Fazla tamah, anamala zarardır

Kayseriliye faiz haramıdır diye sormuşlar. Cevap vermiş, verirken mi, alırken mi?
Son günlerde ülkemizi meşgul eden en önemli konu şüphesiz ki FATİH TERİM FONU…
Tabiî ki bu fondan yüksek faiz almayı uman ve faize karşı olduklarını her fırsatta dile getiren sahtekârlar… Bu muhterem dini bütün kardeşlerimizi, iç hesaplaşmaları ve adliye koridorlarında bırakalım. Bu konu üzerinde mizah yapma hakkımızı kullanalım.

İyi ki demir kullanmamışım
Ankaralı, Konyalı ve Kayserili ortak inşaat işine girmişler.
Aralarında iş bölümü yapmışlar. Ankaralı kum, çakıl ve çimentoyu üstlenmiş.
Konyalı tuğla ve kiremitleri, Kayserili de demir işini almışlar.
İnşaat başlamış ikinci katı çıkmışlar.
Ertesi sabah geldiklerinde bakmışlar ki bina çökmüş.
Ankaralı başlamış feryada “Gitti, kumum çakılım, çimentom”
Konyalı da durur mu O da başlamış ”Gitti tuğlam kiremitlerim”
Kayserili köşede durmuş kendi kendine “İyi ki demirlerimi kullanmamışım.
Yoksa bende bunlar gibi dövünecektim” demiş.

Söz konusu menfaatleri olunca kimseyi tanımayanlar her dönemde ve her toplulukta vardır. Günümüzde ki yansıması futbol dünyasında olmuştur.

Ne demiş büyüklerimiz
“Fazla tamah, anamala zarardır”

Olur olmaz şeylere şaşıranlar vardır. Bir türlü laf anlatamazsınız…

Vatandaşın birinin evine hırsız girmiş. Hemen polis çağırmışlar.
Polis hırsızın eve nasıl girdiğini anlamak için etrafı incelerken, kapının üstündeki camda, kapı kolunun üzerinde el büyüklüğünde bir delik fark etmiş.
Polis zabıt tutuktan sonra evi terk etmek üzereyken vatandaşın derin derin düşündüğünü görmüş. Nedenini sorduğunda aldığı cevap..
– Hepsini anladım da koca adam bu küçük delikten nasıl içeri girdi onu anlamadım?

Milyon dolarların elden kayıtsız kuyutsuz teslim edilmesini ben de anlamadım.
Birde bu paralar nerede saklanıyordu, onu da anlamadım.

Hepimiz öğretmenlerimizi kandırmaya çalışmışızdır. Hata kandırdığımıza bile inanmışızdır. Gerçek öylemiydi acaba… Bugün emin değilim…

4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler… Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamaz, onlar için 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir… Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10’ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır… Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık tek soru vardır. “Hangi lastik patladı”