Kategori Dışı

Etsiz yemek pahalıya mal olur

Son günlerde gıda maddelerine ve özellikle de etlerin satış fiyatlarına peş peşe gelen zamlar tüketici tepkilerinin de zirve yapmasına sebep oldu. Aile bütçesinde ortaya çıkan açıklar giderek büyüyor. Artık daha düşük maliyetli ürünleri tercih ederek geçinmenin yolları da tıkanmaya yüz tuttu. Kırmızı et yerine tavuk etini ikame ederek beslenmede dengeyi sağlayan dar gelirli tüketiciler tedirgin. Tavuk fiyatları artmaya devam ederse hayvansal proteinden tamamen vazgeçmek “etsiz yemek yapmak” durumuna düşmek istemiyor.

Bilindiği üzere dengeli beslenmede en önemli hususlardan birisi yeterli düzeyde hayvansal protein tüketmektir. Çünkü vücudumuzda sentezlenemeyen esansiyel amino asitler sadece hayvan etlerinden temin edilerek noksanlıklar giderilebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine göre sağlıklı ve ideal kilodaki bir ferdin günlük protein gereksinimi kg başına 0,45 gr’dır. US RDA (ABD Recommended Dietary Allovances)’nın önerisine göre de günlük maksimum hayvansal protein gereksinimi kg başına 0,80 gr olarak belirlenmiştir. Bu durumda ortalama 70 kg ağırlığında bir ferdin günlük protein gereksinimi 31,5 gr veya maksimum 56 gr olarak tavsiye edilmektedir. Ben bu yazımda Dünya Sağlık Örgütü (31,5 gr/gün) kriterlerini baz alarak Tablo 2’yi oluşturdum.

Hayvansal protein kaynağı bir kısım etlerin 100 gramında bulunan ana besin değerleri aşağıdadır.

Tablo 1. ETLERİN BESİN DEĞERLERİ (100 gr da)

Et cinsiEnerji(kcal)Protein grYağ gr
Tavuk21518,615,1
Hindi16012,48,0
Sığır22519,415,8
Dana15619,78,0
Koyun24716,819,4

Kaynak: www.hekimce.com

Tablo 1 incelendiğinde; 100 gr tavuk etinin, aynı miktar koyun etinden 1,8 gr, hindi etinden 6,2 gr daha fazla protein içerdiği, buna mukabil sığır ve dana etinde bulunan protein miktarından ise ortalama 1 gr geride kaldığı görülmektedir.

İnsan beslenmesinde ve öncelikle yetişme çağındaki genç neslin zihinsel yeteneklerinin gelişmesinde hayvansal kaynaklı proteinlerin çok büyük rolü vardır. İleri teknolojiye sahip ülkelerin hayvansal protein tüketim miktarları, gelişmekte olan ve az gelişmiş veya geri kalmış ülkelerin tüketimlerinden kat kat daha fazladır. Başka bir ifade ile hayvansal protein tüketiminde ilk sıralarda yer alan ülkeler, aynı zamanda ileri teknolojiye ve ekonomik üstünlüğe de sahiptirler. Her ne kadar yeterince hayvansal protein tüketilebilmesi hem maddi olanaklar hem de bilinçli ebeveynler gerektirirse de her koşulda ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. İşte bu aşamada en ekonomik hayvansal protein kaynağını belirlemek ve aile bütçesine uygun olanı tercih ederek tüketmek doğru bir çözüm olacaktır.

(Tablo 1.) de “Protein” sütununda belirtilen 100 gr ette bulunan protein miktarlarını esas alarak, bir günlük ve aylık “Hayvansal Protein İhtiyacını Karşılama Maliyeti”ni hesapladım. Tüketicilerin tercihlerine yardımcı olmak amacı ile (Tablo 2.) yi hazırladım.

Tablo 2. HAYVANSAL PROTEİN İHTİYACINI KARŞILAMA MALİYETİ
31,5 gr/gün Protein İçin Gereken Et Mik.Et Fiyatı(*)Günlük TutarıAylık  Tutarı
C İ N S İKgTL/kgTLTL
Tavuk eti0,169203,39101,61
Hindi eti0,254358,89266,73
Dana eti0,160609,59287,82
Koyun eti0,1887013,13393,75

(*) 2021 Mart ayının son haftasında rastgele 4 süpermarket kasap reyonunda yer alan ve çoğunlukla tüketicilerin tercih ettiği ürünlerin fiyatları baz alınmıştır.

