Kategori Dışı

Türkiye dünya gıda sektöründe olan Türkleri neden görmezden geliyor?

Bugün Türk gıda ihracatının yapısına baktığımız zaman Avrupa, Amerika bölgesi, Avustralya, Afrika kıtası, Ortadoğu bölgelerinde ithalatını yapanların çoğunun

O ülkelerde yaşayan Türk gıdacılar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu kadar önemli olan bu kesimin halen ihracatta karar vericilerin dikkate almaması, analiz edilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor.

Türk ihracatına bu kadar desteği olan, yıllar içerisinde ciddi tecrübeye ve dağıtım ağına sahip olan bu kesimin dikkate alınmaması büyük eksiklik.

Doğru analiz yaptığımız zaman yurtdışında olan Türk gıdacılar, aslında İhracatçılar Birlikleri, İhracatçılar Dernekleri, Ticaret Odalarının yapması gereken, Türk ihracatının gelişmesi hakkında tüm çalışmaları gönüllü olarak yapıyorlar.

Avrupa’ya işçi olarak gelen Türkler şu an Avrupa Etnik gıda sektöründe 50 yıllık tecrübeye sahip ve Avrupa’ya yapılan gıda ihracatının belki de %85 ini Türk gıdacılar yapıyorlar. Bu durum diğer ülkelerde de ve bölgelerde aşağı yukarı bu şekilde. Türkler, bulundukları ülkelerde çok zor şartlar altında küçük işletmelerle başlayarak bugün büyük şirketler oluşturmuş ve Türk ihracatına büyük destek vererek gelişme-sine, güçlenmesine katkı sağlamışlardır.

Türkiye’nin dışında farklı ülkelerde yaşayan Türklerin ciddi bir dağıtım ağı var ve bulundukları ülkelerden dünyanın birçok ülkesine Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden ithalatını yaptıkları ürünleri satarak hem bulundukları ülkeye, hem de ithal ettikleri ülkelerin ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunuyorlar. Ama özellikle tüm sorunlara ve sıkıntılara rağmen Türk ürünlerine sahip çıkarak Türkiye ihracatının yükselmesine büyük destek oluyorlar.

Türkiye dışında yaşayan Türk gıdacıların Türkiye’nin üreticilerinin gelişmesine ve dünyaya katma değerli ürün satma konusunda çok büyük destekleri olduğunu herkesin bilmesi gerekir. Yıllardır Türkiye’den ithal ettikleri Türk ürünlerinin tanıtımını yapıyorlar. Hem de yaşadıkları ülkede satılmasını sağlayarak Türk ekonomisinin güçlenmesine destek oluyorlar. Gıda ihracatının yüksek olduğu illerde olan şirketlerin analizi yapıldığında bu şirketlerinin çoğunun yurt dışındaki Türklerle iş ilişkisi olduğunu hemen anlayabiliriz.

Nelerin yanlış gittiğini çok iyi analiz ederek çözüm odaklı hareket etmekle beraber mevcut durumun korunması ve geliştirilmesi için ortak hareket etmeliyiz.

Artık ihracatta daha çok plan, strateji, sürdürülebilirlik, büyüme ve dijitalleşen dünya koşullarında nasıl sürdürülebilir ihracat yapılırına daha çok kafa yormalıyız. İhracat ürünlerinin ve ülkelerinin çeşitlendirilmesi de ayrıca çok önemli olduğunun altını çizmek isterim.

Türkiye’nin ihracatta en büyük sorunlardan bir tanesinin sürdürebilirlik olduğunu düşünürsek sürekli ithalat yapan Türk gıdacılarının önemi çok daha net görülebilir.

Dünya’daki Türk gıdacılar ile Türkiye ihracatında karar vericileri birbirine entegre etmemiz ve daha verimli çalışacak bir oluşuma çevirebilmeliyiz. Ortak akıl çerçevesinde ortak çalıştaylar oluştup daha düzenli sistemli çalışmanın ve Türk ekonomisine birlikte katkı sağlanırın yolları aranmalı.

Türk ihracatına bu kadar desteği olan dünyanın her ülkesine yayılmış Türk gıdacılarına neden sahip çıkılmaz?

Türkiye’deki İhracatın gelişmesi ve yükselmesi için kurulan sektörel birlikler neden ortak bir çalışma sistemi geliştirmez? Türk İhracat birlikleri, Ticaret odaları kendi şehirlerine ve bölgelerinde olan üreticilere faydası olan bu kesimle neden ortak gıda çalıştayları oluşturmaz ?

Sorulacak birçok soru var ama bizim asıl konsatre olmamız gereken en önemli konu, Dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde olan Türk gıdacılar ile Türkiye gıda kanalında karar verici kurumları nasıl bir araya gelebilir nasıl çok daha verimli ve sürekliliği sağlanabilir birliktelikler oluşturmak olmalı.

Türk İhracat birlikleri, Ticaret odaları ve ihracatta karar vericiler ile Türkiye dışında olan tüm Türk gıdacıların düzenli şekilde görüşmesi sağlanmalı ve ortak hareket ederek daha verimli çalışılmasının yolları aranmalı.

İhracat birlikleri, Ticaret odaları ve ihracatta karar vericiler dünyanın farklı hedef ülkelerinde fiziki olarak mutlaka olmalı ve ihracatçı şirketlere sürdürülebilir ihracat için ihtiyacı olan bilgilerin akışını sağlamalı. Ayrıca hedef ülkelerdeki satış kanallarının çeşitlendirilmesi konusunda da özel araştırma yapılarak ihracatçılara sunulmalı.

İhracatta bütünsel düşünmeyi artık iş yapma şekli olarak hayatımıza sokmalıyız, birbirinden bağımsız olarak hareket eden yapılarla sürdürülebilir başarı elde edilemez.

Dünya’da olan Türklerin artık gıda alanında birbiri ile sağlıklı yürütebileceği Network oluşmasının zamanı geldi hatta geçiyor.

Ortak hareket edildiğinde ihracatımızın düzenli şekilde yükseleceğine eminim

“Bir olalım iri olalım diri olalım ”

Mevlana

Loading

Volkan AYDIN
Paylaş :

Comment here