Kategori Dışı

Kuralsızlık kural olmamalı

Kuralsızlık kural olmamalı

 

Çocukluk yıllarımda, ben ve yaşıtlarım için 2000 yılı ve sonrası hep ulaşılması çok zor zaman dilimi olarak algılanmış, zamanın gazete ve televizyonlar 2 binli yıllarda hayatımıza farklı ve mucizevi kolaylıkların gireceğinden bahsederdi. O, gelmez sanılan 2000 yılı geldi de, üzerinden ayrıca 20 yıl geçti. O bahsedilen mucizevi kolaylıklar bir bir geldi.

Sene 2020…

3.Boğaz Köprüsü, Körfez Köprüsü, 3.Havalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli. İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Hızlı Trenler, Duble Yollar, Nükleer Santral Projeleri, Baraj İnşaatları, Tüneller… Şimdi Kanal İstanbul fikir savaşları… Bundan önceki büyük projelerde de olduğu gibi, toplumun bir kesimi yapılmasında ısrarcı, diğer bir kesimi de şiddetle karşı çıkıyor.

Bunun yapılıp, yapılmaması bu yazının konusu değil. Önümüzdeki günlerde neler olacağını, kısmet olursa görüp, şahit olacağız. Dikkat çekmek istediğim konu başka.

Bu kadar yenilik, bu kadar kolaylığa rağmen, halen istediğimiz zenginliğe ve refaha ulaşamadık. Köylerde yaşayanlarımız il ve ilçe merkezlerine göçte. Bu hızlı göçle birlikte, kentleşmek yerine şehirlerimiz köyleşti.

Bunca yatırıma, bunca büyük projeye rağmen maalesef eğitimde, adalette, kültürde, siyasette büyük sorunlarımız var. Sokaklarımız, kaldırımlarımız, çarşılarımız, normlara uyan vatandaşımız ve işletmelerimiz işgal altında… Kadın cinayetleri, cinsel istismarlar kanayan yaralarımız…

Kimin işgali altında? Kural tanımayan, maliyeye, sigortaya, belediyeye kayıt yaptırmayan ya da gereklerini yerine getirmeyen seyyarın, arsızın, berduşun, esnaf görünümdeki işportacının…
Kimlere kastediliyor, kimler istismara maruz kalıyor? Kendini en az savunabilecek kadınlar ve çocuklar…
İhtiyacımız nedir? Kurumların çalışması, kuralların işlemesi…

Nasıl olmalı? Bir kere polis çok önemli… Suç gerçekleşmeden önleyip, gerçekleştiğinde bir an önce adaletin karşısına çıkartılmalı… Öyle “yok ben yetkili değilim, başka karakol bakıyor, yok yeterli memur yok, vardiya değişim saatindeyiz, yok biz bu işe bakmıyoruz, savcılığa dilekçe vereceksin” gibi uyduruk bahanelerle müdahalede geç kalınırsa, bu suçluyu cesaretlendirir. Öyle de oluyor zaten.
Belediye ve zabıtası, polisle birlikte ruhsatsız işletmelere, kaldırım işgalcilerine, işportacılara göz açtırmaması, sigorta ve maliyenin kayıt dışını önlemek için sürekli kontrol yapması, adaletin hızlı ve adil tecelli etmesi, memurun verimli, vicdanlı ve karşısındakinin mahkum değil, hizmet almaya gelmiş maaşını ödeyen vatandaş olduğu bilinciyle hareket etmesi gerekir.
Biz istediğimiz kadar büyük projeler yapalım. Dev havalimanları, köprüler, tüneller, otoyollar, kanallar yapalım. Altyapıdaki noksanlıklarımızı tamamlayamadığımız, liyakati – bilimi – hukuku – vicdanı – erdemi – vatan ve insan sevgisini benimsemediğimiz, cehaletin – kuralsızların önüne geçmediğimiz sürece fasa-fiso…
Toplumun isterse yüzde doksanı eğitimli olsun, kurallara uysun. Geri kalanı kuralsız olduğunda yarattığı girdap tamamını içine çekiyor. Kamu düzeni bozuluyor.
Her zaman söylüyorum. Binaya temelden başlamak lâzım. Nüfus artık şehirlerde… Huzur için refah için illâ sokaklardan başlamak gerekiyor. Sokakları işgalden, kötülüklerden, cahillikten temizlemeye başladığımızda, yukarı çıkmak hiç de zor olmayacak.
Aksi takdirde, yukarıda saydığımız projelerin hayata geçmiş olması, mutlu bir azınlığın ötesine geçemeyecek.
2020 yılının dünyamıza düzen, barış, huzur ve sağlık getirmesini, yeni yılda her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.

 

 

 

 

 

Loading

Engin Güner
Latest posts by Engin Güner (see all)
Paylaş :

Comment here