Kategori Dışı

Kibir ve adalet birlikte olmaz

 

Hz. Ömer Halife olduğunda bir kişiyi yanına çağırır ve bir görev verir.
“Her gün yanıma geleceksin ve bana ölüm de var ya Ömer” diyeceksin “der.
Görev verdiği kişi uzun zaman olur olmaz yerlerde Hz. Ömer’in karşısına çıkıp “Ölüm de var Ömer” der.
Bir zaman sonra Ömer O kişiyi yanına çağırır ve artık görevinin sona erdiğini söyler.
Adam “Neden ya Ömer” diye sorar.
“Dün berbere gittim. Kesilen saçlarım önüme düşünce gördüm ki saçlarım beyazlamış.
Anladım ki Ölüm de var. Artık birinin bunu hatırlatmasına gerek kalmadı”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonuçlarına görünce bu kıssa aklıma geldi.
Umarım gerekli mesajlar alınmıştır.
Kibirli ruh halinden hızla kurtulmak gerekiyor…

Uzun süre aynı görevde kalan kişilerin başarısız olmaları kaçınılmazdır. Onun içinde seçilen kişilerin iki dönemden fazla görevde kalmaları sıkıntı yaratıyor. Büyük firmalar yöneticilerini periyodik olarak değiştirirler. Bu şekilde meslek körlüğünün önüne geçmeye çalışıyorlar.

Temel yeni bir işe başlamış. Eline içi boya dolu bir kova ve fırça vermişler. İşi de yola çizgi çizmekmiş. Temel hemen işe başlamış ilk gün çok fazla çizgi çizmiş. Amirleri memnun.
Ertesi gün ve bir kaç gün bu devam etmiş. Ardından düşmeye başlamış. Bir haftanın sonunda ise Temel diğer çalışanların çok altında iş üretir hale gelmiş. Amirleri merak etmişler ve sebebini sormuşlar.
“İlk günler çok iyi giderken hafta sonunda neden bu duruma düştün.”
Temel cevap vermiş
“Her gün kovadan daha çok uzaklaşıyorum. Gidip gelmek çok zaman alıyor” demiş

İşi birine verirken liyakate önem vermek gerekir. Aksi takdirde etraf çalışıyor gibi görünen kişilerle dolar. Kaynak israfından başka bir şey değildir.

Yeni ile eskinin mücadelesi sürekli olarak devam eder. Aynı mücadele genç ve yaşlı kavramları üzerinden de devam eder. Her zaman yeni ve genç olan kazanır. Bazen bu süreç uzasa da sonuç değişmez, gecikir. Dünyanın düzeni değişim üzerine kurulmuştur. Bun düzeni durdurmaya, hatta tersine çevirmeyi deneyenler olmuştur.

Sonuç hüsran olmuştur.

Aşağıdaki fıkra bizim ülkemizde asla olmayacak bir paylaşım şeklidir.

Mecliste odalardan birisinin kapısı bozulmuş. Kapının tamir olması için marangoz çağırmak gerek. Gelenek olarak iki marangoz çağırmışlar ihaleyi açıyorlar. Konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:
– Bu kapıyı kaça yaparsın?
– 500 liraya yaparım.
Milletvekili ikinci marangoza dönmüş:
– Sen kaça yaparsın?
– 2500 liraya yaparım, demiş ikinci marangoz. Vekil şaşırmış.
– Nasıl yani… Bu nasıl 500 liraya yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?
– Sayın vekilim, 1000 lira ben alacağım, 1000 lira siz alacaksınız. 500 lira da buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız.

İşi tabii ki ikinci marangoz almış.

Adalet, dinin de, devletin de temelidir. Herkesin ihtiyacıdır.

Loading

Dursun Arık
Paylaş :

Comment here