 Tablo 2’nin incelenmesinden anlaşılacağı üzere, bir günlük hayvansal protein ihtiyacımızı 3,39 TL harcayarak alabileceğimiz 169 gr tavuk etinden en ekonomik şekilde karşılayabilmek mümkündür. Buna mukabil, dana etini tercih edersek 9,59 TL, koyun etini seçtiğimizde ise 13,13 TL, hindi istersek 8,89 TL harcama yapmamız gerekecektir.

Dar gelirli+açlık sınırında bulunan vatandaşlarımızın ülke nüfusunun yarıdan fazlasını teşkil ettiği malumdur. İşte tavuk eti, bu gelir gruplarının tabir caizse can simidi ve en çok tercih ettiği hayvansal protein kaynağı durumundadır. Benim bakış açıma göre, tavukçuluk sektörü mevcut durumda stratejik bir görev üstlenmiş durumdadır. Kırmızı et üretiminin uzun yıllardır toparlanamayıp ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelememesinin yarattığı hayvansal protein açığını kanatlı eti sektörü çok başarılı bir üretim performansı göstererek kapatmış ve kapatmaya devam etmektedir. Kanatlı sektörü hem üretim büyüklüğünde hem de ihracatta dünya sıralamasında uzun zamandır ilk 10 ülke içerisinde bulunmaktadır.

Fiyat artışları, tüketici üzerinde olumsuz etkisi olan tek neden değilse de en önemli olanıdır. Hele yaşadığımız pandemi döneminde fiyatı artmayan bir ürün bulmak adeta mümkün değildir.  Yaşadığımız bu salgın günlerinde yeni bir zam haberi almaya tahammülümüzün kalmadığı bir gerçektir. Kanatlı eti 1 yılı aşkın bir süredir fiyatı değişmeden süpermarket raflarında bol bol yer alırken Martın son haftasında fiyatının yükselmesi tüketiciyi şoka soktu. Oysa kanatlı eti fiyat artış ve düşüşleri hemen her yıl belirli nedenlerle belirli zamanlarda yaşanmaktadır. Nisan-Mayıs ayları herkesin de bildiği üzere piknik mevsiminin hız kazandığı, kanat başta olmak üzere ızgaralık kanatlı etlerine talebin hızla arttığı bir dönemdir. Üstüne

üstlük bu sene Ramazan da 13 Nisan-12 Mayıs tarihleri arasına denk gelerek talep artışına ikinci neden olarak devreye girmiştir. Bu saydığım nedenlerle talep artışına paralel olarak fiyat artışları bu sene de beklenilen dönemde olmuştur diyebiliriz. Ama bu durum fiyat düşmelerinin artık yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Fiyat artışlarına sebep olan 5-6 neden varsa fiyat düşmesine sebep olabilecek 10’dan fazla neden saymak mümkündür.

Bir yılı aşkın bir süredir Covit-19 nedeniyle tüm Dünya ekonomik kriz geçirmektedir. Her alanda dengeler bozulmuş, herkes gemisini kurtarma çabası içerisine girmiştir. Pandeminin daha ne kadar devam edeceğini, kısıtlamaların ne zaman biteceğini tahmin bile edemiyoruz. Bu zor koşullarda öncelikle fertlerin beslenmesinin aksatılmadan sağlanması ihmal edilemez bir zorunluluktur. Yetişmekte olan yeni neslin dengeli beslenmesi ise yetişkinlerden daha önce gelen çok önemli bir konudur.  Maddi imkanlar yeterli olmasa da çocuk ve gençlerin hayvansal proteinden mahrum bırakılmaması ebeveynlere düşen bir sorumluluktur. Bu aynı zamanda ülkenin geleceği açısından vazgeçilmez bir husustur.   Bilim adamlarının da katıldığı bir görüşe göre “tarih boyunca ot tüketenler et tüketenlerin idaresinde yaşamaya mahkum olmuşlardır.”

Sonuç olarak, “Etsiz yemek” fikri gerekçesi ne olursa olsun savunulamaz. Kim üç kuruşluk tasarruf etmek uğruna çocuklarının zeka seviyesini düşürmeyi göze alabilir.

 

 

Loading

Yüce Canoler
Latest posts by Yüce Canoler (see all)
Paylaş :

Comment here