İlaç olarak kullanılan antibiyotikler için Ülkemizin dünya sıralamasında ilk sıralarda olduğu haberlerini sıkça duyduğumda hep üzülmüşümdür. Her ne kadar ilgili Bakanlığımız bu kullanımın önüne geçmek için bu ilaçları reçeteye tabi tutsa da bir an önce iyileşmek için yüksek dozlarda halen antibiyotikleri kullanıyoruz. Oysaki bir yandan hasta olan bölgemizi tedavi ederken diğer yandan vücudumuzun diğer organlarına zarar verdiğimizi de biliyoruz. Bulunduğumuz coğrafyada kadim bilgiler ışığında doğada bize o kadar çok antibiyotik özellik taşıyan sebze ve meyveler sunmuş ki. Üstelik yan etkileri yok denecek kadar az. Bunlardan 26 tanesini sizler için derledim. Hipotrat’ın dediği gibi “besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun”.
Şifa olsun.
Önümüz kış, soğuk havanın yanı sıra bir de hava kirliliği ve kalitesi düştüğünden kapalı ortamlarda çok daha çabuk hastalanmamız söz konusu. Zaten Salgın günlerinde Kovitti,Omicrondu, grip, nezle ve daha birçok türetilen yeni hastalıklarla baş etmemiş için vücut direncimizi güçlü tutmalıyız (artık antibiyotiklerin virüslere karşı etkili olmadığını herkes öğrendi).
Sağlıklı ve bizi koruyacak DOĞAL ANTİBİYOTİK Etkisi olan sebze ve meyveleri daha çok tüketmeliyiz.
Doğa ana şifalı birçok sebze ve meyveyi bizlere sunmuş birçok hastalık için şifa olmaya devam etmektedir. Biz bunlar arasından en çok tanınanları bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyoruz.
Ancak ağır hastalık durumunda tedavi amaçlı kullanmak için mutlaka uzman bir hekime danışın, kullanım şekli ve dozları ile ilgili kendinize veya eşin dostun tavsiyesine göre hareket etmeyin.Bütün bunlara rağmen ben hem antibiyotik kullanırım hemde doğal ürünleri de alırım demeyin zira antibiyotiklerle etkileşime giren greyfurt, nar, muz, böğürtlen, üzüm, karadut gibi en çok sevilen meyveler size daha çok zarar verir. Vücut direncimizi artırmak için aşırıya kaçmamak şartı ile zaten günlük hayatımızda, bu besinleri mutfaklarımızda kullanıyoruz.
1.BAL ve PROPOLİS…Bal ,Antioksidan ve antibakteriyel özelliği ile muhteşem bir besin kaynağıdır. Bilinen en eski doğanın arılar tarafından insan oğluna sunduğu bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren ve enerji veren bir besindir. Sadece bakterilere karşı değil virüs, mantar ve parazitlere karşıda etkilidir. Propolis, bal arılarının bitkilerin bazı kısımlarından, tomurcuklarından ve salgılarından topladıkları maddelerden ürettiği doğal reçineli bir karışımdır. Propolis, çok eski çağlardan beri kullanılan az sayıdaki “doğal ilaç” dan biridir. Propolisin Kimyasal İçeriği ile Antibakteriyel, Antiviral ve Antioksidan Aktivitesi olduğu bilinmektedir.
2.SOĞAN/SARIMSAK…Mutfakların vazgeçilmez ikilisidir. Soğan için en ucuz doğal antibiyotiktir diyebiliriz. C vitamini oranı en yüksek bitkilerden biri olan soğan tüketimi en çok antibiyotik özelliği nedeniyle kullanılır, yemeklerimiz muhteşem tatlar verir. Astım ve alerjik rinit gibi solunum sorunları olan hastalar, soğan ekstrelerinden yararlanabilirler. Soğanda bulunan prebiyotikler burun tıkanıklığının giderilmesine ve böylece huzurlu bir uykuya yardımcı olabilir. Kanserli hücrelerle savaşır,Soğanda bulunan krom, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olabilir. Göz sağlığını geliştirir. Ağız sağlığı diş çürümesi ve diş eti hastalıklarına iyi gelir.
