Rahmetli babam gezmeyi severdi, çok da meraklıydı. Öğrendiği her yeni yere gitmek için program yapar bizleri de götürürdü. Marmaris’i arkadaşından duyduğu yaz, maaile Marmaris’e gittik. Ama ne gidiş! Ankara’dan Marmaris’e yolculuk herhâlde 24 saat sürdü. Arabamızın lastiği 2 kere patladı. Babaannem “abe Musin nerden bulursun buraları” diye söylendi durdu. 6 yaşlarındaydım. Aklımda kalanlar 2 katlı cumbalı ahşap evler, kaldığımız evin sokağındaki fırından gelen ekmek kokuları, pişirdiği lezzetli bezeler, dibi görünen ahşap iskele, denizin içinde dolaşan balıklar, devasa mis gibi kokan çamlar….. O zamanlar fotoğraf makineleri çok pahalı nasıl alınacak? Bizim de yoktu. Maalesef bu müthiş gezimizden hatıra olarak tek bir karemiz yok!
Daha sonraki ziyaretlerimde, küçük kasabanın nasıl hızlı değiştiğini şehirleştiğini görerek şaşırdım ve üzüldüm.
Bu yaz yolumuz o taraflara düşünce sevgili dostumuz Mehmet transit geçmemize izin vermeyip, bizi misafir etti.
Sahil
Görmeyeli Marmaris yine çok gelişmiş, değişmiş. Hatta yaşanılası bir yer olmuş. Limandan başlayıp, İçmeler’e kadar devam eden yaklaşık 9 km.lik sahil şeridindeki yürüyüş yoluna bayıldım. Pandemi günlerinde en çok ihtiyaç duyduğumuz nefes alınabilecek yerlerden. Bir tarafta deniz, diğer tarafta ağaçlar, kuşlar, sincaplar, çiçekler arasında yemyeşil bir yol. Günün her saatinde bisiklete binen, spor yapan ya da benim gibi ağzı 5 karış açık etrafı hayran hayran seyrederek yürüyen şaşkın turistlerle dolu. Bu nefis yolda yürürken denizden gelen güzel koku dikkatimi çekti. Marmaris’in temiz denizi yıllar içinde çok kirlenmiş hatta girilemez olmuştu. Plajda denize girenleri görünce, yürüyüş sonrası biz de atladık denize. Çocukluğumdaki kadar olmasa da denizi temiz buldum.
Tarihi
Artık Marmaris’in tarihine kısaca göz atabiliriz. Bedir Adası’nda bulunan Nimara Mağarası’ndaki kazı çalışmaları sonucu bölgede yaşamın M.Ö. 12.000lere kadar gittiği anlaşılmış. Karya Uygarlığı’nın gelmesi 10.000 yıl sonra olmuş. Arada neler olmuş şimdilik bilinmiyor.
M.Ö. 1.200lerde bölgeye ilk Karya liman kenti Fiskos kurulmuş. Anlamı “Doğakenti” demekmiş. Fiskos daha sonra bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, adı nasıl Marmaris’e dönüşmüş? O da bilinmiyor. Fakat İngiliz Kralı VIII. Henry’nin 1513 yılındaki bir belgesinde Fiskos’tan bahsediliyormuş.
Kale ve Arkeoloji Müzesi
O zaman, içinde arkeoloji müzesini barındıran tarihi kaleyi gezmenin zamanı geldi.
İlk olarak Herodot’un yazdıklarıyla Fiskos ve kalesi tarih sayfalarına girmiş. Sonra Büyük İskender kaleyi kuşatmış. Halk karşı koyamayacağını anlayınca kaleyi yakıp dağlara kaçmış. İskender, kalenin stratejik öneminden dolayı onarılmasını emretmiş. Daha sonra bir sürü uygarlık kalenin tarih sayfalarından geçmiş. Hatta Kanuni Sultan Süleyman bile Rodos Seferi sırasında kaleye gelmiş. Bu arada kalenin restorasyonunu da yaptırmış. Bir rivayete göre de restorasyonu beğenmeyip vezirine “Mimarı as.” demiş kasabanın adı da böylece Marmaris olmuş. Pek anlayamadım ya neyse…. Yaklaşık 2.500 yaşında olan kalenin başına gelmedik kalmamış. Ama tarihteki bütün ünlüleri de tanıyor laf aramızda.
Şimdi içindeki küçük arkeoloji müzesinde bölgeden çıkan eserler sergileniyor. Antik dönemden günümüze pek bir kalıntı kalmamış. Büyük ihtimal şehirdeki malzemeler gemilerle farklı yerlere taşınmış. Ayrıca Osmanlı döneminde İngilizler tarafından yapılan kazılardan da bize bir şey kalmamış. Yine de yurdumuzda sağlam kalan nadir kalelerden olması, burçlarının manzarası ile ziyareti hak ediyor.
Eski Şehir Merkezi
Kalenin eteklerinde bulunan daracık sokakların hepsi birbirinden güzel. Bu sokaklardan biri olan Barlar Sokağı için eskiden olsa “Buranın geceleri anlatılmaz yaşanır.” derdim. Şimdi pandemiyle birlikte burası da sıradan bir yer olmuş.
Kalenin yakınında bulunan Hafsa Sultan Kervansarayı ve Eski İbrahim Ağa Camii bence görülmesi gereken yerlerden.
Pandemiden Bedesten de nasibini almış. Gelen giden yok. İçerde tek tük kişi dolaşıyor. Bu arada her ay Marmaris açıklarından geçen transatlantik koya giriyor ama limana girmeden uzaktan bir tur atıp yoluna devam ediyor. Tesadüf ona rastladık ama çok uzak olduğundan adını okuyamadım. Halbuki 1 gece kalsa esnafın da biraz yüzü gülerdi.
Marmaris’in güzellikleri anlatmakla bitmiyor. Bu arada uzun zamandır görmediğimiz Marmaris’i biz de özlemişiz. Bayram tatilleri için de Marmaris iyi bir seçenek olabilir aklınızda bulunsun. Şimdiden herkese iyi bayramlar
Hayallerinize dokunmanız dileğiyle….
- Bali Adası/ Endonezya (3) - Kasım 29, 2024
- BaliAdası/ Endonezya (2) - Kasım 1, 2024
- Portekiz Gezi Notları 4 Lizbon ve Sintra - Ağustos 27, 2024
Comment here