Kategori Dışı

Alışmayalım… Yetinmeyelim… Vazgeçmeyelim…

Ülkemizin içinden geçmeye çalıştığı ekonomik kriz hepimizin malumu. Bazı iktidar yanlıları kuyruğu dik tutmak adına “yok öyle bir şey” dese de, kendileri de inanmıyordur. Sonuçta markete gittiğimizde kıvırcık için hepimizden 20 TL istiyor. Çarşı Pazar da fiyatlar oy verdiğimiz partiye göre şekillenmiyor.
Bu şekilde davranmaya çalışanlar aslında yanlış tercihlerinin altında ezilenler…
Ülkemiz yokluk ve yoksullukla sınanır durumda.

Bu durumdan çıkış yolunun biran önce bulunması gerekiyor.
Biz aramaya devam edelim Temel bulmuş bile…

“Temel epey varlıklı biri iken işler ters gitmiş ve iflas etmiş.
Ailecek, o kadar kötü duruma düşmüşler ki bir zeytini paylaşır olmuşlar
Bir süre sonra evin oğlu babasına sormuş.
-Bu halimiz daha ne kadar sürecek?
Temel cevap vermiş
-Kırk gün
-Kırk gün sonra tekrar zengin mi olacağız?
-Hayır, oğlum bu duruma alışacağız. Demiş Temel…”

Alışmak zorunda değiliz. Alışmayalım…

Günümüz insanının ihtiyaçları sınırsız. Doğal olarak da kimsenin kazancı yetmiyor.

Herke sürekli olarak daha fazla kazanmanın peşinde

Adam iş başvurusu için gider. İş yerinde iş yeri sahibine sorar;
– Aylık kaç lira veriyorsunuz?
İş yeri sahibi cevap olarak;
– İlk başlayanlara şimdilik 3 bin lira, bir ay sonra 5 bin lira
Adam
– İyi o zaman ben bir ay sonra geleyim,
der ve çıkıp gider.

Yetinmek zorunda değiliz. Yetinmeyelim…

Bektaşi, görkemli bir binanın yanından geçiyormuş. Binanın önünde şatafatlı bir fayton duruyormuş.
Binadan sırmalı elbiseleri olan adam çıkınca, muhafızlar selama durmuş. Adam faytona binerken, Bektaşî meraklanmış ve muhafızlardan birinin yanına yaklaşarak sormuş:
– Faytona binen padişah mıdır?
– Hâşâ, padişahın kuludur.
Bektaşî, önce faytondaki adama bakmış, sonra da kendi üstünün başının perişanlığına.
Sonra, ellerini açarak:
– Hey Allah’ım. Bir padişahın kuluna bak, bir de senin kuluna

Adil paylaşım mücadelemizden vazgeçmek zorunda değiliz. Vazgeçmeyelim…

Loading

Dursun Arık
Paylaş :

Comment here