Sarımsak ise geniş spektrumlu bir antibiyotik olarak nitelendirile bilinir. Mikroorganizmaların zararlı etkilerini engelleyici özelliği nedeniyle sarımsak için uzun yıllardan beri birçok araştırma yapılmıştır, zararlı bakterileri engellerken sindirim sisteminde yararlı bakterilere etki etmemektedir. Sarımsak yıllardır kardiyovasküler hastalıkların tedavisi için de kullanılmaktadır, serum kolesterol ve LDL kolesterol düzeylerini ve kan basıncını düşürdüğü gözlenmiştir. Yapılan çalışmalarda prostat, meme, kolon ve deri kanserlerinde önleyici, sinir sitemini düzenleyici etkileri belirlenmiştir. Sarımsağın en önemli biyokimyasal özelliklerinden biri antioksidan potansiyelidir, vücudun toksinlerden arınmasını sağlayan B1, B2, B3, C vitaminleri ile kalsiyum, folat, demir, manganez, fosfor, potasyum, selenyum, çinko gibi önemli mineraller içerir.
3.TARÇIN… Tarçın güçlü bir baharattır. Sadece aroması için değil, aynı zamanda güçlü tıbbi özellikleri için de binlerce yıldır kullanılmaktadır Tarçın uçucu yağının antibakteriyel etkisi ciltte enfeksiyona yol açacak bakteriler üzerinde de etkili olacaktır.Tarçın uçucu yağının bileşenlerinin ayak mantarı ve diğer mantar enfeksiyonlarına neden olan Candidaalbicans gibi mantar türlerine karşı güçlü antifungal etkisi vardır.Tarçının en önemli özellikleri antioksidanlarıdır. Kanser, diyabet, inflamatuarartrit, demans ve hatta yaşa bağlı maküler dejenerasyon gibi hastalıklara neden olabilecek serbest radikallerle savaşırlar. Tarçın, vücutta serbest radikallerin büyümesini engelleyen büyük miktarlarda antioksidan içerir.
4.KEKİK … Kekik yağının oldukça etkili antibakteriyel özellikleri bulunur. Bu, vücudun içindeki ve dışındaki bakteri gelişimini engeller ve aynı zamanda vücut organlarından da uzak tutar. Kekik dünyaca ünlü, en önemli ve yaygın olarak kullanılan baharatlardan biridir. Uçucu yağında thymol, carvacrol, p-simen, terpineol, borneol, cymol, linalol gibi bileşenler mevcuttur. Bitkiye kokusunu veren thymol ve carvacrol maddeleridir. Bu maddeler kekik uçucu yağının ana bileşeni oluşturmaktadır. Thymol güçlü bir antimikrobiyaldir. Bazı ülkelerde tek başına gıda aroma katkısı olabilmektedir. Yüksek oranda antibakteriyel ve antifungal özellikte olduğu belirlenmiştir.
- ZERDEÇAL. … Zerdeçal içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde vücutta antibiyotik etkisi oluşturuyor. Zerdeçal karışımının faydasına dikkat çeken uzmanlar, zerdeçalın sindirim sistemini hızlandırıp, kötü bakterileri ve virüsleri yok ettiğini belirtiyor. Zerdeçal’ın bu kadar güçlü olmasını sağlayan içeriğindeki curcumin maddesidir. Curcumin, antioksidanlarla doludur, mikroplarla savaşır ve enflamasyonu azaltır. Curcumin’in hücre zarına pozitif etkisi vardır. 700 geni ve 160 fizyolojik sorunu iyileştirme yetisine sahiptir. Hücrelerin hayatta kalması ve DNA için faydalıdır.Sağlık uzmanları, zerdeçalın kalp, karaciğer, akciğer, sinir sistemi ve metabolizma bozukluklarını tedavi etmede yardımcı olduğunu, Parkinson ve Alzheimer hastaları için de faydalarını kabul etmişlerdir.
6.ZENCEFİL… Antioksidan etkisi sayesinde birçok derde devadır. Kötü kolestrol seviyesini düşürür. Yapılan araştırmalarda kolorektal kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı tespit edilmiştir.Pıhtı oluşumunu engelleyici etkisi bulunmaktadır. Migren ağrılarını azaltır, antilipidemik etkisi sayesinde kan yağlarını dengeler.
7.ADAÇAYI. …Antiviral özellikteki adaçayı, ağız ve boğaz iltihabı tedavisini olumlu yönde destekler. 3-4 gram yaprak 1 bardak sıcak suda 5-10 dakika demlenilip gargara yapılabilir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir. Tüm bunlara ek olarak, adaçayında bulunan antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir.
