Kategori Dışı

“Koronavirüs hurafeleri, mücadeleyi daha da zorlaştırıyor”

Sarımsak, udi hindi otu, etil alkol, arı sokması…

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Covid-19 salgınının başladığı Aralık 2019 tarihinden bu yana virüse yakalanan kişi sayısı yüz milyonu aşarken 2,3 milyon insan da hayatını kaybetti.  Uzmanlar, virüsle mücadelede etkin önlemlerin uygulandığı, aşı çalışmalarının da hız kazandığı bir ortamda halk arasında yaygınlaştığı görülen yanlış bilgi ve yönlendirmelerin, salgının kontrolünü daha da zorlaştıracağına dikkat çekiyorlar. Özellikle sosyal medyada, koronavirüse iyi geldiği iddiasıyla çeşitli madde ve karışımlar paylaşılırken alternatif tedavi yöntemleri sunuluyor ve bu yanıltıcı bilgiler bir anda milyonlarca kişiye ulaşabiliyor.

“Ölümle sonuçlanan durumlarla karşılaştık”

Son zamanlarda ‘koronavirüse karşı etkili olan içerikler’ başlığının arama motorlarında ilk sıralarda yer aldığının görüldüğünü söyleyen Altınbaş Üniversitesi Dr. Öğr. Üy. Mikrobiyolog İpek Ada Alver, internette yer alan bilgi kirliliğinin salgının önüne geçmede zorluklar yarattığını belirterek, “Salgınla mücadelede en kritik noktadayız, alanında uzman olmayan kişiler tarafından yapılan açıklamalar, tedavi kürleri ve kulaktan dolma bilgiler nedeniyle insanların sağlığı tehdit altında” diye konuştu. Dr. Alver, “İnternette dolaşan pek çok hurafe ve boş inanç yüzünden acile kaldırılan, organ yetmezliği yaşayan hatta ölümle sonuçlanan pek çok durumla karşılaştık” diyerek vatandaşları internetteki bilgi kirliliği konusunda uyardı.

Sarımsak, etil alkol, udi hindi otu, üfürükçüler ve dahası…

Konuyla ilgili olarak American Journal of Tropical Medicine and Hygiene dergisinde yayınlanan araştırmada elde edilen verileri değerlendiren Alver, şu bilgileri paylaştı: “Koronavirüse karşı kendince tedavi yöntemleri geliştiren kişilerin yaptığı yanlış uygulamalar yüzünden dünyada pek çok kişi yaşamını yitirdi. İran başta olmak üzere diğer ülkelerde etil alkol içilmesi sonucu çok sayıda insan hayatını kaybederken, Çin’de günde 1,5 kilo sarımsak tüketen bir kadının boğazında meydana gelen ciddi tahrişle acile kaldırılması, Hindistan’da koronavirüsü tedavi ettiği düşünülen şeytan elması meyvesi, inek dışkısı ve deve idrarının tüketilmesi ile pek çok kişi hastaneye kaldırıldı. Bu örneklerin yanında ülkemizde de satış patlaması yaratan udi hindi otunun ciddi karaciğer yetmezliğine sebep olabildiği örnekleri yadsınamaz ölçüde… Ayrıca ülkemizde de sıklıkla karşılaştığımız üzere, koronavirüsten korunmak amacıyla üfürükçülere gidenlere, kalabalık ortam nedeniyle koronavirüs bulaştığı yönünde pek çok haber mevcut. Tüm bunlar, insanları korumak yerine virüs bulaşını daha çok arttırmakta, hastalığın geç fark edilmesine ya da tedaviye başlamada geç kalınmasına neden olmaktadır. Bu süreçte hurafelerin insan sağlığını bozmasını engellemede en önemli gücümüz bilime güvenmek olacaktır.”

“Arı sokması ölüm tehlikesi taşıyor”

Son günlerde ülkemizde koronavirüs tedavisinde etkili olduğu ve bağışıklığı güçlendirdiği söylentisiyle arıcılara başvuranların da görüldüğüne dikkat çeken Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, kendilerini bal arılarına sokturarak, arının iğnesindeki zehrin koronavirüse karşı etkili olduğu inancıyla kendince tedavi yöntemi uygulayanları da uyardı. Dr. Ada Alver, arı iğnesinde bulunan zehir keselerinin 18 farmakolojik ajan içerdiğini ve arı iğnesinin vücuduna girdiği kişide göz yaşarması, göz, dudak ve yüzde şişme ve kızarma ile başlayıp bronkospazm (bronş çaplarının daralması) denen durumun yaşanarak ciddi solunum güçlüğüyle birlikte anafilaktik şok (ölümcül alerjik şok) tablosunun gerçekleşebileceğini belirtti. Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, “Bu durum acilen tedavi edilmezse kişi hayatını kaybedebilir. Bu nedenle, üzerinde hiçbir çalışma yapılmayan ve koronavirüs tedavisinde etkinliği kanıtlanmamış arı sokması tedavisine son verilmesi gerekmekte olup böylesine tehlikeli durumlara yol açabilecek yöntemleri bir ticaret aracı yapanlara kar

Loading

Paylaş :

Comment here