Ç,oğunuzun “tazesi varken taze gıdayı kullanmayı tercih ederim” dediğinizi duyar gibiyim. Bende şahsen taze kullanma imkânım varken taze ürün kullanmayı tercih edenlerdenim. Güzel ülkemizin, güzel insanlarının bereketli topraklarında yetiştirdikleri sebze- meyveler, hayvanlar ve denizlerinden tutulan balıkları birçok ülkeye göre kıyaslandığında kendimi şanslı sayıyorum.
Dalından koparılmış mis gibi kokan bir domates, biber, taptaze bir salatalık, kütür kütür bir erik yemenin zevkini çoğunuz yaşamışsınızdır. Günümüz şartlarında bunu yapabilmek için köyde ya da bahçeli bir evde yaşamanız gerekir. Zira büyükşehirler beton yığınına döndüğü için artık çiftçilik yapmak için arazi, tarla kalmadı. Çocukluğumuzda İstanbul’da bahçeli bir evde muhakkak meyve ağaçları olurdu. Dut, incir, ayva ağaçları vardı ya da şimdiki adı modern köy olan o zamanki gerçek köylerde ekim yapılırdı (Bakırköy, Kadıköy). Ağaçların tepelerine çıkıp meyve yemek en güzel zamanlarımızdı, şimdi ise ne yazık ki çocuklar karpuzun bile ağaçta yetiştiğini düşünüyor, ineğin, koyunun yavrusunun adının bile ne olduğunu bilemiyor.
Ancak modern hayat şartları tarım arazilerini şehir dışından uzak yerlere taşıdı. Şimdilerde ise taze diye pazardan, manavdan, marketten almış olduğumuz birçok gıda maddesi maalesef dalından koparılmış kadar taze değil. Kış mevsiminde ağır hava koşullarından dolayı tarlalara girmek zorlaşır. Traktörlerle yükleme bölgelerine taşınan ürünler uygun bir nakliye aracı bulana kadar bekler, yüklenen araç büyükşehirlerin sebze-meyve hallerine veya firmaların depolarına indirilir. Buradan satış noktalarına gider. Sizin raftan alıp evinize, iş yerinize götürdüğünüz ürün en az 3-7 gün olmuştur bile. Buna rağmen iyi saklama koşularında 10-15 gün süre içerisinde tüketmiş olursunuz.
“SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, BM verilerine göre dünyada yaklaşık 1 milyar kişinin gıdaya ulaşmakta güçlük çektiğini ve 35 bin kişinin de açlıktan öldüğünü vurgulayarak, gıda güvenliğinin hayati önemde olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Erdöl, “Bunun yansıra ülkemizde ise rakamsal olarak 26 milyon ton kadar gıda bozuluyor, çürüyor, son tüketiciye ulaşana kadar hasar görüyor ve çöpe atılıyor. Zincir marketlerde özellikle meyve sebzelerin yaklaşık yüzde 10’u, tüketiciye hiç ulaşamadan çöpe atılmak zorunda kalıyor. Kaldı ki tarladan itibaren tüketiciye kadar olan serüven içerisinde, yaş meyve sebzelerin yüzde 50 kadarı da hasar görüyor” dedi. (1)
Yılda 26 milyon ton sebze ve meyvenin çöpe gitmesi gerçekten çok üzücü. Umarım, değişen mevsim şartları ve küresel ısınmadan dolayı daha kötü haberlerle karşılaşmayız.
Dondurulmuş gıda ise ürün hasat edilir edilmez işleme fabrikalarına gider, gerekli işlemler yapıldıktan sonra (ön yıkama, ayıklama, kalibrasyon, haşlama, kesme vb.) 1-2 gün içinde dondurularak ambalajlanıp depolara alınır. En çok sorulan ve merak edilen soruların başında “dondurulmuş gıda besin değerini kaybeder” midir?
Teknik olarak HAYIR, ancak dondurma teknolojisinin de kendine göre kurallarına uyulması gerekiyor. Diğer saklama metotlarına göre (kurutma, tuzlama, konserve vb.) gıdayı uzun süre saklamanın en iyi yolu dondurmaktır. Dondurulan gıdalar, tazeliğini en üst düzeyde korur ve besin değerlerinden bir şey kaybetmez. Katkı, koruyucu maddeler ilave edilmez. Rengini ve tadını korur.
33 yıl önce Ulusal Dondurulmuş & Soğuk Gıdalar Derneği (NFRA), tüketicileri dondurulmuş gıdalar hakkında bilgilendirmek ve sektörde dondurulmuş gıda bilincini artırmak amacıyla Mart ayını Ulusal Dondurulmuş Gıdalar Ayı ilan etti. NFRA, dondurulmuş gıdalarla ilgili mesajlar içeren bir bilgilendirme yazısı yayınladı.
