Kategori Dışı

Biyosidal ürünlerde ve gıda sektöründe son kullanma/tüketim tarihinin önemi

Genellikle gıda sektöründe SON KULLANMA/TÜKETİM TARİHİ (S.K.T veya S.T.T daha çok Son Kullanım Tarihi kullanılıyor) ve TAVSİYE EDİLEN TÜKETME TARİHİ (T.E.T.T) yanlış anlaşıldığından dolayı birçok gıda maddesi ya zehirlenirim diye ya da aman bir şey olur korkusuyla tüketilmeden çöpe gidiyor, israf oluyor. Genelde Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geçmiş ürünler Son Kullanma Tarihi gibi algılandığından bu yanlışa düşülerek çöpe atılıyor.

Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi bir ürünün Son Kullanma Tarihi değildir. Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği’ne göre, uygun şekilde muhafaza edilmesi durumunda gıdanın kendine has özelliklerini koruduğu süreyi gösteren tarihtir. Etikette belirtilen TETT gününe kadar gıda, kalitesini en iyi şekilde muhafaza edebilmektedir. Fakat bu tarihten sonra gıdanın kalitesi ve besin değeri azalmaya başlayabilir. Özellikle bakliyat, çay, şeker gibi raf ömrü daha uzun olan gıdaların etiketinde TETT yer almaktadır. Bir gıdanın TETT’si geçtiyse bazı özelliklerini kaybetmiş olabilir. Ancak uygun koşullarda saklandıysa sağlığımızı olumsuz etkileyecek durum oluşmayabilir. O yüzden TETT geçti diye gıdayı hemen çöpe atmamalıyız. Eğer gıdada kötü koku, renk değişimi, ambalajında şişme ve istenmeyen lezzet varsa o durumda tüketilmemesi ve atılması gerekmektedir.

Diğer taraftan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği’ne göre Son Tüketim Tarihi (STT), “mikrobiyal açıdan kolay bozulabilen ve kısa bir süre sonra insan sağlığı açısından tehlike teşkil etmesi muhtemel gıdaların tüketilebileceği son tarihi gösterir” şeklinde tanımlanmaktadır. STT etiketleme şekli genel olarak riskli gıdalarda bulunur ancak gıdanın ambalajı üzerinde tavsiye edilen muhafaza koşullarına uyulması gereklidir.

Gerek SKT gerekse de TETT için üreticiler Hijyen ve Sanitasyon kurallarına uyarak ürünlerini üretirler. Bu noktada deterjan, dezenfektan ve birçok Biyosidal ürün kullanılır.Biyosidal ürünlerde de son kullanma tarihi bilgilerinin bulunması zorunludur. Bu nedenle, biyosidal ürünlerin son kullanma tarihi kontrolleri düzenli olarak yapılmalı ve son kullanma tarihinin geçmediğinden emin olunmalıdır.

Kullanıcılar satın almış oldukları Biyosidal ürünleri kullanırken, üretici tarafından tavsiye edilen özellikle saklama talimatlara muhakkak uymalıdır. Bir Biyosidal ürünün T.C. Sağlık Bakanlığıtarafından verilmişruhsatında SKT’si 1-3-5ay veya yıl olabilir. Ancak üretici, etiket üzerinde ürünün kapağı açıldıktan sonra en geç 3 ay içerisinde tüketin gibi UYARICI cümlelerle tüketicileri uyarırlar. Yapılan testler (uzun süreli, kısa süreli ve açılmış ürün stabilitetestleri  vb.) ürünün kapağı açılmadan SKT’si belirlenir, açılmış ürün testi ayrıca yapılır ve açıldıktan sonra kaç gün içinde tüketilmesi gerektiği zorunlu olarak belirtilir.