- YEŞİL ÇAY …Pek çok hastalığın ilacı olan yeşil çay; antibiyotik etkisi olan bir bitkidir. Çay halinde tüketilmesiyle bilinir.Günde 2 fincan içeceğiniz yeşil çay sayesinde kalp sağlığınızı koruma altına almış olursunuz.Yeşil çay içenlerin enfeksiyon hastalıklarından daha hızlı kurtulduğu da bilinmektedir.
Dr. Erdem Yeşilada, mikropların antibiyotiğe karşı vücutta oluşturacağı direnci yeşil çayın kırdığını söyledi. Prof. … Yeşilada, soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik kullanmak zorunda kalanlara, antibiyotiğin dirençli bakterilere karşı etkisini göstermesi için şekersiz yeşil çay içmelerini önerdi.
9.ÇÖREK OTU...çörek otunun yağı antibiyotiklere dirençli bakterileri öldürebilme özelliğine sahiptir. Metisiline Dayanıklı StaphylococcusAureus (MRSA-) bunlardan en önemlisidir. Antibiyotiklere karşı dirençli olan 144 farklı bakterinin 97 tanesinde çörek otu yağının öldürücü etkisi gözlenmiştir. Gezegende doğal olarak bulunan ve pek çok derde deva olan çörek otu yağının, mikrobik kaynaklı zararlı oluşumları yok etmede etkili olduğu tespit edildi.Çörek otu yağının vücuda neden bu kadar çok yarar sağladığının anlaşılmasının anahtarı ise 3 ana doğal kimyasal bakımından zengin olmasına bağlandı. Bunlar; timokinon (TQ), timohidrokuinon (THY) ve timoldür.
- LİMON ve PORTAKAL…Antibiyotik içeren besinleri almanız gereken hastalık günlerinde limonu unutmamalısınız. Limon C vitamini içerir ve antioksidan bir besindir. Özellikle de limon dilimleri eklenmiş içme suyu içerek her zaman vücudunuzu koruma altına alabilirsiniz. Limon, gribal enfeksiyon durumunda vücudu arındırır ve virüslerin yayılmasını önler. Kış aylarının vazgeçilmez C vitamini kaynağı olan portakalın içi kadar kabuğuda çok faydalıdır. Portakal kabuğu yüksek miktarda fenol ve antioksidan içerir ve antibakteriyel özelliklere sahiptir. E-coli de dahil olmak üzere bir dizi zararlı patojenle savaşabilir.Portakal yağı ise, anti-enflamatuar, antiseptik, anti-depresan, tonik, gaz giderici, antispazmodik,idrar söktürücü ve yatıştırıcı gibi birçok terapötik fonksiyona da sahiptir.
- NANE … Kokusu ve aromasıyla dünya mutfaklarında geniş bir kullanım alanına sahip olan nane, ferahlatıcı etkisi ile dikkatleri üzerine çeker. Antioksidan özelliği ile de bilinen naneli suyun faydaları oldukça fazladır. Naneli su, vücudun kendini yenilemesine yardımcı olan çeşitli bileşenlere sahiptir. Hem nane hem de limon iyi bir C vitamini kaynağıdır. İkisi birlikte kış aylarında tüketilirse vücudun direncini artırır. Nane limon, bağışıklık sisteminizi güçlendirecek birçok vitamin ve mineral barındırır. Nezle ve grip gibi hastalıklarla mücadele edebilmenize de yardımcı olur. Vitaminıuve mineral açısından da oldukça zengin olan nanenin insan vücuduna birçok faydası bulunur. Baharat olarak sıklıkla kullanılan nane, limonataların da vazgeçilmez tamamlayıcısıdır. Tam bir şifa deposu olan nanenin çayı kış aylarında vücudu güçlendirmek için tüketilebilir.
- YILDIZ ANASON …Binlerce yıldır Çin’de şifa için kullanılan yıldız anasonun faydaları saymakla bitmiyor. Terletici etkisi vardır ve taşıdığı antibakteriyel özellik ile bilhassa bağırsaktaki bakterilere karşı etkilidir. Bağışıklığınızın güçlenmesine yardımcı olur. C vitamini ve antioksidan yönünden son derece zengindir.Ağrı kesici, antibakteriyel, antimikrobiyal, artrit, iştah açıcı, gastrointestinal hastalıkları, hazımsızlık, libido yükseltmeye, öksürük, sindirim sistemi ve bağırsak kramplarına karşı iyileştirme özelliği yanında solunum yolu enfeksiyonlarına iyi gelmektedir.
