Kategori Dışı

Atıksuyu atma

Siz okurlarıma desem ki; “Atıksuları atmayın arıtın ki kullanabilesiniz, hatta içebilesiniz” ne hissederdiniz? Yüzünüzün buruştuğunu görür gibiyim. Peki özel olarak arıtılmış atıksuların, Namibya’da 1968 yılından buyana içme suyu olarak kullanıldığını, ayrıca Singapur, Avustralya, ABD nin Kaliforniya, Virjinya ve Yeni Meksika gibi su sıkıntısı çekilen yerlerde içme suyu olarak tüketilmekte olduğunu söylesem!  O ülkelerde yaşamak zorunda kalmadığınız için Allaha şükrettiğinizi duyar gibiyim.
Atıksuyu kazanmak, yani atıksuların çeşitli arıtma işlemlerinden geçirilerek tekrar kullanılabilir hale getirilmek neden gerekli görülmüş? Dünyanın %71’i suyla kaplı olmasına rağmen suyun ekonomik kullanılması neden gerekiyor? Bu soruların basit yanıtları var. Dünyamızdaki mevcut suyun %96’sından fazlası tuzlu denizlerden oluşmaktadır. Tatlı suyun %2,5-3 kadarı kutuplarda ve buzullarda donmuş vaziyette beklemektedir. Geri kalan %1-1,5 kadar tatlı su içme, kullanma, sulama, tarımsal ve sanayi ürün üretimi vb amaçlarla harcanmak üzere nehirlerde, göllerde, bulutlarda ve yeraltında bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre 7 milyarın üzerindeki Dünya nüfusunun ne acıdır ki onda ikisi sağlıklı içme suyundan mahrumdur. Suya ulaşılamayan yerde açlık kaçınılmazdır. Başka bir deyişle Dünyada yaşayan her 3 kişiden biri ya susuz ya da açtır.
Küresel ısınma, yaygınlaşan çölleşme, kuraklık, savurganca su tüketimi ve hızla artan kirlenme gibi nedenlerle dünyamızda su hızla kullanılabilir olmaktan uzaklaşmaktadır. Bu nedenle suyun ekonomik kullanımına azami titizlik gösterilmesi yanında, kullanılmış olan suların arıtma işlemlerinden geçirilmek suretiyle çeşitli alanlarda yeniden kullanılmasını sağlamak giderek daha fazla önem kazanmıştır. Arıtılmış evsel atıksuların park ve bahçe sulamalarında, yeraltı sularının takviyesinde, sanayide, tuvaletlerde yeniden kullanımı dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak uygulanmaktadır.

Atıksuların kullanılacağı yere göre arıtma sistemi uygulanmaktadır.

  • Birincil arıtma ön arıtma veya mekanik arıtma da denebilir. Bu aşamada evsel atıksuların içindeki katı parçacıklar %80 oranında temizlenmektedir. Bu aşamada arıtmadan çıkan suyun yeniden kullanılması düşünülmemekte, doğrudan derin denizlere, okyanuslara deşarjı amaçlanmaktadır. Bu arıtmanın çevre kirlenmesini önlemek amacıyla yapıldığını söylemek mümkündür.
  • İkincil arıtma (biyolojik) atıksulara bakteri ilave edilmekte, bakterilerin besinleri parçalamaları ve yemeleri sağlanmaktadır. İkincil aşamadan çıkan bu sular sanayide soğutma amaçlı olarak kullanılabilmektedir.
  • Üçüncül arıtma (ileri derecede arıtma) atıksuyun içinde kalan tüm katı parçacıklar ve tuzlar yok edilmekte, ayrıca dezenfekte edilerek mikrobiyolojik kalıntılardan temizlenmektedir. Üçüncül aşamadan geçmiş sular “Geri kazanım suları” olarak isimlendirilmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda sulama kanalları vasıtasıyla tarımsal alan sulamasında kullanılmaktadır.

Bundan sonraki aşamada geri kazanım suları içilebilir hale getirilmek amacıyla mikrofiltrasyon, ters ozmoz ve doğal ortamda 6 ay bekletildikten sonra tüm kirletici unsurlardan temizlenmektedir. Bizlere pek sevimli gelmese de bu suları içme suyu olarak kullanmak zorunda kalan ülkelerin isimlerine yazımın girişinde yer vermiştim.

Atıksu Arıtma Konusunda Mevcut Durumumuz

Ülkemizde uzun bir süredir atıksuların arıtılmasıyla ilgili girişimler olduğunu basında çıkan haberlerden biliyoruz. Öncelikle denizler, göller ve akarsulara boşaltılan evsel veya sanayi kökenli atıksuların arıtılmaması halinde yarattığı çevre kirliliği nedeniyle kamu gündemini meşgul ettiği malumdur. Bu bakımdan atıksuların toplanması ve arıtılması konusunda gerekli altyapı ve tesislere sahip miyiz, arıtılmış atıksuları tekrar kullanma konusunda mevcut durumumuz nedir sorularına kısaca yanıtlar vermek yararlı olacaktır. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünce hazırlanan “Atıksu Arıtımı Eylem Planı 2015-2023” raporundan edindiğim bilgilere göre Türkiye’de sektörlerin 2004 yılı su kullanım oranları şöyledir; Yıllık harcanan 40 Km3 suyun %74’lük kısmı tarımsal sulama, %15’i içme ve kullanma, %11’i sanayi alanlarında kullanılmaktadır.

