Yazarlar

İdare ve Kamu Görevi

Günlük hayatta bir sürü yerden hizmet alıyoruz. Özel kişi ve şirketlerden aldığımız hizmetlerin yanında, bir de devletin sağladığı hizmet, imkân ve kamu düzenini sağlamak için uyguladığı yaptırımlar var.

Özel sektörden alınan hizmetler, alıcı ve satıcının rızası ile belirlenirken, idare tarafından sağlanan kamu düzeni ise (yukarıdan aşağıya doğru ve sırasıyla) Anayasa, Kanunlar, Tüzükler, Yönetmelikler, Tebliğler, Genelgelerin oluşturduğu normlar hiyerarşisi, bir başka deyimle mevzuatla / yasal çerçeveyle belirlenmektedir.

Kamu düzeni yasal çerçeveyle belirlendiği içindir ki, kamuya personel alımı da özel sektörden farklı olarak, belli bir yasal çerçeve içinde yapılmaktadır. Kural olarak, mutlaka bir eğitim seviyesi, adayların yeterliliklerinin ölçüldüğü KPSS sınavı bir zorunluluktur. Ancak kamuya personel alınırken, bir de mülakat zorunluluğu var. KPSS sınavından alınan notun yüksekliğinin, mülakat sınavı açısından pek etkili olmadığına şahit oluyoruz. Mülakat ve liyakat konusunu birazdan tekrar ele alacağız.

Günümüz gençlerinin, eğitimlerini tamamladıktan sonra yıllarca KPSS’ye hazırlandıkları ve kamu görevlerine yoğun talep gösterdiklerini gözlemliyoruz. Düzenli gelir, mesai saatleri, yapılan işe göre elde edilen kazanç, kamunun sağladığı başta yeşil pasaport gibi ayrıcalıklar, toplum içinde itibar görme gibi sebepler, kamunun tercih edilme sebeplerinden başlıcaları…

Olağan durumlarda kamu personelinin çalışma şartları rahat gibi görünse de, (24 saat esasına göre çalışılan işlerde, deprem, doğal afetler, kargaşa, savaş vs. gibi)  olağanüstü durumlar ile özellikle sağlık ve güvenlik hizmetleriyle ilgili görevlendirmelerde, yurt içinde görev yeri değişikliği durumları ve sınır ötesi görevlerinde, hem sosyal hayat, hem aile hayatı hem de yapılan görevlerden dolayı farklı zorluklar bulunmaktadır.

Yeri gelmişken; görevini liyakatle yerine getiren, gereğinde ailesinden, sevdiklerinden, şahsi konforundan feragat eden kamu personeline şahsım ve benim gibi düşünenler adına minnet ve teşekkürlerimi iletmek isterim. Yukarıda ifade ettiğim gerekçelerle kamuda görev alacak personel adaylarının, bir taraftan kamunun farklı nimetlerinden faydalanırken, görevden kaynaklanan bu nimetlerin külfetleri de barındırdığını bilmesi ve göreve talip olurken, bunları göze almaları beklenir.

Sadece kamu personelinin liyakat sahibi olması ve görevinin gereklerini yerine getirmesi yeterli midir? Devlet dediğimiz mekanizma yüzlerce, binlerce organizasyonun iç içe geçtiği bir yapıdır. Bunların içinde devletin en üst kurumu Cumhurbaşkanlığı’ndan tutun da, bakanlıklar, bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşlar, mahalli idareler, yasama ve yargı organları, seçimle gelenler, atamayla gelenler, KPSS ile gelenler hepsi bu yapının içinde…

Bir önceki paragrafta sorduğumuz soruya geri dönersek…. Yukarıda anlattığımız çarkın uyum içinde dönebilmesi ve fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için öncelikle ülkenin ihtiyaçlarına göre doğru planlanmış olması, tüm organizasyonların birbiriyle uyum içinde olması ve hepsinin görevini tam olarak yerine getirmesi gerekir. Buralarda görev yapan bazılarının görevini yerine getirmesi, bazılarının görevini yerine getirmemesi halinde, domino etkisi gösterir ve kamu düzeni bozulur…

