Kategori Dışı

Kişiye göre değişen kurallar ve uğursuzluk

Hata ve yanlışlarımızı asla kabul etmeyiz. Mutlaka bizim dışımızda bir şey sebep olmuştur.

Biz iyi olsun diye yapmışızdır.
Tütünün zararlarını bilmeyen yoktur. Ama milyonlarca insan kullanmaya devam eder.
Temel’de bunlardan biridir. Etrafındakiler ne kadar anlatmışlarsa da vazgeçirememişler.
Sonunda Hoca’ya sormaya karar vermişler.

Hocam tütün kullanmak haramıdır? Yoksa helal mi?
Hoca anlamış, Temel zor durumda…

“İçene göre değişir” demiş.
Soranlar şaşırmış.

Bakın anlatayım demiş Hoca;

“Çubuğu erik olursa,

Lülesi kırık olursa,

Tütünü çürük olursa

İçende YÖRÜK olursa haramdır.”

Lakin

“Çubuğu kiraz olursa,

Lülesi Burgaz olursa,

Tütünü Şiraz olursa,

İçende LAZ olursa helaldir.”

Başarısızlıklarımızın da bizimle tabiî ki bir ilgisi yoktur.

Birileri bizim başarılı olmamıza engel olmuştur. O birileri olmazsa biz neler yaparız.

Avcı Sultan Mehmet adamlarıyla beraber çıktığı avda akşama kadar bir keklik bile vuramaz.
Bunun sebebini de, sabahleyin gördüğü bir dervişin uğursuzluğuna bağlar. Adamlarına saraydan çıkarken, gördüğü adamı bulmalarını emreder. Tarif üzerine Bektaşi Babalarından Ayyaş Hamza Babayı yaka paça huzura getirirler.

– “Bre uğursuz, nabekâr.  Bugün sabahleyin karşıma çıktın. Bu yüzden akşama kadar bir ava rastlayamadım. Bu ne uğursuzluktur. Vurun kellesini…”

Bektaşi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dileğini açıklamak için söz alır:

– “A devletlim, siz beni gördünüz bir keklik bile vuramadınız. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördüğüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum. Söyleyin, uğursuzluk hangimizde!”

Bazı semtlerden geçerken artık daha dikkat ediyorum. Döviz ve altındaki artıış, artan enflasyon, işsizlik veya herhangi bir şey benden bilinsin istemiyorum…

Loading

Dursun Arık
Paylaş :

Comment here