Yönetmek ve Yöneticilik Kavramları…

Öncelikle yönetmek ve yöneticilik kavramlarını tanım olarak ele almak gerekirse;

Yönetmek; yasalara, koşullara ve kurallara uygun bir şekilde, işletmenin çalışmalarına verimlilik ve karlılık esaslı olarak yön vermek ve temsil etmektir.

Yöneticilik ise; üstlerinizin sizi desteklediği, sizi motive ettiği, size güvendiği, size tahammül ettiği ve insiyatif hakkı verdiği sürece; işletmenin verimliğinin ve karının artması için, şirket prestijlerinin önemsenmesi ve doğru aktarılması, dış sahalarda doğru temsil edilmesi, isim ve markasının duyurulması için, iyi niyet çerçevesinde çalışanları önemseyerek, doğru yönlendirme ve kişisel temsil yeteneklerimizin toplamıdır.

Yönetmek tam anlamıyla kabiliyet ve iletişim yeteneklerimizin bütünüdür. Kartvizitte ne yazdığı değil, neler yapabildiklerimizdir.

Doğru yönetici kimdir ?

İşletmenin çıkarlarını koruyabilen, işletmeyi temsil etme yeteneğine haiz, doğru karar verebilen, karlılık ve verimlilik esaslı çalışmaları benimseyen, iletişim yetenekleri yüksek, analitik düşünebilen, işi ile ilgili bilgi sahibi olan kişiler doğru yöneticilerdir.

İşletmeler için gerçek yönetim modelleri denildiğinde aklımıza ne gelebilir ?

Korkuya ve saygıya dayalı yönetim modeli şeklinde bir adlandırma yapabiliriz.

Korkuya ve saygıya dayalı iki yöneticilik modelini esas alırsak; iş bilmeyen yöneticiler korkuya dayalı insan yönetirken, liyakat sahibi,işinin ehli yöneticiler ise saygıya dayalı yönetim modelini benimsemektedir.

Korkuya dayalı yönetim modelinde verimlilik daha düşükken, saygıya dayalı yönetimde verimlilik çok belirgin şekilde artı yönde seyretmektedir. Ve çalışanların mutlu olmasına ve huzurlu çalışma ortamına vesile olan saygıya dayalı yönetim modeli her işletme için gerekli bir yönetim modelidir.

Korkuya dayalı yönetim modelinde iş yapma sınırları yöneticinin işletmede bulunduğu zamanlar dahilinde seyir izlerken, saygıya dayalı modelde ise yöneticinin işletmede bulunması çokta gerekli değildir. Yönetici olmasa da çalışanların sorumluluk hissi iş yapma sınırlarını geniş tutmalarına vesile olacaktır.

Sonuç olarak işverenlere ve üst yöneticilere tavsiyem şudur ki; Yönetici belirlerken kabiliyetleri, eğitimleri, iletişim becerileri, tecrübeleri ve liyakat esaslarını dikkate alarak yönetici belirlemeleri ve görevlerini teslim etmeleri ve işletmelerinde saygıya dayalı yönetim modelini benimsemeleri ve benimsetmeleridir. Bilinmeli ki belirlenen yönetici, işverenin temsilcisi ve karar veren kişidir. ‘’ İyi bir karar bilgiye dayanır, rakamlara değil ‘’ (Platon)