Her alanda olduğu gibi kamuda da çalışanların bir kısmı görevini layıkıyla yerine getirir, bir kısmı yerine getirmezse, beklenen fayda elde edilemez… Tıpkı matematikte artı sayıyla, eksi sayının çarpımında, sonucun eksi sayı çıması gibi…

Artık 21. yüzyıldayız. Bilim, teknoloji ve iletişim sistemlerindeki son 30 yılda kaydedilen gelişme, neredeyse insanlık tarihinin bu zamana kadar aldığı yolun kat kat üzerinde… Böyle bir dönemde, teknolojinin de yardımıyla her şeyin şıkır şıkır işlemesi beklenir.

Sabah işe giderken, akşam eve dönerken sıkışan kavşaklar belli, yolları alt üst eden şehir eşkıyaları hepimizin gözünün önünde… Ama sokakta polis yok. Ortaya çıkanlar da, sabah işe gidiş saatlerinde ana arterlerde yolu keserek denetleme yapıyor ve artan trafiği arttırıyor.

Mahkemeye işiniz düştü. Yargılama süreleri kahve falı kıvamında… 2 zaman mı, desem 3 zaman mı? Sonuçlanması yıllar alıyor. Yıllar sonra gelen adalet, kimsenin işine yaramıyor.

Birkaç yıldan bu yana gıdada hile yapanlar yayınlanmıyordu. Biz de gıdada hile yapan yok sanıyorduk. Her gün yeni liste… Bu zamana kadar hiç mi sorgulanmadı mı?

Sağlık Bakanlığı, muayeneler ve tıbbı görüntülemeler için sistem üzerine sistem yayımlıyor. Randevu almak ne mümkün? Randevuyu aldın ve gittin. Şehir hastanelerindeki muayeneler evlere şenlik. “Eskiden 5 dakikada Beşiktaş” derlerdi. Şimdi 2-3 dakika sürelerde şifa dağıtmaya çalışıyorlar. Tıpkı, Amerikan Gümrüğü gibi “Next please – Sıradaki lütfen” kabilinden…

20-30-40 suç dosyası bulunan caniler, şehirlerde elleri kollarını sallayarak dolaşıyorlar. Hapishanelerde çok daha masum şeylerden dolayı tutuklu ya da hükümlü insan bulunmasına rağmen, suçları seriye bağlayanların toplumdan tecriti için mutlaka can mı almaları gerekiyor?

Ülkemizde tüm sektörlerde meslek lisesi ara eleman ihtiyacı bulunmasına rağmen, nedense başka okullar açılıyor. Bu kadar çok üniversite mezununa ihtiyacımız var mı?

Esnaf fiyatlara etiket koymuyor ya da kaldırımı işgal ediyor. Bunu kim önleyecek? Polis mi, Ticaret Bakanlığı mı, belediye zabıtası mı? Buna yeltenen belediye başkanı bir daha seçilir mi?

Önünüzde giden beton mikseri yola harç döktü. Kime şikayet edeceksiniz? Karayollarına mı, büyükşehir belediyesine mi, ilçe belediyesine mi, polise mi?

Trafikte geçiş üstünlüğü bulunan araçlar Karayolları Trafik Kanunu ile belirlenmiş. Polis, ambulans, itfaiye, cumhurbaşkanı, meclis üyeleri, yüksek mahkeme başkanları ve bunların cumhuriyet savcıları gibi birkaç istisna makam ve kişi… Peki trafikteki çakarlılar gücünü nereden alıyor, bunları kim engelleyecek?

Herkesi üniversiteden mezun ederseniz, mezun ettiğiniz mühendisi, mimarı, teknik personeli, sosyal bölüm mezununu KPSS’ye sokup, hiç alakası olmayan devlet görevlerine aday olmalarına imkân sağlarsanız, önce aldıkları eğitimleri çöpe atarsınız. Sonra da barajı geçenlerin KPSS puanındaki sıralamaya bakmaksızın, sübjektif mülakat değerlendirmeleriyle kamu görevine atarsınız, bu çark dönmez.

Loading

Engin Güner
Latest posts by Engin Güner (see all)
Paylaş :

Comment here