Kategori Dışı

Biz Büyüyünce “Ben” Olacağız

Biz Büyüyünce “Ben” Olacağız

Herkese merhaba. Selamlaşmalar da değişecek yakında. Biri naber dediğinde: “Korona negatif. Sen ?” diyeceğiz. Pandemi insanların hayatını ciddi anlamda etkiledi. Herkese kıyıdan köşeden bir omuz çarpıp geçiyor. Size olmasa ailenize, komşunuza, iş arkadaşınıza… Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bu süreçte ne kadar anlayışlı olsak ne kadar birbirimize destek olsak o kadar kar.

https://hthayat.haberturk.com/anne-baba/cocuk/haber/1026481-cocuk-haklari-sozlesmesi

Çünkü çoğu kişi maddi durum ve kısıtlamadan dolayı sosyalleşememeden dolayı kafayı kırmış durumda. Size bol sevgi ve huzur dolu bir süreç diliyorum. Biz de elimizden geldiğince size hoş bir iki satır yazmaya çalışıyoruz ki en azından biraz olsun dışarının kaosundan uzaklaşın. Hazırsanız yazımıza geçelim.

“Büyüyünce ne olacaksın?”  Bu soruyu küçükken duymayan yoktur aranızda. Bir de diş buğdayı diye bir adet vardır bilirsiniz. Çocuk ilk dişini çıkardığında önüne makas, kitap, kaşık vb. konur. Hangisini alırsa ileride o mesleği yapacak denilir.
Doğmamış çocuğa don biçer gibi, akil baliğ olmamış çocuğa meslek biçilir. Konu batıl inançlar ile sınırlı kalmayıp ilerleyen yıllarda harekete geçilir:

  • Oğlum sen üniversite seçimlerinde eczacılık yaz. Bizim dükkânın başına sen geçersin. Ben yaşlandım artık.

Toplumun yönetiminde demokrasiye geçilmiş olsa da kişinin meslek yönetiminde hala saltanat hâkim. Saltanat yine iyi. Bir kuralı var babadan oğula geçiyor. Bu sadece babadan oğula da değil. Babadan kıza, amcadan yeğene, anneden oğula, dededen toruna… Ailede kime ne rast gelirse. Sanki miras…

  • Kızım sen delirdin mi? Ne inşaat mühendisliği okuması? Kız kısmı nasıl yapar bu işi? Kız başına, başına dert mi alacaksın?

Bir de mesleklerin cinsiyetleri vardı. Kız mesleği, erkek mesleği… Onları da cinsiyete indirgediler. Kızlar neden inşaat mühendisi olamaz? Neden başına bir şey gelir? Toplumun yaygarayı koparıp feryat figan karşı çıktığı şey, yine toplumun sessiz kaldığı kadına cinsel şiddetin bir sonucuydu aslında.

  • Anne ben felsefeci olmak istiyorum. Puanım felsefe bölümüne yetiyor. Sorun ne anlamıyorum
  • Necla teyzenin kızı gibi çalışıp bir tıp kazanamadın…
  • Anne ben doktor olmak istemiyorum ki…
  • Felsefeci olup ne yapacaksın? Düşün düşün kafayı yersin kızım. Bakırköy’e mi düşeceksin? O kadar felsefeci düşünmüş de ne yapmış? Düşünmenin kime ne faydası var?
    Tıp oku bir iki garibanın yarasını sar da bir hayır duası al.

Her mesleğin bir güzelliği var. Bir anlamı. Hayatın bir anlamlar bütünü olduğunu düşünecek olursak, her mesleğe uzanan makas hayat ağacından kesilen bir dal.  Gittikçe kısırlaşıp kuraklaşıyoruz.

Ailelerimiz ve toplum pamuktan yumuşak, beyazdan daha beyaz hayallerimize burnunu sokar. Düşünsel anlamda özgür olmayan bir toplum nasıl olur da özgün projeler üretebilir? Kaçımız gerçekten istediğimiz mesleği yapıyoruz? Bir insanın gerçekten sevdiği bir işi yaparken ki performans ve motivasyonu ile zorunda kalıp da yaptığı işteki performans ve motivasyonu bir olur mu?
Hayal kurmak çok farklı bir deneyim.  Beyin gerçek olmayan görüntüleri işleyerek sanki gerçekmişçesine yaşamamızı sağlar. Yapacağı mesleği hayal ederek mutlu olan bir genç düşünün. Hayali bile güzel. Bu genç, hayallerini gerçekleştirmek için elinden gelen ne varsa yapacaktır.

  • Ahmet amca nasılsın?
  • İyiyim yavrum sen nasılsın? Senin iş ne oldu? İş bulabildin mi?
  • Evet Ahmet amca. Astronot olacağım Allah’ın izni ile
  • Astronot mu? Olsun olsun… Üzülme. Daha iyisini bulursun inşallah. SGK ’sı servisi var mı?
  • Jet gibi bir servisi var
  • Sen iş buldun diye mutlusun galiba
  • Mutluluktan havalara uçacağım. Ben uçuyorum perşembe günü. Dünyada böyle bir iş bulamazdım… İşim Mars’ta
  • Oğlum doktor, avukat, mühendis olaydın ya. Astronot olup ne yapacaksın oralarda. Uzay soğuk olur. Bir boşluğa mı düştün de bu mesleği seçtin.
  • Ahmet amca ben farklı bir dünyada yaşıyorum. Sen farklı bir dünyada yaşıyorsun. Daha doğrusu gezegende. Daha boşluğa düşmedim de büyük bir boşluğa düşeceğim inşallah

Büyünce ne olacağımıza dair devamlı bir öğüt devamlı bir tavsiye. Kılavuz olmanın aksine yargılayıcı, itici, kalıplara sokucu ve sıkıcı…

Biz büyüdüğümüzde Melahat teyzenin oğlu, Ahmet amcanın yeğeni, komşunun torunu gibi olmayacağız.

Biz büyüyünce “sen”,  “siz”, “o” olmayacağız.

Biz büyüyünce “ben” olacağız.

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…

“Ben” olmaya devam. Sağlıkla kalın.

Loading

Büşra Gülşah Güncü
Latest posts by Büşra Gülşah Güncü (see all)
Paylaş :

Comment here