Bu yaz hava sıcaklıkları arttı. Serinlemek için imkânı olanlar yazlıklarına veya yaylalara çıktılar. Şehirlerde yaşayan insanlar ise yeni yapılan millet bahçelerine, yeşilliklere, orman ve su havzalarına, havuzlara akın ettiler.
Bir hafta sonu ailenizle beraber piknik yapmak, serinlemek için ormanlık bir alanda restorana gittiniz. Ancak öyle kalabalık ki yer bulmak mümkün değil. Mecburen bekleyip boşalacak bir masa gözlediniz.
Sizden önce kalkanlar masada artık yiyecekler, silinmiş peçeteler ve kirlilikler bıraktılar. Siz masaya yerleşmeden ilgili şef garson çalıştırdığı gence “oğlum hemen şu masayı temizle” komutuyla genç elindeki bezi evirip çevirerek masayı toparlayıp, boşları alel acele toplayıp hemen sildi ve” buyurun efendim, temizledim” diyerek size kibarca oturmanız için sandalyenizi çekti.
Sizde aileniz ve çocuklarınızla boş bir yer bulmanın sevinciyle hemen oturdunuz ve siparişlerinizi vermeye başladınız. Sanırım bu iş bu şekilde akşama kadar sürdü. Günün sonunda masaya oturanlar ise bence günün en şansız olanları. Zira gün içerisinde aynı masaya belki 3-5 aile daha oturdu ve bir güzel yemeklerini yediler. Bu güzel günün sonunda akşam evinize vardığınızda aile bireylerinden özellikle çocuklarda, ateş, mide bulantısı hatta kusma vakalarıyla gece yarısı hastanelere koşanlarınız oldu.
Kır lokantası ve benzeri yerlerde Temizlik ile Hijyenin arasındaki farkı bilmeyen işletmeciler sadece bir bez parçasıyla masayı silmenin yeterli olacağını düşünüyorlar. Hatta şubeleri olan büyük işletmeler bile bazen bu yanılgıyı yaşıyorlar. Sahilde oturmaya gittiğimiz bir mekânda bizden önceki masada kirliliklerini temizledikten sonra elinde sprey şişe ile masaya püskürterek işlem yapan gence “bravo hangi dezenfektanı kullanıyorsunuz” diye sorduğumda bana cam sil şişesini gösterdi. Yani yediğimiz kirlilikler, bakteri ve virüslerin yanında hediye olarak bir de Kimyasal yiyoruz. Kibarca kendisini ikaz ettiğimde “merak etmeyin biz bu işin eğitimini aldık, bunun içindeki alkol uçup gidiyor” diyerek gülümseyerek hızla diğer masaları da kimyasal atıkla temizlerken kirletmenin yolunu tuttu (Doğru cam sil ve benzeri ürün içerisindeki alkol uçup gidiyor ama içindeki diğer yüzey aktif maddeler durulamazsanız kimyasal kalıntı olarak kalıyor).
Maalesef verilen eğitimlerde genç kuşaklara Temizliğin sadece görülebilen toz ve kirlerin uzaklaştırılması işi olduğunu öğretemedik. Oysa gözle görülmeyen kirlerin yani mikroorganizmaların ne kadar önemli olduğunu ve bu iş için muhakkak bir Dezenfektan/Biyosidal ürün kullanılması gerektiğini ve esas olan sağlımıza zarar verecek mikroorganizmalardan kurtulmak, ortamı onlardan arındırmak işinin Hijyen olduğunu anlatamadık.
Temizliğin hijyenik ilk adımı olduğunu ve Temiz olan bir yüzeyin HİJYENİK olmadığını öğretemedik.
Fransızca bir sözcük olan hijyen en kısa tanımıyla sağlık bilgisi demek. Canlıları, sağlığa zarar vermesi muhtemel olan durum ya da ortamlardan koruma maksatlı alınmış tüm temizlik önlemleri hijyen olarak adlandırılıyor. Hijyenin olmadığı tüm ortamlar insan sağlığını tehdit edecek özellikler taşıyor.
Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü hijyen olarak tanımlanır.
Temizlik, Hijyenin ilk adımıdır ama Hijyeni kapsamaz. Yani kısaca Temiz olan her yer, her şey HİJYEN DEĞİLDİR. Temizlik ve Hijyen aynı şey değildir.
Evinizde bu işi abartmanıza gerek yok, zira aile bireyleri içinde hasta olan biri varsa muhakkak önlem alınır ve ona göre davranılır ancak toplum içinde kimin hasta, kimin mikrop taşıdığını bilemezsiniz ve muhakkak bulunduğunuz ortamının hijyenini sağlamak o işletmenin görevidir.
Sizden önce oturduğunuz o masaya herhangi hastalık taşıyan biri oturmuş olabilir
Gıda işletmelerinde hijyenden sorumlu bir personel bulunurken bir kır lokantasında veya benzeri bir işletmenin inisiyatifine bırakıp sağlığınızı riski atabiliyorsunuz. Bir de işin arka yüzü var, yani mutfak. Kana tere batmış birkaç personel gelen kalabalık müşteriye ürün yetiştirebilmek için canla başla çalışıyor ama Hijyen ve Sanitasyon hak getire. Sanitasyon mu? oda nedir, yenilenen bir şey mi acaba? Nedense bu kelimeyi pek sevemedik ve alışamadık. Evvel Allah bize bir şey olmaz!
Çok merak edenler “SANİTASYON SIFIR” adlı yazımı bir zahmet okuyuversinler. (www.cateringguide dergisi MART-NİSAN 2022)
İçtiğiniz akşam çayının bardağı veya fincanı elde yıkanıyorsa vay halinize, sadece çeşme suyunun altında bardağı şöyle bir çalkalayıp sonra servise konduğunda sizi hangi hastalıklar bekliyor bilin bakalım. Çoğu işletmelerde otomatik bardak yıkama makinesi olmasına rağmen elde yıkama daha pratik geliyor galiba.
Tabak, çanak, çatal, kaşık içinde aynı.
Parayı veren, müşteri sizsiniz. Onun için Temiz olanı değil HİJYEN olanı tercih edin. Yemek için gittiğiniz yerlerde kir, mikroorganizma ve kimyasal atık yemeyin.
Sağlığınızı ve çocuklarımızı koruyun.
Gıda işletmesi sayılan bu tür yerlerin HİJYEN SERTİFİKASI veya DENETLEME sertifikası var mı, yok mu kontrol edin.
- Sultan Etçi, Private Label Zirvesi’nde Platin Sponsoru olarak yer aldı - Aralık 5, 2024
- DUBAİ ÇİKOLATASI YİYEN DİYETİSYENE KOŞUYOR! - Aralık 4, 2024
- 28.EMITT Fuarı, Dopdolu Etkinlikleri ile Turizminin Geleceğini Aydınlatıyor - Aralık 4, 2024
Comment here