Ülkemizin hemen her yerinde doğada kendiliğinden yetişen ve o yörede yaşayan insanların yemek yaptığı otsu bitkiler vardır. O bitkilerden yapılan yemekler o yörenin vazgeçilmez lezzetlerindendir. Bunların en bilineni madımaktır, ısırgandır. Bunlar hem bitki zenginliğimiz hem de yemek çeşitliliğimizdir.
Bol yağış alması sebebiyle bu konuda en zengin bölge Karadeniz Bölgesi’dir. Bölgede bu tür onlarca bitki sayılabilir. Biz bu yazımızda yöresel adı sakarca olan bir bitkiden ve bundan yapılan yemeklerden söz edeceğiz. Sakarca beyaz çiçek açan ince uzun yapraklı ve fındık büyüklüğünde yumrusu olan, saçak köklü küçük bir bitkidir. Mart ve Nisan aylarında fındık bahçelerinde kendiliğinden yetişir. Fındık ocaklarının arasında beyaz çiçekleriyle görünmeye başlaması aynı zamanda baharın da habercisidir.
Sakarca dan yemek yapılmasıyla ilgili olarak yörede çeşitli anlatılar vardır. Bunların en bilineni; bölgede muhacirlik olarak adlandırılan 1916-18 yıllarında yaşanan Rus işgalidir. Ruslar bölgeyi işgal ettiğinde batıya doğru büyük bir göç yaşanmıştır. Bu yıllar açlık yıllarıdır. Bölge insanı birçok ottan ve bitkiden yemek yaparak hayatta kalmaya çalışmıştır. Bu zor günlerde sakarcadan da yemek yapmayı denemiş ve bununla beslenmiştir. Bu lezzet günümüze kadar gelmiştir.
Bir başka görüşe göre ise sakarca bu tarihten çok daha önce keşfedilmiş, yüzlerce yıldır bölgede yemeği yapılan mevsimsel bir bitkidir. Yemeği zevkle yenilecek bir lezzettir. Yöreye has bir yiyecektir.
Mevsimi geldiğinde bölgede yaşayanlar kazmalarla sakarca sökmeye giderler. Beyaz çiçekleriyle yerini kolay belli eden sakarcalar kazmalarla sökülerek toplanır. Saçak kökleri kesildikten sonra bol suyla aralarında toprak kalmayacak şekilde iyice yıkanır. Sonra kaynar suda yumrusu, çiçekleri ve yapraklarıyla bir süre haşlanır. Süzgeçten süzülür. Suyunun iyice akması için bir süre beklenir.
Haşlanan sakarcadan iki tür yemek yapılır. Birisi bol tereyağı ve soğanla kavrulmasıdır. Bir kapta, doğranmış soğan tereyağıyla iyice kavrulur. Haşlanmış sakarcalar avuçta iyice sıkılarak buna ilave edilir. Bir süre daha birlikte kavrulduktan sonra ocaktan alınarak sofraya getirilir. Daha çok sıcak yenilmesi tercih edilir.
Bir başka yemeği ise kızartmasıdır. Haşlanan ve süzülen sakarcalar avuçta iyice sıkıldıktan sonra mısır unuyla karıştırılır. Geniş kızartma tavasında tereyağı eritilir ve bu karışım tavaya yayılır. Çok kalın olmamasına dikkat edilir. Bir yüzü pişince tavanın kapağıyla çevrilerek ikinci yüzü de iyice kızartılır. Bu kızartmaya bazıları yumurta da kırabilirler. Sade olduğu gibi yumurtalı kızartması da yapılır.
Bölgede hayvancılık da yapıldığı için bütün yemeklerde tereyağı kullanılır. Yöre insanı nebati ve sıvı yağları, zeytinyağını bilmezlerdi. Tereyağı dışındaki yağlar son yıllarda hayvancılığın azalması ve tamamen bitmesi sonucu bölgede kullanılmaya başlanmıştır. Sakarca kavurması ve kızartmasında da tereyağı kullanılması çok önemlidir.
Sakarca mevsimsel bir bitkidir. Mevsim sonunda beyaz çiçeklerini dökerek kuruyup gidecektir. Günümüzde gelişmiş soğutucularla ilkbaharda sökülüp temizlen sakarcaları ileri mevsimler için bekletmek mümkünse de mevsiminde yenilmesi tercih edilmektedir.
Nihat Öztürk
- Karadenizlinin Vazgeçemediği Damak Tadı …MISIR EKMEĞİ - Kasım 29, 2024
- DÜDEN ŞELALESİ - Ekim 31, 2024
- Karadeniz’in Taze Fasulye Yemekleri - Ekim 7, 2024
Comment here