Gıda maddesi üretimi, işlenmesi, pişirilip yemeğe veya içmeye hazır hale getirilmesi, servise hazırlanması, ambalajlanması, depolanması, nakledilmesi ve pazarlanması gibi işlemlerle meşgul olan bizler milletimizin iaşe sorumlularıyız. Yani mevcut olanaklarla insanlara bakmak, beslemek, yedirip içirmekten sorumlu kişi ve kuruluşlarız. Dünyada yaşayan 8 milyar insanın teorik olarak iaşesi bizim müşterek konumuzdur.
İstatistikler geçtiğimiz yıl 8 milyar olan Dünya insan nüfusunun dakikada 156, saatte 9 bin 360 ve günde 224 bin 640 kişi artığını göstermektedir. İaşe sorumlusunun teorik olarakyeterli gıda maddesini tedarik edebilmesi için kazan mevcudunu yani beslenmesi gereken kişi sayısını belirlemesi gerekir. Bunun için de nüfus artış hızının dikkate alınması zorunludur. Dünya milletleri toplamından oluşturduğumuz teorik kazan mevcudunu ve nüfus artış hızını bu şekilde tasvir etmiş olmamı yadırgamayacağınızı umarım.
Bir de nüfus ve teorik kazan mevcudu konusunda Türkiye değerlendirmesini yapmak istiyorum. TÜİK nüfus istatistikleri, 2021 yılında binde 1,27, 2022 yılında binde 7,1 olan nüfus artış hızımızın 2023 yılında binde 1,1 seviyesine düştüğünü göstermektedir. Bir yılda nüfus artış hızını binde 1,27 den önce 7,1’e, sonra 1,1’e düşüren sebep veya sebepler ne olabilir. Yapılmış maddi bir hata yoksa bu sık görülmeyen olay nasıl izah ediliyor. Konuyla ilgili yapılmış bir resmi açıklama var mı bilemiyorum. 2023 yılı ülke nüfusumuz TÜİK tarafından 85 milyon 372 bin 377 olduğu açıklanmış olsa da yasal ve yasal olmayan yollardan ülkemizin maruz kaldığı göç ve sığınmalar nedeniyle artan ve artmakta olan nüfusu görmezden gelmek olmaz.
Sığınmacılar konusunda resmi açıklama 3 milyon 150 bin olarak yapılmış ise de, bu bilginin gerçeği yansıtmadığı, sınırlardan geçişleri kontrol altına alınamayan mülteci sayısının 13 milyona ulaştığı muhalefet tarafından ifade edilmektedir. Bu bilgilerin ışığında, kayıt dışı girişlerle beraber sığınmacı toplamının 7 milyon olarak hesaplanmasının çok da yanlış olmayacağını düşünüyorum.
Ayrıca, ülkemize 2023 yılında 60 milyon yabancı turist geldiği bilgisini de kazan mevcudunda değerlendirmek zorundayız. Her turistin ortalama bir hafta ülkemizde kaldığını var sayarak ülke nüfusunu en az 1 milyon artırdığını kabul edebiliriz. Bu bilgi ve var sayımlar doğrultusunda Türkiye’nin teorik olarak kazan mevcudunu hesaplayacak olursak;
Ülke nüfusu 85 milyon + sığınmacı ve mülteciler 7 milyon + yabacı turistler 1 milyon = toplam 93 milyon olarak bulunacaktır.
Türkiye’de en iyimser yaklaşımla 93 milyon insan yaşarken, 85 milyon ülke nüfusuna göre iaşe gereksinimi belirlenmesi, fert başına tüketim hesaplamaları, istatistik değerler yatırım planları yapılması, v.b. girişimler muhakkak ki yanıltıcı olacaktır. Tavuk etinden bir örnek verecek olursak 2023 yılında fert başına tüketilen kanatlı eti miktarı 22 kg olarak Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği tarafından açıklanmıştır. Şayet 93 milyon tüketiciye göre bir hesaplama yapılsa idi fert başına tüketilen kanatlı eti miktarı 20,2 kg çıkardı. Bu ufak bir örnektir. Türkiye bütçesini, milli gelir hesaplamalarını, daha nice bilgileri alt üst edecek bu bakış açısının resmiyete intikal ettirilmesinin kolay olmayacağını biliyorum. Ama mevcut durumu göz ardı ederek, hiçbir şey olmamış gibi eski düzene devam etmenin de adil ve güvenilir olmayacağını düşünüyorum.
Uzun yıllar BESD-BİR (Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği) Genel Sekreterliğini üstlenmiştir
- Ülke nüfusu 85, kazan mevcudu 93 milyon - Ağustos 27, 2024
- Kuş gribi değil ihracat gribi - Haziran 27, 2024
- Gelişmiş ülkeler et tüketiminden kaygılı - Mayıs 29, 2024
Comment here