13.ÇAM KOZALAGI …Zengin bir kimyasal bileşime ve birçok değerli tıbbi özelliğe sahiptir.Genç çam kozalaklarının yüzeyi, antibakteriyel, antiviral özelliklere sahip reçine ile kaplanmıştır. Bu sayede bitki tohumları korur, çoğalır. Reçinelerin bu özellikleri insanlara önemli faydalar sağlar.
Çam kozalakları, anti-inflamatuar ve antiseptik olan fenol bazlı bileşikler olan tanenler gibi maddeler içerir. Birçok mikroorganizmaya ve hatta mikobakteri tüberkülozuna karşı aktiftirler. Ek olarak, tanenler kanın oksijenlenmesine yardımcı olur. Bir felçten sonra beyin hücrelerinin ölümünü engellerler. Tanenlere ek olarak, çam kozalakları başka birçok faydalı madde içerir.
- 14. ELMA SİRKESİ ..Elma sirkesi mantar enfeksiyonlarında oldukça etkilidir. Ancak küçük miktarlarda kullanılması önerilmektedir.Elma SirkesiHastalık günlerinde vücudunuzu arındırmanız gerekiyor. Bu arınma işlemini elma sirkesiyle yapabilirsiniz.1 bardak suyun içine 1 yemek kaşığı elma sirkesi ekleyin ve kendinizi kötü hissettiğiniz günlerde bu suyu için. Elma sirkesi antioksidan bir sıvıdır ve kendiniz daha iyi hissetmenize yardım eder. Enfeksiyonlara karşı korur ve bakterileri yok eder, Sivilceleri yok eder, akne oluşumunu engeller, cilt için doğal bir kozmetiktir. Kan şekerini düzenler, şeker hastalığı ile savaşır. Elma sirkesi tokluk hissi verir, kilo verdirmede yardımcı olur:
- MAYDANOZ…çiğ ve pişmiş halde tüketilen antibiyotik etkili bir bitkidir. Sıcak suyla buluştuğunda virüs ve bakterileri temizleyen bir çay halini alır. İdrar yolu enfeksiyonu durumunda bol bol maydanoz tüketmeniz önerilir. Bu şekilde vücudunuzu daha hızlı temizlemiş olursunuz.
- KIRMIZI BİBER…Bazı toplumların binlerce yıldır ağrıyı dindirmek için kullandığı acı biber, güncel tıpta da hak ettiği yeri ve saygınlığı almaya başladı. Acı biberin özü olan ‘kapsaisin’ beynin endorfin salgılamasına yol açar. Bunlar doğal ağrı kesicilerdir ve vücutta bir mutluluk-iyilik halinin oluşmasını sağlarlar. Sinirlerin yumuşaması ile salgılanan endorfin vücutta ağrı kesici etki yapar.Kapsaisin maddesini içeren kırmızı biber, vücudu bakterilere karşı korur ve yayılımı önler. Kırmızı biberi çiğ ve baharat halinde tüketmeniz önerilir. Hastalığınızı ve vücudu yoran diğer hastalıkları önlemiş olursunuz. Bağışıklık sistemini güçlendiren kırmızı biber, kan akışını hızlandırarak daha sağlıklı olmanıza yardım eder.
Acı biberin içerisinde bulunan beta karoten, antioksidan ve C vitamini sayesinde vücudu kanser ve kalp krizine karşı da koruma altına aldığı yapılan araştırmalar ile ortaya konuldu.
17.NAR…Karaciğeri ve diğer organları temizleme görevi olan nar, antibiyotik etkili bir meyvedir. Mevsiminde nar tükettiğinizde vücudunuzu bakterilerden arındırmış olursunuz. Mantar, enfeksiyon, bağırsak kurdu gibi durumlar için önerilen nar ve nar suyu vücudunuzu yenileyecek antibiyotik bir meyve olarak hatırlanır.