Atıksu altyapı sistemleri; 1-kanalizasyon, 2-yağmur suyu ve 3-atıksu arıtma tesisi (AAT) olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır.  Ülkemizde son yıllarda kanalizasyon şebekesinden ayrı olarak yağmur suyu toplama sistemleri de yapılmaktadır. Ancak daha önce yapılan kanalizasyon şebekelerinde yağmur suyu diğer pis sularla birleşik vaziyettedir.

Çevre Yönetim Genel Müdürlüğünün tespitlerine göre 2015 yılında Türkiye’de evsel atıksuların arıtımı için kurulu tesislerin sayısı 597 adettir. Bu tesisler 59 milyon kişiye hizmet etmektedir. Bu arıtma tesislerinin %73’ü biyolojik arıtım, %14 fiziksel arıtım ve %13 ileri arıtım sistemiyle çalışmaktadır.

2012 yılında belediyelerce günde 14 milyon m3 atıksu arıtılmış, bunun %45,2’si denize, %44,6’sı akarsuya, %2,8’i baraja, %1,8’i göl/gölete, %0,8 araziye, %4,8’i foseptik ve zemin gibi diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir.

Geri Kazanım Suların Kullanımı

Dünyada ve ülkemizde geri kazanım arıtık suların yeniden kullanılması konusuna ilgi giderek artmaktadır. Ancak atıksuların arıtılarak yeniden kullanıma kazandırılması çok maliyetli bir işlemdir.

Yaptığım araştırmalarda ülkemizde de arıtılmış suların çeşitli alanlarda tekrar kullanılmaya başlandığını memnuniyetle öğrendim. Örneğin;

  • Sanayi tesislerinde ortaya çıkan atıksular arıtım tesislerinde işlemden geçirilmesini takiben yine aynı tesiste genelde soğutma amaçlı olarak kullanılmak suretiyle devir ettirilmektedir.
  • Turizm ve sanayi yatırımlarının yoğun olduğu Akdeniz ve Ege Bölgesinde evsel atıksuların arıtılmasını takiben, bazen de stabilizasyon havuzlarında biriktirildikten sonra, buradan tarım arazilerinin, park ve bahçelerin, golf sahasının sulanmasına, oto yıkama servislerine, otel tuvalet rezervuarlarında kullanımına sevk edilmektedir.
  • Konya Belediyesi arıtmadan çıkan atıksuları ultraviyole ve dezenfeksiyon işlemlerinden geçirerek tarım alanları sulamada ve yol refüjlerinde rekreasyon amaçlı olarak kullanmaktadır.
  • Muğla-Bodrum’da ilçe atıksu arıtımında ilk defa membran kullanılarak geri kazanım suları bağ-bahçe sulama ve oto yıkamada kullanılmıştır.
  • İstanbul ve Bodrum’da bazı otel, işyeri ve okullarda atıksular yerinde geri kazanımla tekrar kullanılması sağlanmıştır.

Ülkemizde arıtılarak geri kazanılmış atıksuların sulamada kullanılması ile ilgili tebliğ 20 Mart 2010 tarihinde yayınlanmıştır. Dolayısıyla geri kazanılmış atık suların yeniden kullanılmaya başlaması yeni sayılabilir. Uygulamanın ilk önderleri diyebileceğimiz 13 il (Aksaray, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bitlis, Edirne, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Konya, Muğla, Osmaniye) ve bu illere bağlı 19 ilçe ilk örnekleri ortaya koymuşlardır.

Mevcut atıksu arıtma tesisleri, atıksuların geri kullanımı dikkate alınarak ek yatırımlarla modifiye edilmekte, yeni yapılmakta olanlar da atıksuların yeniden kullanımına imkan verecek şekilde planlanmaktadır. Özellikle yağmur sularının toplanması için ayrı bir kanalizasyon sisteminin planlanmaya başlanmış olmasını çok olumlu bir adım olarak değerlendirdiğimi belirtmek isterim.

Herkes su kullanımına dikkat etmeli, kendi çapında suyu verimli kullanmak ve israf etmemek suretiyle üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bireysel olarak suyu israf ettiğimizi görmüyor isek, çok yakın bir gelecekte su fakiri ülkeler sınıfına gireceğimizden hiç şüpheniz olmasın. Allah bizi atıksulardan arıtılmış içme sularını tüketmekten korusun. Artık lütfen hayatımızın temel taşı olan suya gereken saygıyı gösterelim.

yucecanoler@gmail.com

Loading

Yüce Canoler
Paylaş :

Comment here