Yazarlar

YEMEK OYUNLARI

 

YEMEK OYUNLARI

Ülkemizdeki yemek ile ilgili yaklaşık son 40 yıllık dönemde bir çok değişiklikler oldu. Şehirler büyüdü. Önce yemek fabrikaları çıktı. Sonra herkes üzerine atladı. Neden? Haksız rekabet, ucuz malzeme, taklit-tağşiş, kayıtdışı… “Yemekçi” denince, “tü-kaka” olduk. Yerli piyasadaki başta büyük montanlı müşteriler, birkaç butik yemek firması dışında, yabancı sermayeli dünya tröstlerinin eline geçti. Bu tröstleri sektöre kimler soktu? Hani sonu “sürüye kurt getirirmiş” ile biten atasözünde olduğu gibi, sektörün eskileri…

Kredi kartı kullanımının yaygınlaşması, toplu yemekten pastasından bir dilim götürdü. Yemek çeklerinin yaygınlaşması başka bir dilim, özellikle pandemide şaha kalkan internet üzerinden paket yemek servisleri en büyük dilimi…

Hikâyenin bir de gıda güvenliği ve yasal yükümlülükler tarafı var. Ülkemizdeki gıda mevzuatının bir arada derlenip toparlanması henüz yeni sayılabilir. 2010 yılı… Gıda Kanunu ile gıdayı ve yemeğin kimin, hangi şartlar altında üretebileceği, nasıl etiketleyeceği, hangi şartlar altında kimlerin bu gıdaları dağıtabileceği, bunları kimlerin denetleyeceği kesin olarak belirlendi. Bu alandan elde edilecek gelirlerin verileri, personel başına uygulanacak günlük yemek bedeli limitleri de ayrıca vergi ve sigorta mevzuatı ile düzenlendi.

Gerek gıda, gerek vergi ve gerekse sigorta bakımından kapsamlı düzenlemeler yapılmasına rağmen, bu alanlar yeterli denetlenmediği için;

1. Mevzuata göre yemek taşıması mümkün olmayan başta kafe, lokanta, restoran gibi işletmeler taşıma yemek servisi yaptıkları için;
a) Kimin tarafından, hangi ellerle hazırlandığı belli olmayan, gıda güvenlik normları tartışmalı ürünler, insanlara yemek olarak yediriliyor,
b) Paket yemek için kullanılan ambalaj malzemesi, internet uygulaması için işletmelerin ödediği komisyonlar ve kurye maliyetlerinden dolayı, neredeyse yemek fiyatları olması gereken fiyatın 2 katına satılıyor,
c) Günün her saati (başta sağlıksız fritöz ürünleri ve ileri işlenmiş ürünlerden yapılan) yemek temin imkânı bulunan çocuklarımız ve gençlerimizin, dinlenme zamanları olan gece vakitlerinde ve bilgisayar başında pizza, hamburger, ızgara, abur-cubur yiyerek geçiriyor ve biyoritimleri bozuluyor. Gelecekte toplumun ruh sağlığı ayrı bir soru işareti,
d) Esnaf, müşteri ilişkisi hızla robotlaşıyor, esnaflık ve sosyal ilişkiler kayboluyor,
e) Esnaf; yazılım firmaları ve bankalara ödedikleri komisyonlar, kuryeler ve sarf malzemelerine ödedikleri paralardan dolayı hakkı olan parayı kazanamıyor,
f) Paket yemek dağıtan motorlu kuryeler, trafiğin altını üstüne getirirken, her gün yaralanmalı ve ölümlü kazalara karışıyorlar.

2. Gıda Kanunu, Yönetmelik ve Tebliğlerle kimlerin, hangi şartlarda toplu yemek hazırlayabileceği, bu yemeklerin hangi nitelikte olması gerektiği ve dağıtım koşulları kesin kurallara bağlanmışken, önüne gelen bol unlu, bol karbonhidratlı insan onuruna yakışmayan, yemek denemeyecek ürünlerle piyasada haksız rekabet tüm hızıyla devam ediyor.

3. İşyeri ruhsatı açarken mesleki likayat/diploma şartı bulunmasına rağmen, bu şart kağıt üzerinde kalıyor. İşletmelerin bir çoğu anam-babam usulü…

4. Yemek çekleri, marketlerde gıda alışverişi adı altında, her türlü alışverişte kullanıldığı için ortaya çıkan indirimli oranlı KDV’den dolayı kamu zararı oluşuyor.

5. Yemek için verilen yemek çekleri, yemek yerine market alışverişinde kullanıldığında, insanlar görev yaptığı süre içinde kaybettikleri enerjiyi yerine koymak için yeterli gıda alamadıklarında, sağlıkları bozuluyor,

6. Aynı anda hem çiğ balık-hem pişmiş balık, hem çiğ et-hem pişmiş et, hem ekmek-hem pide satan işletmelerin bir kısmı yemek olarak sattıkları ürünler için düzenledikleri belgelerde % 10 KDV tahakkuk ettirmeleri gerekirken, çiğ balık-et-ekmek olarak % 1’lik KDV ile belge düzenleyip, haksız kazanç ve kamu zararı meydana getiriyorlar.

Bunun için ayrı ayrı ve birbirinden habersiz olarak mahalli idarelerin ruhsat, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıda, maliyenin vergi, SGK’nın sigorta, emniyetin araç ve sürücü denetimi yapması yetmez.

Engin Güner
Latest posts by Engin Güner (see all)
Paylaş :

Comment here