Gezi

Peru Yollarında – 5 Cusco

Peru Yollarında – 5 Cusco

Klasik İnka yürüyüşümüzü yapıp Machu Picchu ’yu gördüğümüze göre sırada İnkaların kadim başkenti Cusco ’nun gezisi var.
Öncelikle şehirde gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı inanılmaz. Gündüz, güneş çıkınca hava aşırı sıcak olduğu halde akşamları buz kesiyor. Onun için kat kat giyinmek gerekiyor. Geceleri atkı, bere ve eldiven şart.
Haydi, şehri gezmeye başlıyoruz!
Cusco ’da ki ilk günlerimizde İnkalar’dan kalan taş binaların üzerine yapılmış Kolonyal binalara, Arnavut kaldırımlı sokaklarında ağzımız bir karış açık baka baka yürüdük. Günlerden pazardı ve bazı kiliseler sadece Pazar ayini yapmak için açık oluyordu. Bu durumda pazar ayinini kaçırmamak gerekiyordu.

San Pedro Kilisesi

Karşımıza ilk çıkan yer oldu. 1556 yılında, yanındaki hastanenin bir uzantısı olarak yapılmış. 1650 yılında yaşanan depremde hastanenin nerdeyse tamamı yıkılmış, sadece taştan yapılan barok kilisesi kalmış. Klasik Avrupai bir ortaçağ kilisesiydi. Hostelimize de  çok yakındı. Sürekli önünden geçtik. Bir keresinde miniklerin oluşturduğu korteje rastladık. Önde özel kıyafetler giymiş minikler, arkada bando, etrafta anneler, meraklı turistler hep birlikte Plaza de Armas’a kadar danslar, müzikler eşliğinde yürüdük.

Iglesıa De Santa Clara

Gittiğimizde içerisi dantel başörtülü kadınlar ve şık beyefendilerle doluydu. Duvarlardaki aynalarla yapılan yansıma ve süslemeler çok güzeldi. Diğer kiliselerden oldukça farklı bir iç mekanı vardı.

Cusco Katedrali

Basilica Cathedral del Cusco’nun inşası 100 yıl sürmüş. Katedral, üç kilise ve on üç şapelden oluşuyormuş.  Kathedrali müzeye çevirmişler, giriş ücretli. Pazar ayini için ana kapıyı açmışlar. Geliş amacınızı soruyorlar. İbadet için derseniz içeri alıyorlar. Salonun sadece bir yerini ibadet için ışıklandırmışlar, diğer tarafları karanlık. Mihrapta 1.200 ton gümüş kullanılmış. Her yer o kadar şatafatlı ki katedralin içindeki hangi kilisenin mihrabı olduğunu anlayamadık. Fakat İsa ikonları Avrupa’daki gibi beyaz tenli değil, yerliler gibi koyu tenliydi! Burada yerlilere “İsa da sizden.” mesajı veriliyormuş. Yani sıkı misyonerlik yapmışlar.
Katedralin hemen yanında 1537 tarihinde yapılan Templo del Triunfo yani Zafer Kilisesi bulunuyor. Orası da müze olmuş. “Bas bas paraları Leyla’ya” modu yani.

Plaza De Armas

İspanyollar, ilk önce İnkaların tapınaklarının ve saraylarının olduğu bu meydanın üzerine yerleşmiş. Şehrin merkezinde olduğundan biz de her gün burada dinlenme molaları verdik. Bir keresinde bir tabur asker, meydandaki töreni bitirmiş kışlalarına gidiyorlardı. Her pazar bu tören yapılıyormuş.
Aynı gün meydanda bir orkestra çalmaya başladı. Merakla o tarafa gittik. Meğerse 30 Eylül San Jeronimo günüymüş. Meydanda yürüyen grubun bir kısmı özel kıyafetler giymiş ve maskeler takmış San Jeronimo’nun Katedralden aldıkları ikonunu taşıyor, bir kısmı da orkestra eşliğinde dans ediyordu.
Cusco’da festivaller bitmez demişlerdi. Doğruymuş! Bir başka gün farklı kıyafetler giymiş kadınlı, erkekli gruplar dans ederek yürüyorlardı. Aslında çok dans ettikleri söylenemezdi, üç/dört yaş kız çocukları gibi bir sağa bir sola dönerek büzgülü eteklerini çeviriyorlardı. Fakat bu kortejin niye yürüdüğünü öğrenemedik.
Cusco ve çevresini gezmek için 1 haftamız vardı. Biz de Belediyeden 10 gün süresince geçerli, 16 yeri ziyaret edebileceğimiz kombine bilet olan “Boleto Turistico Del Cusco”yu satın aldık.