Mart ayı boyunca yerel radyolar, internet siteleri ve sosyal medyalarda dondurulmuş gıda tarifleri, içerikleri ve hikâyeleri paylaşılacak. (2)
#EasyHomeMeals (kolay ev yemekleri) hashtagiyle sosyal medya kanallarında dondurulmuş gıdalarla ilgili mesajlar paylaşılacak.
Dondurulmuş gıdalar sayesinde gıda israfının önüne geçilebileceği gibi taze gıdalara göre her mevsimde bulunabilmesi, ön işlemlerden geçtiği için kullanım kolaylığı sağlaması, zamandan tasarruf ettirmesi sebebiyle gerek ev ve iş yerlerinde gerekse de toplu yemek üretim firmalarınca rağbet görüyor. 12 ay boyunca her türlü sebze ve meyvenin yiyeceklerimizi süslemesinin arkasında dondurulmuş gıda sektörü var. Örneğin; çocuğunuzun doğum günü için istemiş olduğu çilekli veya vişneli bir pastayı sezonunun dışında bulunması çok zor iken dondurulmuş gıda size bu fırsatı 12 ay boyunca sağlayabiliyor.
Sebze ve meyvelerin dışında birçok gıda maddesi de dondurulabiliyor. Et ve balık, patates, pizza, mantı hatta dondurulmuş pasta bile bulabilirisiniz. Isıl işlem görmüş birçok gıda maddesi kullanım kolaylığı ve pratikliğinden dolayı tercih ediliyor. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri üretici firmanın güvenilirliği, soğuk zincirin devamlılığı ve çözündürme. Maalesef dondurulmuş gıdalar genellikle oda sıcaklığında çözündürülüyor ki bu da en büyük yanlış ve riskli durum.
Dondurulmuş gıdaları oda sıcaklığında çözündürmeyin, buzdolabınızın 0-4° C bölümünde çözülmesini sağlayın, oda sıcaklığında hızlıca çözünen sebze meyvelerin içindeki hücreler patlar, kendini salar, özellikle etlerde, balıklarda bulunabilecek bakteri ve parazitler ete bulaşacağı gibi lezzeti sağlayan yağlar patlayarak deforme olur ve ürün tadı saman gibi lezzetsiz olur. Besin değerlerinde azalma olur.
İkinci önemli konu ise çözündürülmüş bir ürünü tekrar dondurmayın (ürün satın alırken de karlanmış, buzlanmış ürünleri almayın, muhtemelen ya iyi dondurulmamış yâda çözünmüş bir ürünün tekrar dondurulmuş olma riski vardır).
Üçüncü önemli bir konu ise bu işi evinizde, iş yerinizde kendiniz yaptığınızda bir takım ön işlemlerden geçirmeli ve işin tekniğine uymalısınız (Örneğin; sebzelerinizi toprak kökenli mikroorganizmalardan kurtulmak için kaynamış suda 5 dakika tutmalı meyvelerin hassasiyetine göre dezenfekte etmelisiniz). Evimizdeki dondurucular en fazla -18; -25 °C soğutabilmekte olup genelde muhafaza amaçlı kullanılmaktadır. Her ne kadar bazı hızlı dondurucular olsa da endüstride bu iş -35 ; -45 °C’ lerde çok hızlıca yapılmaktadır. Evinizdeki derin dondurucuları dondurma işlemi için çok fazla doldurmadan küçük paketler halinde sık aralıklarla yapmalısınız. Üzerlerine dondurma tarihlerini de yazarsanız kullanırken karıştırmazsınız.
Mevsiminde tüketilen taze gıdalar her zaman öncelikle tercih edilse bile dondurulmuş gıdalarda aynı tazeliği bize sundukları gibi 12 ay boyunca tüketme, zaman tasarrufu ve en önemlisi israfı önlüyor. Üreticilerin, özel formülleriyle bizler için hazırlamış oldukları gıdaları muhakkak onların KULLANIM ve TAVSİYELERİNE göre hazırlayarak, dikkat ederek tüketmeliyiz.
Tercih sizin, Afiyet olsun.
Yeni yılın hepinize sağlık, huzur, mutluluk ve başarılar getirmesi temennilerimle,
KAYNAKLAR:
- 05.2022 11.01 Haber Kaynağı: DHA- CNN TÜRK HABER- Tarımda yılda 26 milyon ton kaybın önüne geçilecek proje – Son Dakika Flaş Haberler – Sayfa 1
- https://www.gidahatti.com/haber/11551798/taze-gidalar-mi-dondurulmus-gidalar-mi
- CATERİNG GUIDE DERGİSİ, Yıl 18, sayı: 105, KASIM 2022 – ”BALIK ZEHİRLENMELERİNE ve BALIK ALERJİSİNE DİKKAT“ MEHMET BAKİ ASUTAY
- Gıda Sektöründe Skimpflasyon, Shrinkflasyon ve Greedflasyon nedir? - Kasım 29, 2024
- İtibar Kaybetmek!Kurumsal İtibar Nedir? - Ekim 31, 2024
- BAKTERİ ÇİFTLİĞİ (SHİT MASTER) - Ekim 7, 2024
Comment here