Bu sayımızda konuklarımızdan biri Tüm Gıda Mühendisleri Derneği Başkanı Gıda mühendisi Kemal ÖZUÇAGİL… Gaziantepli, yiyecek içecek üreten turistlik restoran sahibi bir aileden geliyor. Evli 2 kızı var. İstanbul da yaşıyor. Gazi Osman Paşa Üniversitesi 2005 mezunu…
Kemal ÖZUÇARGİL ile dernek çalışmaları ve gıda sektörünün genel durumunu konuştuk.
Öncelikle derneğinizden bahsedelim. Tüm Gıda Mühendisleri Derneği ne yapar?
Derneğimizin öncelikli hedefi; gıda mühendislerinin işlerini daha iyi yapabilmeleri için bilgi birikimi desteği sağlamaktır. Bir nevi onlara rehber olmak istiyoruz. İkinci amacımız, girişimci olabilmelerini sağlamak için rol modelleri oluşturmak. Gıda mühendislerinin ufkunun genişlemesini sağlamak için öneriler geliştirmek ve destek sağlamaktır. Bunları gerçekleştirmeye çalışırken de tüm gıda mühendislerini bir araya getirmeyi arzu ediyoruz. Tüm Gıda Mühendisleri Derneği olarak gıda konusunda yanlış bilgileri, hile, tağşiş, sahte gıda konusunda tüketiciyi bilinçlendirmeye gayret ediyoruz. Doğru gıdayı tercih etmesini sağlamak için tüketicinin bilinçlenmesi gerekiyor. Amaçlarımızdan bir tanesi de ülkemizde gıda ile ilgili yasalar düzenlenirken konu ile ilgili yardımcı olmak.
Bir başka amacımız da; Gıda mühendislerinin birbiriyle etkileşimini arttırmak. diyelim farklı sektörlerde çalışan bir meslektaşımız içinde rol model olmuş meslektaşımızı diğer meslektaşlarımızla kaynaştırmak, daha iyi koşullarda istihdam edilmeleri için ortam hazırlamaktır.
Gıda güvenliğini kısaca tanımlayabilir misiniz?
Gıda güvenliği kısaca; gıda tüketildiği zaman insanın sağlığına olumsuz bir etkisinin olmamasıdır. Bunun için tarımsal alanda, taşımada, tesise kabulünde, gıdanın işlenmesi esnasında, paketlenmesinde, depolanmasında dikkat edilmesi gereken kurallar zinciridir.
Sizce ülkemizde herkes güvenli gıdaya ulaşabiliyor mu? Ulaşmadığını düşünüyorsanız bu konuda nasıl çalışmalar yapılabilir?
Ülkemizde toplumumuzun büyük bir bölümü güvenli gıdaya erişim sağlayabilmektedir.
Bazı ürünlerde üreticilerin veya kötü niyetli tüccarların yapmış olduğu gıda hileleri tağşiş veya sahtekârlıkları bakanlığımız zaman zaman yaptığı denetimlerle tespit edip ifşa listeleri ile bir kısmını açığa çıkarmakta ve kamuoyuna sunmaktadır. Bizim bunları bertaraf edecek şekilde çalışmalar yapmamız gerekir.
Bu nasıl olabilir?
İlk aşamada, Türk gıda kodeksinin üzerinde çalışılması ile tağşişlerin yerinde tespit edilmesi ve önlenmesi sağlanabilir.
İkinci aşamada denetimlerin daha etkili ve sık olmalıdır. Üretim yaptıkları halde denetlenemeyen bir grup var. Bunlar genelde gece çalışan işletmeler, denetçiler gece çalışmadıkları için rahatça üretim yapıyorlar. Sonra da bu ürünleri piyasaya veriyorlar Merdiven altı dediğimiz üretim şekli budur. Hiçbir kaydı olmayan ve denetlenmeyen bu grubun çalışmasının önlenmeli veya kayıt altına alınmalıdır. Diğer bir sıkıntı da, gıda koruyucuları ve gıda katkı maddeleri ile ilgili kimyasalların kullanımının sınırlandırılması veya etkin analizlerle denetlenmesinin yapılması lazım. Bunları yaptığımız zaman tüketicimiz güvenle tüketmek istediği ürünü alabilir. Çünkü her ucuz ürün mutlaka kendisiyle birlikte şüphe ve bir gıda riski taşır.