Güneş Tapınağı

Şehirde ilk görülmesi gereken Qoricancha ya da Templo del Sol yani “Güneş Tapınağı”. İnkalar şehri puma şeklinde planlamış. Tapınak da pumanın kuyruğunu oluşturuyormuş. Kesme taşlardan inşa edilen yapının duvarları İnka döneminde altın kaplama imiş. İç bahçesindeki avluda altın heykeller varmış. Sadece soyluların girebildiği tapınakta, dinsel törenlerin dışında astroloji çalışmaları da  yapmışlar. Ay ve yıldızları incelemiş, samanyolunu tarif etmiş, güneşin hareketleri ile mevsimlerin oluşmasını belirlemişler.
Tapınakta sergilenen en önemli obje, “Güneş Diski” nin replikası. Orijinali altın olan levhanın, İnkaların kutsal kitabı olduğu düşünülüyormuş. Levhanın üzerinde ay, yıldızlar, kadın, erkek, ağaç gibi kabartma motifler vardı.
İspanyol istilasında tapınak yıkılarak, temelleri üzerine Santa Domingo Manastırı inşa edilmiş. Bölgede yaşanan depremlerle yıkılan manastır şimdiki halini 1950 yılında almış. Birinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen bu zaman zarfında İnka temelleri zarar görmemiş.

Museo De Sıtıo Qorıkancha

Tapınağın hemen arkasındaki bahçede kombine biletlerimizin geçerli olduğu “Museo de Sitio Qorikancha” bulunuyor.  Küçük müzenin içinde büyük ayrıntılar var. Kraliyet ailesine ait olduğu düşünülen cenin pozisyonundaki mumyalar, altın ve gümüş takılar, objeler, toprak kaplar sergileniyor. İnanılır gibi değil. İnkalar beyin ameliyatı yapıyorlarmış. İşte o insanların kafatasları da burada sergileniyor.

San Blass

Cusco’nun bence en güzel bölgesi! Katedralin arkasındaki daracık Arnavut kaldırımlı dik sokaklarından tırmanarak çıkıyorsunuz. Sağlı sollu hediyelik eşya dükkanları ya da gizlenmiş rengarenk bir çarşı karşınıza çıkıveriyor. Yokuşun sonunda küçük San Blass Kilisesi, yanında havuzlu parkı, etrafında çarşısı ile çok güzel ve huzurlu bir yer. İleride “Mercado de San Blas” yani kapalı pazar yeri var. Sebze, meyve, et, süt ürünleri satıldığı gibi çoğunluğunu kadın aşçıların oluşturduğu stantlarda yapılan yerel lezzetler, meyve suları, nefis tostlar da bulunuyor. Şehirde olduğumuz zamanlarda neredeyse her öğlen mutlaka buraya gelip karışık meyve sularından içip lezzetli sandviçlerinden yedik.

Cusco Sanat Merkezi

Kombine biletimizin içinde, “Centro Qosqo de Arte Nativo” yani “Cusco Sanat Merkezi”nde saat 18.30 – 20.00 arasındaki gösteriye de bilet vardı. Yerler numarasız olduğundan erken gitmek gerekiyordu. Gösterinin Peru halk dansları olduğu söylense de geçmişten iz taşımıyordu. Belki yakın geçmiş diyebiliriz. Dansçılar minik çocukların rondu gibi bir o yana bir bu yana gidiyorlardı. Yerel enstrümanlarla halk şarkıları da söylediler. Genel olarak bakarsak renkli kostümler, müzik falan iyi ama halk dansları, halk müziği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. İspanyolların tarih sayfasından sildikleri uygarlıktan hiç bir şey kalmamış.
İnkaların başkentini gezmeyi bitirdik. Şehrin içi kadar dışı da ilginç ve kombine biletlerimiz asıl oralarda geçerli. Ne dersiniz, gelecek sayımızda hep birlikte Cusco’nun çevresinde gezelim mi?

Sağlıklı günlere bir an evvel kavuşmak dileğiyle, şimdilik hoşça kalın.

Instagram:@hayallerimedokunmak

Facebook: @hayallerimedokunmak

Youtube: Gülçin Soytutan

Blog: www.hayallerimedokunmak.com

 

Loading

Paylaş :

Comment here