Ancak ürün açıldığında bazı kimyasalların havayla teması sonrası aktiflerinde düşmeler başlar ve etkileri azalır. Örneğin, sektörde en çok kullanılan çamaşır suyu, sodyum hipoklorit, klordioksit ,hipoklorözasit, klorhekzidin, oksijen bazlı dezenfektanlar(hidrojen peroksit, perasidik asit) havayla temas etmeye başlar başlamaz etkileşime girerler. Her ne kadar içlerine eklenen koruyucu ürün (kolloidal gümüş vb.) stabiliteyi sağlasa da açılmış ürünün ne kadar sürede kullanılması gerektiğinede kullanıcı dikkat etmelidir.

Özellikle yaz aylarında ve suların dezenfeksiyonu için kullanılan klorun fabrika çıkışı SKT’si 15 gündür. Bu süreden sonra ortam ve kullanım şartlarına göre aktifi düşmeye başlar. Bu noktada kullanıcılar, basit test kitleriyle aktifleri ölçerek, tekrar kullanım konsantrasyonlarını ayarlamalıdır. Büyük firmalarda depolanan sular, depo içine konan serbest klor ölçme problarıyla otomatik olarak ayarlanır. Ancak küçük işletmelerde, manuel olarak veya küçük bir dozajlama pompasıyla doze edilen klor, aktif madde % 15 üzerinden hesap edilmiş ve doze ederken klorunun aktifi % 1-5-10 düşmüşse ayarlar tekrar yapılmalıdır. Aksi takdirde su içerisinde mikroorganizmaların üremesine engel olunamaz(Özellikle kuyu suyu kullanımlarında).  Yapılanbirçok kontrolde kullanılan sıvı klorun aktif maddesinin % 1-2’ lere düştüğünü, hatta hiç bulunmadığına çokça şahit olunmuştur.

Ben, küçük işletmelere toz veya tablet klor kullanmalarını öneriyorum (hiç olmazsa raf ömürleri 2 yıl). Ayrıca kullanımı daha pratik. Sektörde kullanılan diğer bir ürün ise aktif maddesi klorheksidin olan dezenfektanlı el sabunudur. Havayla temas ettiğinde etkileşime giren ve kendini bitiren başka bir ürün. Bu sebeple bu tür ürünler küçük ambalajlarda kullanılmalı, bidonların işi bittikten sonra ağızları tekrar sıkıca kapatılmalıdır. İlgililerce bidonlardan ürün alındığında üzerine tarih yazılarak kontrol altında tutulmalıdır. Yüksek oksidasyonlu hidrojen peroksit, perasidik asit, klordioksitte vb. ürünlerde havayla temas edince hemen reaksiyona giren ürünler olup ürünün açıldığı tarih not alınmalı ve açıldıktan sonra ne kadar sürede kullanılacağına dikkat edilmelidir. Ürününaktif madde miktarı ölçülerek kullanım konsantrasyonu ayarlanabilir. Ölçüm yapılamıyorsa etikette yazan kullanım koşullarına uyulmalı ve riske girmemek için ürün kullanılmamalıdır.

Son Kullanma Tarihi’ni 2 yıl olarak bildiğiniz ürünün, ağzı açıldıktan sonra SKT’si2 yıldeğil 1-3 ayolabilir. Üreticinin etiket üzerindeki bilgilerini ve tavsiyelerini muhakkak okuyun ve uygulayın.Tükettiğiniz gıdaların SKT’si bittiğinde nasıl risk teşkil ediyorsa Biyosidal ürünlerin de risk teşkil edebileceğini bilmeli ve ona göre kullanmalıyız. Aksi takdirde ellerden, yer-yüzey ile alet ve ekipmanlardan alınan numunelerde, istenmeyen mikroorganizmaların mevcudiyeti görülebilir, üretmiş olduğunuz ürünlerin kalite, hijyen ve sanitasyonunu riske atmış olabilirsiniz. En önemlisi de tüketicilerin sağlığını riske atmış olursunuz. Hepimizin sağlığı için Biyosidal ürünlerin kullanma talimatlarını mutlaka okuyun ve uygulayın. Kullandığınız ve ya tükettiğiniz ürünler sizin, sevdiklerinizin diğer insanların ve canlıların sonu olmasın.

Loading

M.Baki Asutay
Latest posts by M.Baki Asutay (see all)
Paylaş :

Comment here