Tüketicilere yapılan bilgilendirmeler yeterli mi sizce ne kadar bilinçliler?
Tüketicilerimiz yeterli bilinçte değil. Ama bunda tüketicilerin hatası yok. Tüketicilerde ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Sürekli değişen gıda faaliyetleri ve geçim zorluklarından dolayı ucuz ürünü tercih etmek zorunda kalıyorlar.
Dernek olarak, tüketiciyi bilinçlendirmek için çalışmalar yapıyoruz. Bakanlığımızda bununla ilgili uğraşıyor. Bu çalışmaların nihai hedefi tüketicinin bu ürünleri marketten almamasını sağlamaktır. Bir diğer yanı da bu ürünlerin rafa çıkmasını önlemektir.
Denetim mekanizmamızı yeterli buluyor musunuz?
Denetleme mekanizmamızın yetersiz olduğunu bakanlıktaki çalışan değerli meslektaşlarımız da dahil herkes kabul ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığında Gıda mühendisi sayısının artması gerekiyor. Sahada dolaşan daha çok ekipler olursa farklı zamanlarda, çalışan işletmeler kontrol altına alınır. Yılda 1-2 defa değil, sektörüne göre 6 ayda bir veya daha sıklıkta işletmelerin denetlenmesi lazım. Böyle yapılırsa oto kontrol daha rahat sağlanır.
Merdiven altı tabir ettiğimiz çalışma şekli piyasayı bozucu bir etki yapıyor. Aynı zamanda vergi kaybına neden oluyor. Bu firmaların ürünleri marketlerde raflara giremiyor. Onlarda bakkal, spotta veya toptan olarak bu ürünleri ellerinden çıkarıyorlar.
Gıda mühendisleri işlerini etkin yapabiliyor mu bu konuda ne yapılmalı?
Gıda mühendislerimizin çoğu işlerini etkin bir şekilde yapabiliyor. Gıda mühendisliği son 20 yılda çok büyük aşama kaydetti. Eskiden gıda mühendisini işverenler aşçıyla karıştırırdı, siz aşçı mısınız diye sorarlardı. Şimdi kesinlikle böyle bir şey yok. Günümüzde gıda mühendisleri çok başarılı işler yapıyorlar. Kendi markalarını ortaya çıkaran, bulundukları firmalarda üst düzey yöneticilikler yapan meslektaşlarımız var. Bundan gurur duyuyoruz. İşverenler de gıda mühendislerinin farkında. Üniversitelerde, mühendisliği bölümlerinin kaliteli eğitimler verilmesi de gerekiyor. Mevcut sistemde mühendisliklerinden mezun olan meslektaşlarımızın iş hayatına adaptasyonu zor oluyor. Burada da biz devreye giriyoruz diyoruz ki ;”Arkadaşlar bakın diğer arkadaşlarınız bu kadar başarılı sizlerde yapabilirsiniz kendinize güvenin”
Yasadığımız salgının başlarında gıda güvenliği ve hijyen yeni motto olacak deniyordu fakat tersine bir dönüş oldu sebebi ne sizce?
Şunu ifade etmek isterim ki, Türkiye deki kayıtlı gıda işletmelerinin %80 durumu gerçekten çok iyi bizim sorunumuz merdiven altı olan işletmeler. Covid-19 İle sizin sorunuz bağlamında şunu gördük. Aslında Covid’e en hazır olanlar gıda ve sağlık sektörüymüş. Çünkü gıda işletmelerinin çoğunda maskeli bone, galoşlu. önlüklü, kolluklu şekilde adeta bir hastayı ameliyat eder gibi gıda üretimi yapılıyordu. Dezenfekten üniteleri ve eldiven kullanılıyordu. Belki zaman içinde farklı şeyler çıkabilir ama şu an gördüğümüz haliyle gida işletmelerinin %80 bu Covid hazırlıklıydı .
Comment here