18.KEFİR …Süt ürünlerinden biri olan kefir, antibiyotik ilaçlar kadar güçlü etki gösterir.Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bağırsak florasını korumak için düzenli olarak kefir içmeniz önerilir.Kefirde bulunan vitamin ve mineraller, hastalıklardan uzak kalmanıza yardım edecektir.
- YOĞURT …Süt ürünlerinin ana gıda gruplarından olan yoğurt en besleyici ve sağlıklı besinler arasındadır ve yüksek miktarda protein, kalsiyum, fosfor, iyot, flor ve çeşitli vitaminleri de içermektedir. Yoğurt tüketimi yüksek probiyotik içeriğinden dolayı, bağırsak florasını güçlendirerek mide-bağırsak (gastrointestinal) sistemini enfeksiyonlara karşı korur.Antimikrobiyal aktiviteyi üst düzeyde tutar ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarına destek verir.Yoğurdun içerisindeki probiyotik bakteriler, laktazı aktive ederek laktoz emilimini arttırırlar. Aynı zamanda, lipid emilimini engelleyerek ve lipid sentezini azaltarak kan lipidlerinde azalmayı sağlarlar.İmmunoglobulin A’dan zengin, B grubu vitaminler ve folik asit sentezinde yardımcı bir besin olduğu yapılan araştırmalar sonucunda saptanmıştır. Yoğurdun sindirimi kolaylaştıran ve bağırsak florası üzerine olumlu etkisi, kolorektal kanserlere karşı koruma amaçlı olarak önerilen gıdalar arasında yer almasını sağlamaktadır. Düzenli olarak yoğurt yemek kabızlığı önlerken bu bölgede kanserin önünü açan zararlı patojenlerin birikmesini engellediği saptanmıştır. Yapılan araştırmalarda günlük düzenli yoğurt tüketiminin kalın bağırsak kanseri riskini azalttığı tespit edilmiştir.
- TURP …Solunum yolu hastalıklarında bal ile beraber tüketilmesi önerilen turp adeta bir antibiyotik şurup etkisi oluşturacaktır.Turp C vitamini açısından oldukça zengindir ve enfeksiyonu kısa sürede temizler. Özellikle de idrar yolu enfeksiyonundan şikayetçi olanlar için sık sık tüketilmesi önerilir.
- SUMAK …Sumak bağırsakları temizleyen ve solunumu rahatlatan bir bitkidir. Taneleri ayrıldığında ve biraz öğütüldüğünde baharat halinde kullanılır.Antibiyotik kullanmanız gerektiğinde sumaktan faydalanabilirsiniz. Özellikle de sumak suyu içerek vücudunuzu virüs ve bakteriden arındırabilirsiniz.Sumağın içerisinde yer alan C vitamini antibiyotik görevi görerek soğuk algınlığı be gribal enfeksiyonlarda tedavi edicidir. Anti inflamatuar özelliklere sahip olan sumağın bilinen en önemli faydası iltihap ve ödem giderici özelliğidir.
- KARADUT … Karadut yaygın şekilde ağız içi enfeksiyonu durumunda önerilir. Aft ya da diş eti iltihabı gibi hastalıkları iyileştirmek için antibiyotik destek olarak kullanılır.Karadut özü ya da çayı tüketerek vücudunuzu yenileyebilirsiniz. Bu meyve ve yan ürünleri sizde antibiyotik etki oluşturacaktır.Kendinizi daha iyi hissetmek ve rahatsızlığı bir an önce iyileştirmek için karadut meyvesinden faydalanmalısınız. Karadut şurubu içerdiğini zengin vitamin ve minerallerle birçok hastalığa da fayda sağlıyor. Özellikle içerisinde bulunan C,K ve E vitaminlerini vücudun doğal yollarla almasını sağlayan şurup C vitamini sayesinde etkili bir antioksidan özelliği taşıyor.
23.DEREOTU…Bağırsakları çalıştıran dereotu, sık sık idrara çıkararak vücutta yayılmaya çalışan bakterileri temizler. Antibiyotik etki göstererek daha sağlıklı kalmanıza yardım eden dereotu, çiğ halde ve çay halinde tüketilebilir.Kendinizi iyi hissetmediğiniz anlarda dereotunu tüketmeye özen gösteriniz. Bağışıklık sistemini güçlendirecektir.Manganez, demir ve magnezyum mineralleri ile A, C vitaminleri bakımından oldukça zengin olan dereotu bu özelliğiyle öncelikle bağışıklık sistemini güçlendirir ve içeriğindeki kalsiyum ile kemik kaybına karşı fayda sağlar. Dereotunun faydalarını sıralayacak olursak:Doğal bir antiseptik olması nedeniyle, mikropları öldürerek ishal tedavisinde yardımcıdır.Antioksidan etkisi ile bakterilerin zararlarına karşı, diş ve diş etlerini korur.Dereotunun içerdiği yağlar ve antioksidan özelliği kansere karşı koruma sağlar.
