Kategori Dışı

Şimdi bahar temizliği zamanı…

Şimdi bahar temizliği zamanı…

Uzun bir kıştan çıktık…
Oldukça sıkıcı ve sinir bozan günler geçirdik. Pandemi ve yasaklar hepimizi bezdirdi.
Sıkıntılar adeta üstümüze çöktü, kalkmak bilmedi bir türlü.
Pandemi bitmedi ama kış bitti sonunda…
Sıra bahar temizliğinde, karakışın üzerimize sinen kirini, pasını atma zamanı.
Bu temizliği sadece mekânlarda değil, hayatımızda da yapmalıyız.

Bektaşi’nin yaptığı gibi, gereksiz yüklerden bedenimizi ve ruhumuz arındırmalıyız.

“Hoca, camide içkinin kötülüğünden bahsediyormuş. Cemaat arasında bulunan Bektaşi’nin fena halde canı sıkılmış. Gitmek üzere kalkayım derken, koynundaki şarap şişesi yere düşmüş. Baba hiç istifini bozmadan : “Körolasıcayı işte kaldırıp attım. Tam zamanı, siz de atın”

Hayat zaten yeterince zor. Bu zorlukların altından kalkmakta sadece kendi gayretlerimizle mümkündür. Başkalarından yardım beklemek boşa zaman kaybıdır. Hele hele kerameti kendinden menkul kişilerden uzak durmak lazım…

Dilencinin biri, Bektaşi’ye: “Bir sadaka ver sana dua edeyim demiş. “Bektaşi on para verdikten sonra dilenciye “Duanı istemem.” demiş. Dilenci sormuş: “Neden?”
“Eğer duan kabul olsaydı, sen dilenci olmazdın”

Uzayan kol bizden olsun

Adamın oldukça kötü bir şöhreti vardır.
Herkes de bunu bilir.
Gün gelir Belediye Başkanlığına veya milletvekilliğine aday olur. Yâda üst düzey bir göreve atanır. Yakın çevresi hemen etrafında saf tutar.
Hani bu adamın çok kötü bir şöhreti vardı.
Cevap hazırdır.

“Uzayan kol bizden olsun”

Anadolu insanı arasında çokça kullanılan bir söz…
Bir makama atanan veya seçilen kişinin, liyakatine bakılmaksızın sadece kendilerine olan yakınlığından mutlu olmayı ifade eder.

“Uzayan kol bizden olsun”

Ülkemiz insanının en büyük özelliğidir. Büyük bir bölümü güce tapar.
Ülkemizde güç genelde bir kişinin elinde toplanır.
Toplumun büyük bir çoğunluğu da bunu yürekten kabullenir.
Sıkıntılı bir durumla karşılaştığında
“Bizden adam olmaz “diye söylenmeye başlar, ardından da “Atatürk gibi bir adam çıksa da…”diye devam eder.
Onlar için çare hep başkasındadır.

Oysa  Behçet Necatigil şiirinde ne güzel söylemiştir.

“Ya çaresizsiniz, yâda çare sizsiniz”

Kendileri hiç bir zorluğa katlanmayacaklar, sıkıntıyı başkası giderecek. Kendileri vergi vermeyecek, başkaları verecek, kendileri haklarını aramayacak, başkaları arayacak…

Kısacası hep yancılık yapacaklar.

 

Banayasal, Sanayasak

 

Temel çok fazla sigara içiyormuş. Arkadaşları zorla sigarayı bıraktırmışlar.
Temel bu defa da pipoya başlamış.

Bakmışlar olacak gibi değil Temel’i alıp Hocaya gitmişler.

“Hocam pipo içmek sevab mıdır? Günah mıdır? diye sormuşlar

Hoca anlamış ki Temel zorda…
Demiş ki “İçene göre değişir”
“Nasıl olur Hocam” demişler

“Anlatayım” demiş Hoca

“Çubuğu erik olursa
Tütünü çürük olursa
Lülesi kırık olursa
İçende YÖRÜK olursa

Haramdır.

Amma velakin

“Çubuğu kiraz olursa
Tütünü Şiraz olursa
Lülesi Burgaz olursa
İçende LAZ olursa”

Helaldir

Bu topa girmesek olmaz

 

Komutan eve gelince karısı bağırmaya başlamış
“Sen nasıl komutansın, askerlerin neler yapıyor haberin var mı?”

Ne yapıyorlar” demiş komutan
Bugün kışlada yürürken askerin biri bana parmak attı”
Komutan gülmüş
“Benim 30 yıldır neden elim arkamda dolaştığımı anladın mı şimdi” demiş

Loading

Dursun Arık
Paylaş :

Comment here