İktidarın uyguladığı tartışmalı ekonomi politikaları, TL’nin tarihi değer kaybı, her geçen gün artan enflasyonla birlikte gıda fiyatları tavan yaptı. Domatesin kilosu 20 lirayı, biber 30 lirayı aştı; taze fasulye ise pazarda bile 40-50 lira olarak tezgahlarda yerini aldı.
Akaryakıt fiyatlarına gelen peş peşe zamları, elektrik ve doğalgaz takip ederken tüm bu zamlar üreticiden, nakliyeciye, nakliyeden satıcıya zincirin tüm halkasını etkilemeye devam ediyor.
Gıda fiyatlarına yansıyan zamlarla birlikte ise vatandaş karnını zor doyurur duruma geldi.
İstanbul’da bir pazardaki bazı meyve-sebzelerin kilo fiyatları şöyle:
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Feriköy’de halk pazarında vatandaşa mikrofon uzattı. Yurttaşlar fiyatlara şu sözlerle tepki gösterdi:
“GELİŞ YOK, GİDİŞ ÇOK”
Fadik Aktaş: “Hiç iyiye gitmiyoruz. Habire geri gidiyoruz. Ne olacak böyle? Burası gibi aylıklarımız da pahalı olsa ‘tamam’ dersin. Ama geliş yok, gidiş çok…”
“GEÇEN SENE 2 KİLO ALDIĞIMIZI ŞU AN TANEYLE ALIYORUZ”
“GERÇEKTEN BERBAT”
Mahir Günyol: “Berbat. Gerçekten berbat. (İstediğinizi alabiliyor musunuz?) Mümkünü yok. (İsteyip de alamadığınız bir ürün oldu mu?) Var tabi. Bezelye. 50 liraya bezelye mi olur ya… Bütün zerzevatlar 30 lira. Yazık yani. (Önceki senelerle
Ayşe Yaldız: “Etikete baktım, 12.5 lira yazıyor. Tezgaha geldim, ‘(kırmızı kapya biber) yarım kilo 12.5 lira diyor bana… Alamıyoruz bak. Nasıl alacağım? (Aldığı biber poşetini göstererek) Ramazan’da 1 ay boyunca bunu yiyeceğim mecbur. (Orada ne kadar biber var?) 20 liralık. (1 kilo bile değil…) 1 kilo değil, 20 liralık. (Bununla 1 ay idare etmek zorundasınız, öyle mi?) Evet, mecburuz. Çünkü evde çalışan yok, ben merdiven temizliğine gidiyorum, öyle idare ediyoruz. Bir de sağdan soldan erzak yardımı geliyor. Ne yapayım, mecbur idare ediyoruz… (Bugün pazardan hangi ürünleri alabileceksiniz?) Kahvaltılık alacağız, yeşillik alacağız. Ramazan’da bir şeyler yiyeceğiz… (Bunlar 1 aylık alışverişiniz mi olacak?) Evet.”
“ALLAH BİLLAH AŞKINA BU TÜRKİYE’NİN HALİ NE?”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Millet acından ölüyor, ekmek parası bulamıyor. Etiketler 30- 40 – 50 lira… Kim bunları neyle alacak? Ben emekliyim, emekli ne alıyor? Allah billah aşkına ne bu Türkiye’nin hali? Ne olacak böyle? (Etiketleri görünce aklınızdan ne geçiyor?) Etiketleri görünce aklım başımdan gidiyor, ‘ne yapacağım?’ diyorum. Hayat çok pahalı, geçim çok zor. Evin yolunu bulamıyoruz. (Gönlünüzden geçenleri alabiliyor musunuz?) Hiç alamıyoruz. Pazarın sonuna kadar gittim, 1 kilo salatalık aldım geldim…”
“FİYATLARI GÖRÜNCE HEMEN KAÇMAK İSTİYORUM”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “(Pazara gelip, fiyatları gördüğünüzde aklınızdan ilk olarak ne geçti?) Hemen kaçmak geçiyor. İnanın ki hiçbir şey alamayacağım. (İstediklerinizi alamadan mı döneceksiniz?) Hiçbir şey alamadan gideceğim bu gidişle. Geçen hafta da geldim, 1 kilo ayva aldım, o da çıkmalardan… Onu aldım, gittim. ‘Bari meyve alayım’ dedim. Hiçbir şey alamıyorum. Sebze-meyve bitti…”
- Sultan Etçi, Private Label Zirvesi’nde Platin Sponsoru olarak yer aldı - Aralık 5, 2024
- DUBAİ ÇİKOLATASI YİYEN DİYETİSYENE KOŞUYOR! - Aralık 4, 2024
- 28.EMITT Fuarı, Dopdolu Etkinlikleri ile Turizminin Geleceğini Aydınlatıyor - Aralık 4, 2024
Comment here