24.TARÇIN…Antioksidan İçeriği Yüksektir.Enfeksiyonlara Karşı Koruma Sağlar.Diyabet ve Kardiyovasküler Hastalıklarla Savaşır.Nörodejeneratif Hastalıklardan Korur.Emziren Annelerde Süt Üretimini Destekler.Kilo Vermeye Yardımcı Olur.Tarçın, kendine özgü tadı ve yapısıyla günlük hayatta sık sık kullanılır. Tarçın, son derece faydalı çok çeşitli antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Tarçının, antimikrobiyal ve antiinflamatuarözelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Tarçın, bakteri ve virüs nedeniyle oluşan durumların tedavisinde oldukça etkili olan öjenol gibi bileşikler bakımından zengindir. Tarçın, ülser gibi mide rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı bir besin olarak kullanılabilir. Tarçın kullanımı, kandidiyazis gibi mantar aktivitelerinden kaynaklanan cilt rahatsızlıklarının tedavisinde faydalı olabilir.
25.KARANFİL …Karanfil, şüphesiz dünya çapında büyük miktarlarda kullanılan en ünlü baharatlardan biridir. Çoğunlukla Asya’da bulunan karanfil, onu süper bir baharat haline getiren mükemmel antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Yemeklere kattığı eşsiz lezzet nedeniyle çoğu Asya yemeğinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Karanfil, Eugenol açısından zengindir ve bu da, istenmeyen bakteriyel enfeksiyonlardan korunmanıza yardımcı olabilecek mükemmel antibakteriyel özellikler sağlar. Karanfil ayrıca bakteri hücrelerinin örtücü katmanlarına zarar verme kabiliyetine sahiptir, böylece bakterilerin hayatta kalması için ölümcül olabilecek protein ve DNA üretimini bloke eder.
26.BİBERİYE … Biberiye, dünya çapında pek çok gıda ürününün hazırlanmasında kullanılan çok yaygın bir bitkidir. Biberiye mükemmel antiviral, antibakteriyel ve mantar önleyici özelliklere sahiptir ve bu da onu insan tüketimi için oldukça faydalı kılar.Biberiye alfa-pinen, kamfen, alfa-terpinol, sineol ve borneol gibi bileşikler bakımından zengindir. Bu bileşikler, viral enfeksiyonlar ve kanser gibi durumların tedavisinde oldukça etkilidir. Bu bitkinin antioksidan özelliği, vücudunuz için zararlı olabilecek serbest radikallerle mücadeleye yardımcı olacaktır. Biberiye, salmonella enfeksiyonları gibi durumların tedavisinde yan etkisi olmayan çok etkili bir besindir. Biberiye ayrıca virüslere karşı mücadelede de etkili olabilir. Biberiye tüketmek hem yemeğinizi hem de hayatınızı sağlıklı ve keyifli hale getirebilir. ŞİFA OLSUN.
KAYNAKLAR :
www.mikrobiyoloji.org/pdf/702050702.pdf
https://acikerisim.sakarya.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12619/69393/T08462.pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://www.hurriyet.com.tr/aile/mutfagimizdaki-6-dogal-antibiyotik-420239
https://www.nefisyemektarifleri.com/blog/antibiyotik-besinler/
https://www.e-cerez.com/sayfa/dogal-antibiyotikler
https://www.ensonhaber.com/saglik/enfeksiyonlara-karsi-10-dogal-antibiyotik
https://onedio.com/haber/sifayi-dogada-arayanlarin-bilmesi-gereken-birbirinden-yararli-8-dogal-antibiyotik-902283
- İtibar Kaybetmek!Kurumsal İtibar Nedir? - Ekim 31, 2024
- BAKTERİ ÇİFTLİĞİ (SHİT MASTER) - Ekim 7, 2024
- Çöp veAtık Savaşları - Ağustos 27, 2024
Comment here