Enflasyon, işsizlik, gelir adaletsizliği derken başımızda bambaşka bir sorun var.
Nüfusumuz hızla yaşlanıyor.
Türkiye’de yıllık nüfus artış hızı 2022 yılında binde 7,1 iken, 2023 yılında binde 1,1 olarak kayda geçti. Türkiye’de nüfus artışı 2022 yılında AB ortalamasının üstündeydi ancak bu keskin düşüşün ardından ortalamanın altına düşmesi söz konusu…
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da konunun farkında
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istatistiklere göre; 2001 yılında 2.38 olan doğurganlık hızının 2023 yılında 1.51’e gerilediğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Nüfusun kendini yenileme eşiği olan binde 2,1 seviyesinin altındayız. Açık söylüyorum bu Türkiye açısından bir felakettir. Biz bu tabloyu gördüğümüz için sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk. En az 3 çocuk çağrımızın önemi bugün daha iyi anlaşılıyor.”
Önümüzdeki dönem bu konuyla ilgili yeni kararlar alacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanımızın neler önereceğini hep birlikte göreceğiz.
Bu tedbirlerin neler olacağı ve uygulama ve denetimin nasıl yapılacağını biraz da alaycı şekilde tartışırken biri yüksek sesle
“Yönetimin bunda bir suçu yok…O leyleğin ahı tuttu” dedi.
Bakışlar o tarafa doğru döndü. Bir şey anlamamıştık.
Anlatayım dedi
“Biliyorsunuz leyleklerin en büyük özelliği çocukları getirmeleridir. Yaşı 60’ın üzerinde olanlar bilirler ki kendilerini leylek getirmiştir. Leylek taşıdığı bebeği, ailenin kolayca bulabileceği yere bırakıp gidermiş.
Konuyu nereye bağlayacağını merek ettiğimiz için sessizce dinlemeye devam ettik.
Yoksa çocukların dünyaya nasıl geldikleri hakkında az çok bilgimiz var.
Devam etti.
“Ben kalabalık bir ailede büyüdüm. Aklımız ermeye başladığında “Ben nasıl oldum? diye sormaya başladık. Rahmeti ana babamızda hepimiz için bir şey söyledi.
Seni kapının önünde bulduk. Sen dut ağacının dibindeydin. Seni ocak başında bulduk… Bana gelince de seni ev karşısındaki çakal ininden aldık derlerdi. Üzülürdüm diğer kardeşlerimi güzel ve yakın yerlerden alırken ben niye çakal ininden alındım. Kızdırdıklarında da ağlardım. Biraz daha büyüyünce bunun doğru olamayacağına kendimi inandırdım.
Acı gerçeği ise yıllar sonra öğrendim.
Doğru imiş ya laa…
Muhtemelen sizlerinde dünyaya geliş hikâyelerinizde buna benzer şeyler vardır”
Neden o leyleğin ahı tuttu dedim. Onu da anlatayım.
İnsanlığın devamı için bu kadar çabalayan leyleklerden bir tanesi 1970 li yıllarda sakatlandığı için göç edememiş. İstanbul’un Eyüp Sultan semtinde kalmış. Çevre esnafı leyleği beslemişler. Korumuşlar. Anlatılan o ki leylek halkın arasında yürüyerek dolaşırmış.
Ama bu kadar iyi insanın arasında kötü kalpli biri de olur.
Bir sabah bakmışlar ki leylek ölmüş.
Nasıl ölmüş dersiniz? Tecavüze uğramış…
Bunu duyan diğer leylekler de ülkemize çocuk getirmeyi bırakmışlar.
Demem o ki leyleklerin ahını almayacaktık
- 817 adet ürün ifşa edildi Köfteci Yusuf ’tan başka aklımızda kalan var mı? - Kasım 1, 2024
- Başarıya giden yolda, bazen duymamak gerekebilir - Ekim 7, 2024
- “KONKORDATO” Yedik,içtik hesabı ödeyin kalkalım - Ağustos 27, 2024
Comment here