inançların yüzyıllar boyu birlikte yaşadığı bir yerleşim alanı olarak dünyanın örnek alacağı tarihi bir vesika gibi her zaman göz önünde bulundurulması gereken çok önemli bir yerleşim yeri olarak korunması ve tanıtılması gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir yerin Gümüşhane’de olması ise bölgenin zenginliğidir.
- DÜDEN ŞELALESİ - Ekim 31, 2024
- Karadeniz’in Taze Fasulye Yemekleri - Ekim 7, 2024
- Eski Gümüşhane - Ağustos 27, 2024
Comment here